Return to Video

Duygularınız kalbinizin şeklini nasıl değiştiriyor

  • 0:01 - 0:03
    Başka hiçbir organ,
  • 0:03 - 0:07
    insan hayatında
    muhtemelen başka hiçbir nesne
  • 0:07 - 0:11
    mecaz ve anlam açısından
    insan kalbi kadar ilham verici değil.
  • 0:11 - 0:13
    Tarih boyunca
  • 0:13 - 0:16
    kalp, duygusal hayatlarımızın
    bir sembolü oldu.
  • 0:17 - 0:21
    Pek çok kişi tarafından
    ruhun merkezi olarak düşünüldü,
  • 0:21 - 0:23
    duyguların saklandığı yer olarak.
  • 0:23 - 0:30
    Duygu anlamındaki "emotion" kelimesi bile
    kısmen Fransızca "émouvoir"dan geliyor,
  • 0:30 - 0:32
    anlamı güçlü bir hisse kapılmak.
  • 0:32 - 0:37
    Duyguların, çalkantılı hareketiyle
    anılan bir organla ilişkilendirilmesi
  • 0:37 - 0:39
    belki de oldukça mantıklı.
  • 0:40 - 0:41
    Ama bu bağlantı ne?
  • 0:41 - 0:45
    Gerçek mi yoksa tamamen mecazi mi?
  • 0:45 - 0:47
    Bir kalp uzmanı olarak
  • 0:47 - 0:53
    bu bağlantının tamamen gerçek
    olduğunu anlatmak için buradayım.
  • 0:53 - 0:55
    Göreceksiniz ki duygular,
  • 0:55 - 1:01
    insan kalbi üzerinde doğrudan
    fiziksel bir etki yapabilir ve yapıyor da.
  • 1:02 - 1:04
    Ancak buna geçmeden önce
  • 1:04 - 1:06
    şu mecazi kalp hakkında biraz konuşalım.
  • 1:07 - 1:11
    Duygusal kalbin sembolizmi
    bugün hâlâ yerini koruyor.
  • 1:11 - 1:17
    İnsanlara sevgiyle en çok
    hangi görseli ilişkilendirdiklerini sorsak
  • 1:17 - 1:21
    listenin en başında sevgili kalbi
    olacağına hiç şüphe yok.
  • 1:22 - 1:25
    Kardiyoid denen kalp şekli
  • 1:25 - 1:26
    doğada yaygın.
  • 1:27 - 1:31
    Yapraklarda, çiçeklerde,
    pek çok bitkinin çekirdeğinde,
  • 1:31 - 1:33
    silfiyum da dahil,
  • 1:33 - 1:37
    ki Orta Çağ'da doğum kontrolü
    olarak kullanılıyordu
  • 1:37 - 1:38
    ve muhtemelen kalp,
  • 1:38 - 1:43
    bu yüzden seks ve romantizmle
    anılmaya başladı.
  • 1:44 - 1:45
    Sebebi her neyse
  • 1:45 - 1:50
    kalpler 13. yüzyılda aşıkların
    resimlerinde görünmeye başladı.
  • 1:50 - 1:54
    Zamanla bu resimler
    kırmızıya boyanmaya başladı,
  • 1:54 - 1:56
    kan rengine,
  • 1:56 - 1:57
    bir tutku sembolü olarak.
  • 1:58 - 2:00
    Roma Katolik Kilisesi'nde,
  • 2:00 - 2:04
    kalp şekli, İsa'nın Kutsal Kalbi
    olarak anılmaya başladı.
  • 2:05 - 2:08
    Dikenlerle süslenmiş
    ve göz alıcı bir ışık yayan kalp
  • 2:08 - 2:12
    adeta kutsal aşkın nişanı hâline geldi.
  • 2:12 - 2:17
    Kalp ve aşk arasındaki bu bağ
    modern zamanda da ayakta kaldı.
  • 2:17 - 2:22
    Son evresinde kalp hastası
    emekli diş hekimi Barney Clark
  • 2:22 - 2:28
    1982'de Utah'da ilk kalıcı
    yapay kalp transplantını aldığında
  • 2:28 - 2:33
    söylenenlere göre 39 yıllık karısı
    doktorlara şunu sordu:
  • 2:34 - 2:36
    ''Beni sevmeye devam edecek mi?''
  • 2:37 - 2:40
    Bugün kalp yalnızca aşkın kaynağı değil
  • 2:40 - 2:42
    diğer duyguların da kaynağı;
  • 2:42 - 2:44
    atalarımız yanılıyorlardı.
  • 2:44 - 2:46
    Ve hâlâ günden güne anlıyoruz ki
  • 2:47 - 2:51
    kalp ve duygular arasındaki
    bu bağlantı oldukça derin.
  • 2:51 - 2:54
    Kalp, hislerimizi yaratmıyor olabilir
  • 2:54 - 2:56
    ama hislere çok fazla tepki veriyor.
  • 2:56 - 2:59
    Bir bakıma,
    duygusal hayatlarımızın bir kaydı
  • 2:59 - 3:01
    kalplerimizde yazılı.
  • 3:02 - 3:07
    Örneğin korku ve yas,
    ciddi kardiyak yaralanmaya yol açabilir.
  • 3:07 - 3:11
    Kalp atışı gibi bilinçaltı süreçleri
    kontrol eden sinirler
  • 3:11 - 3:13
    stresi hissedebilirler
  • 3:13 - 3:18
    ve kötü huylu bir
    savaş veya kaç tepkimesini tetikleyebilir;
  • 3:18 - 3:22
    bu da kan damarlarının büzüşmesini,
  • 3:22 - 3:23
    kalbin çok güçlü atmasını
  • 3:23 - 3:26
    ve ardından tansiyonun
    yükselmesini tetikler,
  • 3:26 - 3:28
    bu da hasar demektir.
  • 3:28 - 3:29
    Diğer bir deyişle
  • 3:29 - 3:32
    şu giderek netleşiyor ki
  • 3:32 - 3:37
    kalplerimiz, duygusal sistemimize
    sıra dışı bir şekilde duyarlı,
  • 3:37 - 3:40
    mecazi kalbe yani.
  • 3:40 - 3:45
    İlk olarak yirmi yıl kadar önce
    teşhis edilen bir kalp hastalığı var,
  • 3:45 - 3:50
    adı ''takotsubo kardiyomiyopati''
    veya ''kırık kalp sendromu,''
  • 3:50 - 3:56
    öyle ki kalp stres ve üzüntüye
    tepki olarak akut bir şekilde zayıflıyor,
  • 3:56 - 4:00
    mesela sevgilinizden ayrıldığınızda
    veya sevdiğinizi kaybettiğinizde.
  • 4:00 - 4:04
    Bu resimlerde görünen,
    ortada yas tutan bir kalp var
  • 4:04 - 4:07
    ve soldaki normal kalpten
    oldukça farklı görünüyor.
  • 4:07 - 4:08
    Donmuş gibi dörünüyor
  • 4:08 - 4:13
    ve sık sık bir takotsubonun
    şekline bürünüyor,
  • 4:13 - 4:14
    sağda gördüğünüz gibi,
  • 4:14 - 4:18
    alt kısmı geniş, üst kısmı dar
    bir Japon kabı.
  • 4:18 - 4:21
    Bunun neden olduğunu tam olarak bilmiyoruz
  • 4:21 - 4:23
    ve bu sendrom genellikle
    birkaç hafta içinde düzeliyor.
  • 4:24 - 4:25
    Ancak o akut dönem içinde,
  • 4:26 - 4:28
    kalp yetmezliğine neden olabilir,
  • 4:28 - 4:30
    hayatı tehdit eden aritmiyaya
  • 4:30 - 4:32
    ve hatta ölüme bile.
  • 4:32 - 4:37
    Örneğin yaşça olgun bir hastamın kocası
  • 4:37 - 4:39
    geçenlerde vefat etti.
  • 4:39 - 4:43
    Hastam üzgündü tabii ama kabullendi de.
  • 4:44 - 4:45
    Hatta biraz rahatlamış gibiydi.
  • 4:45 - 4:48
    Uzun zamandır çekiyordu,
    demans hastasıydı.
  • 4:48 - 4:52
    Ancak cenazeden bir hafta sonra
    bu resme baktı
  • 4:52 - 4:54
    ve gözleri doldu.
  • 4:55 - 5:00
    Sonra göğsünde ağrı oldu,
    ardından nefes daralması yaşadı,
  • 5:00 - 5:03
    boyun damarları şişti, alnı terledi,
  • 5:03 - 5:06
    bir sandalyede oturuyordu
    ama nefes nefeseydi --
  • 5:06 - 5:10
    kalp yetmezliğinin tüm işaretleri.
  • 5:11 - 5:13
    Hastaneye yatış yapıldı,
  • 5:14 - 5:18
    ultrason şüphelendiğimiz
    her şeyi doğruladı:
  • 5:18 - 5:24
    kalp, normal kapasitesinin
    yarıdan azına zayıflamıştı
  • 5:24 - 5:29
    ve bir takotsubonun şekline bürünmüştü.
  • 5:29 - 5:31
    Diğer tahlillerde bir sorun yoktu,
  • 5:31 - 5:33
    hiçbir yerde tıkalı damar görülmedi.
  • 5:34 - 5:39
    İki hafta sonra duygusal durumu
    normale döndü
  • 5:39 - 5:43
    ve ultrason da doğruladı ki
  • 5:43 - 5:45
    kalbi yeniden fonksiyoneldi.
  • 5:45 - 5:51
    Takotsubo kardiyomiyopati
    pek çok stresli durumla ilişkili,
  • 5:51 - 5:53
    topluluk önünde konuşmak dahil.
  • 5:53 - 5:56
    (Kahkahalar)
  • 5:59 - 6:03
    (Alkışlar)
  • 6:05 - 6:08
    Aile içi anlaşmazlıklar, kumar kayıpları
  • 6:08 - 6:10
    hatta sürpriz doğum günü.
  • 6:10 - 6:12
    (Kahkahalar)
  • 6:12 - 6:16
    Geniş çaplı toplu kargaşa bile
    bu konuya dahil,
  • 6:16 - 6:19
    bir doğal afet sonrası gibi.
  • 6:19 - 6:21
    Örneğin 2004'te
  • 6:21 - 6:27
    devasa bir deprem, Japonya'nın
    en büyük adasında bir bölgeyi mahvetti.
  • 6:27 - 6:31
    En az 60 kişi hayatını kaybetti
    ve binlerce yaralı vardı.
  • 6:31 - 6:34
    Bu korkunç olayın yaşandığı sırada
  • 6:34 - 6:39
    araştırmacılar, takotsubo
    kardiyomiyopati vakalarının
  • 6:39 - 6:44
    deprem sonrasında o bölgede
    24 kat arttığını gözlemledi,
  • 6:44 - 6:47
    kıyaslanan benzer dönem
    sadece bir yıl öncesiydi.
  • 6:48 - 6:51
    Bu vakaların sakinleri
  • 6:51 - 6:54
    sarsıntının şiddetiyle
    yakından ilişkilendirildiler.
  • 6:54 - 6:58
    Vakaların neredeyse tümünde
    hastalar depremin merkezinde yaşıyordu.
  • 6:59 - 7:05
    İlginç olan, takotsubo kardiyomiyopatinin
    mutlu bir olay sonrasında da görülmesi,
  • 7:05 - 7:08
    ancak kalp, farklı bir şekilde görünüyor;
  • 7:08 - 7:12
    üst kısımda değil
    orta kısımda şişme gözlemleniyor.
  • 7:12 - 7:18
    Farklı duygusal durumların
    nasıl farklı kalp değişikliğine yol açtığı
  • 7:18 - 7:19
    şu an için gizemini korumakta.
  • 7:20 - 7:24
    Ancak bugün, belki de
    eski filozoflarımıza bir övgü olarak
  • 7:24 - 7:30
    şunu söyleyebiliriz ki eğer duygular
    kalplerimizde saklı değilse bile
  • 7:30 - 7:35
    duygusal kalp
  • 7:37 - 7:39
    biyolojik kalbin önüne geçiyor,
  • 7:39 - 7:42
    hem de şaşırtıcı ve gizemli şekillerde.
  • 7:43 - 7:47
    Ani ölüm de dahil kalp sendromları
  • 7:47 - 7:52
    mecazi kalplerinde şiddetli duygusal
    rahatsızlık ve sarsıntı yaşayan bireylerde
  • 7:52 - 7:54
    uzun zamandır bildiriliyor.
  • 7:55 - 7:57
    1942'de
  • 7:57 - 8:02
    Harvard fizyoloğu Waltor Cannon
    "Lanetli Ölüm" adlı bir çalışma yayımladı
  • 8:02 - 8:06
    ve çalışmada lanetlendiklerine
    inanan insanların
  • 8:06 - 8:08
    korkudan ölme vakalarını anlattı,
  • 8:08 - 8:13
    mesela cadı bir doktor
    veya tabu bir meyve yemenin sonucu olarak.
  • 8:13 - 8:18
    Pek çok vakada mağdur, tüm umudunu
    kaybetmiş ve olay yerinde vefat etmiş.
  • 8:19 - 8:24
    Bu vakaların ortak yanı, kurbanların
  • 8:24 - 8:27
    sonlarını getirecek dış bir güç olduğuna
    mutlak surette inanmalarıydı
  • 8:27 - 8:30
    ve de savaşmak için güçsüz olduklarına.
  • 8:30 - 8:34
    Cannon'ın açıklamasına göre
    bu algısal kontrol eksikliği,
  • 8:34 - 8:37
    tamamen kötü bir fizyolojik
    tepkimeye yol açıyordu,
  • 8:37 - 8:41
    buna göre kan damarları
    öylesine daralıyordu ki
  • 8:42 - 8:45
    kan hacmi akut bir şekilde düşüyor,
  • 8:45 - 8:46
    tansiyon birden alırı düşüyor,
  • 8:46 - 8:48
    kalp akut şekilde zayıflıyor
  • 8:48 - 8:52
    ve taşınan oksijen yetersizliği sonucu
    ciddi organ hasarı meydana geliyor.
  • 8:54 - 8:56
    Cannon'a göre lanetli ölümler
  • 8:57 - 9:01
    endüjen veya "ilkel"
    insanlarla kısıtlıydı.
  • 9:02 - 9:06
    Ancak yıllar geçtikçe bu ölüm türleri
  • 9:06 - 9:09
    her tür modern insanda da
    görülmeye başladı.
  • 9:10 - 9:16
    Bugün yas sonucu ölüm
    eşlerde ve kardeşlerde gözlemleniyor.
  • 9:16 - 9:20
    Kırık kalpler mecazi olarak da
    kelimenin tam anlamıyla da ölümcül.
  • 9:21 - 9:24
    Bu ilişkilendirilmeler
    hayvanlar için bile geçerli.
  • 9:25 - 9:31
    "Science" dergisinin 1980 yılında
    yayımladığı inanılmaz çalışmada
  • 9:31 - 9:35
    araştırmacılar kafesteki tavşanları
    yüksek kolesterollü gıdalarla besledi,
  • 9:35 - 9:38
    amaçları bunun katdiyovasküler
    etkilerini izlemekti.
  • 9:39 - 9:44
    Şaşırtıcı şekilde bazı tavşanlar
    diğerlerine göre daha çok hasta oldu,
  • 9:44 - 9:46
    ancak sebebini bulamadılar.
  • 9:46 - 9:52
    Tavşanların beslenmesi, çevreleri
    ve genetik alt yapıları benzerdi.
  • 9:52 - 9:54
    Bu durumun sebebinin
  • 9:54 - 9:58
    teknisyenin tavşanlarla olan etkileşim
    sıklığı olabileceğini düşündüler.
  • 9:58 - 10:00
    O yüzden çalışmayı tekrarladılar,
  • 10:00 - 10:03
    tavşanları iki gruba ayırdılar.
  • 10:03 - 10:05
    İki grup da yüksek kolesterollü beslendi.
  • 10:06 - 10:10
    Ancak bir grupta, tavşanlar
    kafeslerinden çıkarıldı,
  • 10:10 - 10:14
    kucaklandı, okşandı,
    onlarla konuşuldu ve birlikte oynandı.
  • 10:14 - 10:17
    Diğer grupta ise
    tavşanlar kafeslerinde tutuldu
  • 10:17 - 10:19
    ve tek başlarına bırakıldı.
  • 10:19 - 10:23
    Bir yılda, otopside,
  • 10:23 - 10:26
    araştırmacıların bulgularına göre
  • 10:26 - 10:30
    insan etkileşimi yaşayan
    birinci grup tavşanlar
  • 10:30 - 10:36
    diğer gruba göre yüzde 60
    daha az aortic hastalık geliştirdi,
  • 10:36 - 10:41
    üstelik aynı kolesterol düzeyi,
    tansiyon ve kalp oranı olmasına karşın.
  • 10:42 - 10:48
    Bugün kalp bakımı
    filozofların başlıca konusu değil,
  • 10:48 - 10:53
    onlar kalbin
    mecazi anlamlarıyla ilgileniyorlar
  • 10:53 - 10:57
    ve bu benim gibi doktorların
    konusu hâline geliyor,
  • 10:57 - 10:59
    silah teknolojileri bile yüzyıl öncesinde
  • 10:59 - 11:02
    insan kültüründe kalbin
    onurlu statüsünden ötürü
  • 11:03 - 11:04
    tabu kabul ediliyordu.
  • 11:04 - 11:08
    Bu süreçte kalp,
  • 11:08 - 11:14
    mecaz ve anlam yüklü
    neredeyse doğaüstü bir nesneden
  • 11:14 - 11:18
    manipüle ve kontrol edilen
    bir makineye dönüştü.
  • 11:19 - 11:21
    Ama kilit nokta şu:
  • 11:21 - 11:25
    şimdi anladığımız bu manipülasyonlar
  • 11:25 - 11:29
    kalbin binlerce yıl boyunca
    barındırdığı inanılan
  • 11:30 - 11:33
    duygusal hayata gösterilen
    dikkatle tamamlanmalı.
  • 11:34 - 11:37
    Lifestyle Heart Trial'ı düşünün örneğin,
  • 11:37 - 11:42
    1990 yılında İngiliz dergisi
    ''The Lancet''te yayımlandı.
  • 11:42 - 11:46
    Orta veya şiddetli
    koroner hastalığı olan 48 hastaya
  • 11:46 - 11:49
    rastgele sıradan bakıma verildi
  • 11:49 - 11:54
    veya yoğun bir yaşam tarzı,
    bu da az yağlı vejetaryen diyet,
  • 11:54 - 11:56
    orta düzeyde aerobik egzersiz,
  • 11:56 - 11:58
    grup psiko sosyal destek
  • 11:58 - 12:00
    ve stres yönetimi tavsiyesi içeriyordu.
  • 12:00 - 12:04
    Araştırmacıların bulgularına göre
    bu yaşam tarzı hastalarında
  • 12:04 - 12:10
    koroner plak rahatsızlığı
    yaklaşık yüzde beş azalma gösterdi.
  • 12:10 - 12:12
    Diğer yandan kontrol grubu hastaları
  • 12:12 - 12:16
    bir yılda yüzde beş daha fazla
    koroner plak rahatsızlığı yaşadılar
  • 12:16 - 12:19
    ve beş yılda bu oran yüzde 28'e çıktı.
  • 12:19 - 12:23
    Ayrıca kardiyak vaka oranı
    neredeyse iki katına çıktı,
  • 12:23 - 12:26
    kalp krizi, koroner bypass ameliyatı
  • 12:26 - 12:28
    ve kalple ilgili ölümler gibi.
  • 12:28 - 12:30
    İlginç bir bilgi daha:
  • 12:31 - 12:36
    Kontrol grubundaki bazı hastalar
    yoğun yaşam şekli hastalarıyla
  • 12:36 - 12:40
    neredeyse aynı yoğunlukta
    beslenme ve egzersiz planı benimsediler.
  • 12:41 - 12:43
    Kalp hastalıkları yine de ilerledi.
  • 12:45 - 12:50
    Beslenme ve egzersiz tek başına koroner
    hastalığı geriletmede yeterli değildi.
  • 12:51 - 12:54
    Hem bir yıllık
    hem de beş yıllık takiplerde,
  • 12:55 - 12:57
    stres yönetimi
  • 12:58 - 13:00
    koroner hastalığın iyileşmesinde
  • 13:00 - 13:01
    egzersizden çok daha ilgiliydi.
  • 13:02 - 13:06
    Şüphesiz bu ve benzer çalışmalar küçük
  • 13:06 - 13:09
    ve tabii ilişkilendirmeler
    nedene kanıt teşkil etmiyor.
  • 13:09 - 13:13
    Stresin sağlıksız alışkanlıklara
    yol açması kesinlikle mümkün
  • 13:13 - 13:17
    ve artan kardiyovasküler riskin
    asıl sebebi de bu.
  • 13:17 - 13:20
    Ancak sigara ve akciğer kanseri de
    aynı ilişkilendirmeye konu,
  • 13:20 - 13:23
    pek çok çalışma aynı şeyi gösteriyor.
  • 13:23 - 13:27
    Nedensel bir ilişki açıklamak için
    gerekli koşullar sağlandığında da
  • 13:27 - 13:31
    bir nedenin varlığını reddetmek
    konusunda gelgit yaşıyoruz.
  • 13:32 - 13:34
    Çok sayıda doktorun ortak çıkarımı
  • 13:34 - 13:38
    ve benim de kalp uzmanı olarak
    geçirdiğim yaklaşık 20 seneden öğrendiğim,
  • 13:39 - 13:43
    duygusal kalbin yolu,
    şaşırtıcı ve gizemli şekillerde
  • 13:43 - 13:46
    biyolojik eşinin yoluyla kesişiyor.
  • 13:46 - 13:51
    Ama bugün tıp, kalbi bir makine olarak
    kavramsallaştırmaya devam ediyor.
  • 13:51 - 13:54
    Bu kavramsallaştırmanın
    harika faydaları var.
  • 13:55 - 13:58
    Alanım kardiyoloji
  • 13:58 - 14:00
    şüphesiz son 100 yılın
  • 14:00 - 14:04
    en büyük başarı öykülerinden birine sahip.
  • 14:05 - 14:11
    Stentler, kalp pilleri, defibrilatörler,
    koroner bypass ameliyatı,
  • 14:11 - 14:12
    kalp nakilleri --
  • 14:12 - 14:16
    bunların hepsi II. Dünya Savaşı
    sonrasında geliştirildi.
  • 14:16 - 14:18
    Ancak şu ihtimali düşünelim ki
  • 14:18 - 14:24
    bilimsel tıbbın
    kalp hastalığını yenmek için
  • 14:24 - 14:25
    mevcut sınırlarına yaklaşıyoruz.
  • 14:25 - 14:29
    Gerçekten de kardiyovasküler
    ölümlerdeki azalma oranı
  • 14:29 - 14:32
    son on yılda ciddi anlamda yavaşladı.
  • 14:33 - 14:36
    Yeni bir bakış açısı edinmemiz lazım,
  • 14:36 - 14:40
    alıştığımız ilerlemeyi
    devam ettirebileceğimiz bir bakış açısı.
  • 14:40 - 14:44
    Bu bakış açısında,
    psikolojik ve sosyal faktörler
  • 14:44 - 14:48
    kalp rahatsızlıklarını anlamada
    bizim için birincil olacak.
  • 14:49 - 14:51
    Bu zor bir savaş olacak
  • 14:51 - 14:55
    ama henüz keşfedilmemiş bir alan.
  • 14:56 - 15:01
    Amerikan Kalp Derneği
    hâlâ duygusal stresi
  • 15:01 - 15:05
    kalp hastalığı için düzeltilebilir, önemli
    bir risk faktörü olarak listelemiyor,
  • 15:05 - 15:08
    kısmen sebebi belki de
    kan kolesterolünü düşürmenin
  • 15:08 - 15:12
    duygusal ve sosyal rahatsızlığı
    azaltmaktan çok daha kolay olması.
  • 15:14 - 15:16
    Ama belki de
    ''kalbi kırık'' dediğimiz zaman
  • 15:16 - 15:21
    gerçekten de kırık ve hasarlı bir kalpten
    bahsediyor olabileceğimizi kabul edersek
  • 15:21 - 15:26
    tüm bunlara daha iyi bir yol bulabiliriz.
  • 15:26 - 15:29
    Kalp sağlığımızı düşünürken
  • 15:29 - 15:34
    duygularımızın gücü ve önemini
    kesinlikle göz önüne almak zorundayız.
  • 15:34 - 15:37
    Şunu öğrendim ki duygusal stres
  • 15:37 - 15:40
    çoğu zaman hayatla ölüm arasındaki fark.
  • 15:41 - 15:42
    Teşekkürler.
  • 15:42 - 15:48
    (Alkışlar)
Title:
Duygularınız kalbinizin şeklini nasıl değiştiriyor
Speaker:
Sandeep Jauthar
Description:

Kardiyolog ve yazar Sandeep Jauhar'a göre ''duygusal hayatımızın bir kaydı kalbimizde yazılı.'' Bu göz kamaştırıcı konuşmada, yas ve korkuya yanıt olarak kalp şekillerinin değişmesi, duygusal kalp kırıklığı sonucunda kelimenin tam anlamıyla kalbin kırılması gibi duygularımızın kalbimiz üzerinde etki ettiği gizemli yolları keşfe çıkıyor ve en hayati organımızı önemseme şeklimizi değiştirmemiz için çağrı yapıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
16:02

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions