Yolsuzluğun ilacı yenilik
-
0:01 - 0:032011'de
-
0:03 - 0:05Nijerya'da kardeşimin
öğretmenlik yaptığı bir üniversitede -
0:05 - 0:08birisi ofisine zorla girdi.
-
0:08 - 0:13Neyse ki zorla giren kişi yakalandı,
tutuklandı ve mahkemeye çıkarıldı. -
0:13 - 0:15Mahkemeye gittiğimde
-
0:15 - 0:18kardeşimin davasına atanan kâtipler,
-
0:18 - 0:23rüşvet ödemediği takdirde evrak işlerini
işlemden geçirmeyeceklerini söyledi. -
0:23 - 0:26İlk önce bunun eşek şakasının
bir parçası olduğunu düşündü. -
0:26 - 0:29Ama daha sonra ciddi olduklarını fark etti
-
0:29 - 0:31ve çok öfkelendi.
-
0:31 - 0:36Yani, bir düşünün:
Ona yardım etmesi gereken insanlarla -
0:36 - 0:39bir suçun kurbanı olan kardeşim var
-
0:39 - 0:41ve ondan rüşvet talep ediyorlar.
-
0:42 - 0:48Ülkemdeki milyonlarca insanı etkileyen
yolsuzluğun birkaç yolundan sadece biri. -
0:48 - 0:50Nijerya'da büyürken şunu anladım ki
-
0:50 - 0:54yolsuzluk toplumun neredeyse
her bölümüne yayılmış. -
0:54 - 0:59Milyonlarca doları zimmetine geçiren
siyasetçilerin haberleri çok yaygın. -
0:59 - 1:04Para çalmak veya her gün çok çalışan
vatandaşların parasını sızdırmak -
1:04 - 1:08polis memurlarının rutin bir uygulaması.
-
1:08 - 1:11Yolsuzluk sürdüğü sürece
-
1:11 - 1:15gelişimin asla gerçekten
gerçekleşmeyeceğini hissettim. -
1:15 - 1:17Ancak son birkaç senedir
-
1:17 - 1:20yenilik ve refah üzerine
yaptığım araştırmayla -
1:20 - 1:25yolsuzluğun aslında gelişimimizi
engelleyen bir sorun olmadığını öğrendim. -
1:26 - 1:31Aslında yolsuzluk, üzerine basmakalıp
düşünceler ve gelişimle olan ilişkisi -
1:31 - 1:36sadece yanlış değil, aynı zamanda
birçok yoksul ülkeyi geride tutuyor. -
1:37 - 1:39Düşünme şöyle gerçekleşiyor:
-
1:39 - 1:41Yoksul ve yolsuzluk olan bir toplumda
-
1:41 - 1:45yolsuzluğu azaltmada elimizdeki
en iyi fırsat iyi kanunlar yapmak -
1:45 - 1:47ve onları iyi bir şekilde uygulamak,
-
1:47 - 1:51böylece gelişim ve yeniliğin
ilerlemesi için yol açılacak. -
1:52 - 1:53Kağıt üzerinde mantıklı,
-
1:53 - 1:56işte bu yüzden birçok hükümet
ve gelişim organizasyonları -
1:56 - 1:59her yıl milyarlarca doları kurumsal reform
-
1:59 - 2:03ve yolsuzluk karşıtı
programlara yatırıyor. -
2:03 - 2:07Ancak bu programların çoğu
yolsuzluğu azaltmada başarısız oluyor -
2:07 - 2:09çünkü ters bir denklemimiz var.
-
2:10 - 2:14Gördüğünüz üzere toplumlar yolsuzluğu
düşürdükleri için gelişmiyor. -
2:15 - 2:19Geliştikleri için yolsuzluğu
düşürebiliyorlar. -
2:20 - 2:24Toplumlar yenilik üzerine yapılan
yatırımlarla gelişiyor. -
2:25 - 2:27İlk başta bunun imkânsız
olduğunu düşünmüştüm. -
2:27 - 2:31Aklı başında biri neden iş yapmak için
-
2:31 - 2:35en azından görünürde berbat bir yer gibi
görünen bir topluma yatırım yapar ki? -
2:35 - 2:38Anlarsınız ya, siyasetçilerin yozlaşmış
ve tüketicilerin de yoksul olduğu -
2:38 - 2:40bir toplumda neden yapsınlar ki?
-
2:40 - 2:46Ancak daha sonra yenilik ve yolsuzluk
arasındaki ilişkiyi daha fazla öğrendikçe -
2:46 - 2:48olayları daha farklı görmeye başladım.
-
2:49 - 2:52Bölge telekomünikasyon
endüstrisini geliştirdikçe -
2:52 - 2:55Sahra Altı Afrika'da
işler işte böyle değişti. -
2:56 - 2:581990'ların sonlarında
-
2:58 - 3:02Sahra Altı Afrika'daki insanların
%5'inden azının telefonları vardı. -
3:02 - 3:07Nijerya'da, örneğin,
110 milyondan fazla insan vardı -
3:07 - 3:10ama tüm ülkede yarım milyondan
daha azının telefonu vardı. -
3:10 - 3:14Bu azlık, endüstrideki
yaygın yolsuzluğu arttırdı. -
3:15 - 3:18Demek istiyorum ki devlete ait telefon
şirketleri için çalışan kamu görevlileri -
3:18 - 3:21telefon isteyen insanlardan
rüşvet talep etti. -
3:21 - 3:24Birçok insan rüşveti ödemeye
gücü yetmediği için -
3:24 - 3:26telefonlar sadece varlıklı
olanlarda mevcuttu. -
3:27 - 3:30Daha sonra Mo Ibrahim adında bir girişimci
-
3:30 - 3:34kıtada bir telekomünikasyon
şirketi kurmaya karar verdi. -
3:35 - 3:39Meslektaşlarına bu fikrini söylediğinde
ona sadece güldüler. -
3:39 - 3:41Ama Mo Ibrahim kararlıydı.
-
3:41 - 3:441998'de Celtel'i kurdu.
-
3:45 - 3:50Şirket, bölgedeki en yoksul
ve en yozlaşmış ülkelerden bazılarında -- -
3:50 - 3:54Kongo, Malavi, Sierra Leone
ve Uganda gibi ülkelerden bahsediyorum -- -
3:54 - 3:59milyonlarca Afrikalı için uygun fiyatlı
cep telefonu ve iletişim hizmeti sundu. -
4:00 - 4:04Gördüğünüz üzere araştırmamızda
Mo Ibrahim'in kurduğu şeye -
4:04 - 4:06"piyasa-yaratıcı yenilik" diyoruz.
-
4:07 - 4:12Piyasa-yaratıcı yenilikler,
karmaşık ve pahalı ürünleri -
4:12 - 4:14basit ve uygun fiyatlı
ürünlere dönüştürüyor -
4:14 - 4:18ki böylece toplumdaki çok daha
fazla insan onlara erişebiliyor. -
4:19 - 4:20Bu durumda ise telefonlar,
-
4:20 - 4:24Celtel onları çok daha uygun fiyatlı
hâle getirmeden önce pahalıydı. -
4:25 - 4:28Diğer yatırımcılar --
aslında meslektaşlarından bazıları -- -
4:28 - 4:33kıtada başarılı bir cep telefonu şirketi
kurmanın mümkün olduğunu gördükçe -
4:33 - 4:36milyarca dolarlık yatırımlar yaptılar
-
4:36 - 4:39ve bu, endüstride çok önemli
bir büyüme sağladı. -
4:40 - 4:432000 yılında neredeyse hiçbir şey yokken,
-
4:43 - 4:45günümüzde neredeyse
her Afrika ülkesinin şimdi -
4:45 - 4:48canlı bir telekomünikasyon endüstrisi var.
-
4:49 - 4:53Sektör şimdi 1 milyara yakın
telefon bağlantısını destekliyor, -
4:53 - 4:56yaklaşık olarak 4 milyon
istihdam yaratıyor -
4:56 - 5:01ve her yıl milyarlarca dolar
vergi oluşturuyor. -
5:01 - 5:04Bunlar, devletlerin şimdi
kendi kurumlarını yaratmak amacıyla -
5:04 - 5:08ekonomilerine yeniden yatırım
yapmak için kullandıkları vergiler. -
5:08 - 5:10Olay şu:
-
5:10 - 5:12Çoğu insan artık kamu görevlilerine
-
5:12 - 5:14sadece bir telefon almak için
rüşvet vermediği için -
5:14 - 5:19yolsuzluk -- en azından
bu endüstride -- azaldı. -
5:20 - 5:24Eğer Mo Ibrahim yatırım yapmadan önce
-
5:24 - 5:27Sahra Altı Afrika'nın tümünde
yolsuzluğun düzelmesini bekleseydi -
5:27 - 5:29bugün hâlâ bekliyor olurdu.
-
5:30 - 5:34Yolsuzluğa kalkışan insanların çoğu
yapmamaları gerektiğini biliyor. -
5:35 - 5:40Telefon vermek için insanlardan
rüşvet talep eden kamu görevlileri -
5:40 - 5:42ve rüşveti ödeyen insanlar
-
5:42 - 5:44suç işlediklerini biliyorlardı.
-
5:44 - 5:45Ama yine de yaptılar.
-
5:46 - 5:47Soru ise şu: Neden?
-
5:48 - 5:49Cevap?
-
5:49 - 5:51Kıtlık.
-
5:52 - 5:56Ne zaman insanlar nadir olan
bir şeye erişim sağlamaktan yararlanıyorsa -
5:56 - 5:59bu yolsuzluğu çekici kılıyor.
-
6:00 - 6:03Bildiğiniz üzere yoksul ülkelerde
devlet fonundan para sızdıran -
6:03 - 6:05yozlaşmış siyasetçilerden
çok şikayet ederiz. -
6:05 - 6:09Ama bu ülkelerinden birçoğunda
ekonomik fırsat azdır. -
6:09 - 6:13Dolayısıyla yolsuzluk servet kazanmanın
çekici bir yolu hâline gelir. -
6:14 - 6:17Aynı zamanda her gün
çok çalışan vatandaşlardan -
6:17 - 6:21para sızdıran polis memurları gibi
devlet memurlarından da şikâyet ederiz. -
6:22 - 6:25Ama çoğu devlet memuru
oldukça düşük ücret alıyor -
6:25 - 6:27ve çaresiz hayatları var.
-
6:27 - 6:33Dolayısıyla onlar için para sızdırma
veya yolsuzluk, geçinmek için iyi bir yol. -
6:34 - 6:38Bildiğiniz üzere bu olgu
varlıklı ülkelerde de rol oynuyor. -
6:40 - 6:43Zengin ebeveynler üniversite
memurlarına rüşvet verdiğinde -- -
6:43 - 6:47(Gülüşmeler)
-
6:47 - 6:50Zengin ebeveynler üniversite memurlarına
-
6:50 - 6:55çocukları seçkin üniversitelere
girebilsin diye rüşvet verdiğinde -
6:55 - 6:57durum farklı
-
6:57 - 6:59ama ilke aynı.
-
6:59 - 7:02Demek istediğim, seçkin
üniversitelere girmek zordur -
7:02 - 7:05dolayısıyla rüşvetçilik çekici hâle gelir.
-
7:08 - 7:09Mesele şu ki
-
7:09 - 7:15toplumda nadir veya seçkin olan şeyler
olmamalı demeye çalışmıyorum. -
7:15 - 7:17Açıklamaya çalıştığım şey
-
7:17 - 7:21yolsuzluk ve nadirlik arasındaki bu ilişki
-
7:21 - 7:26ve çoğu yoksul ülkelerde
birçok oldukça temel şeyler nadirdir. -
7:26 - 7:28Yemek,
-
7:28 - 7:29eğitim,
-
7:29 - 7:31sağlık hizmeti,
-
7:31 - 7:32ekonomik fırsat,
-
7:32 - 7:34iş gibi şeyleren bahsediyorum.
-
7:35 - 7:39Bu, yolsuzluğun büyümesi için
mükemmel bir üreme alanı. -
7:40 - 7:43Bu bahane hiçbir şekilde
davranışı bozmuyor. -
7:43 - 7:46Sadece biraz daha iyi anlamamızı sağlıyor.
-
7:47 - 7:50Nesneleri uygun fiyatlı hâle getiren
-
7:50 - 7:53ve çok daha fazla insana
erişilebilir kılan işlere yatırım yapmak -
7:53 - 7:55bu nadirliğe saldırıyor
-
7:55 - 7:59ve hükûmetlerin ekonomilerine yeniden
yatırım yapmaları için gelir yaratıyor. -
8:00 - 8:03Bu, ülke çapında bir düzeyde olduğunda
-
8:03 - 8:05milletleri kökten değiştirebilir.
-
8:06 - 8:09Güney Kore'deki etkiyi göz önüne alın.
-
8:10 - 8:151950'lerde Güney Kore
son derece yoksul bir ülkeydi -
8:15 - 8:17ve çok yozlaşmıştı.
-
8:18 - 8:21Ülke, otoriteryen bir hükûmet
tarafından yönetiliyordu, -
8:21 - 8:23rüşvetçilik ve yolsuzlukla doluydu.
-
8:24 - 8:26Aslında o zamanın ekonomistleri
-
8:26 - 8:30Güney Kore'nin sefalet içinde
hapsedildiğini söylüyordu -
8:30 - 8:33ve bunu "ekonomik bir bunalım"
olarak tanımlıyordu. -
8:34 - 8:36Güney Kore'nin kurumlarına baktığınızda
-
8:36 - 8:381980'ler kadar geç zamanlarda bile
-
8:38 - 8:44en yoksul ve en yozlaşmış Afrika
ülkeleriyle o zaman eşdeğer tutuluyordu. -
8:44 - 8:49Ama Samsung, Kia
ve Hyundai gibi şirketlerin -
8:49 - 8:52çok daha fazla insan için nesneleri
çok daha uygun fiyatlı hâle getiren -
8:52 - 8:55yeniliklere yatırım yapmasıyla
-
8:55 - 8:57Güney Kore en sonunda zengin oldu.
-
8:58 - 9:01Ülke daha varlıklı oldukça
-
9:01 - 9:06otoriteryen bir hükûmetten
demokratik bir hükûmete geçebildiler -
9:06 - 9:10ve kendi kurumlarını kurmak için
yeniden yatırım yapabildiler -
9:10 - 9:13ve bu harika bir şekilde sonuç verdi.
-
9:14 - 9:18Örneğin 2018'de Güney Kore'nin başkanı
yolsuzluğa bağlı suçlamalarla -
9:18 - 9:2225 yıllık hapis cezasına çarptırıldı.
-
9:22 - 9:26Bu, ülke yoksul ve otoriteryen bir hükûmet
tarafından yürütüldüğü zamanlarda, -
9:26 - 9:29on yıllar önce asla olamazdı.
-
9:30 - 9:34Aslında bugün en zengin
ülkelere baktığımızda -
9:34 - 9:39bulduğumuz şey varlıklı hâle geldikçe
yolsuzluğu azaltabilmiş olmalarıydı -- -
9:39 - 9:41daha öncesinde değil.
-
9:42 - 9:44O hâlde hangi sonuca varmalıyız?
-
9:45 - 9:49Yolsuzluğu sadece göz ardı etmemiz
gerektiğini söylüyorum gibi gelebilir. -
9:49 - 9:51Hiçbir şekilde söylediğim şey bu değil.
-
9:52 - 9:53Aksine önerdiğim şey,
-
9:53 - 9:58yolsuzluğun, özellikle de
yoksul ülkelerdeki insanlar için, -
9:58 - 9:59geçici bir çözüm olduğu.
-
10:00 - 10:02Bir sorunu çözmede
-
10:02 - 10:05daha az iyi seçeneklerin
olduğu bir yerde faydalıdır. -
10:06 - 10:10Birçok insan için ürünleri
çok daha uygun fiyatlı hâle getiren -
10:10 - 10:13yeniliklere yatırım yapmak
sadece bu nadirliğe saldırmıyor, -
10:13 - 10:16aynı zamanda devletlerin
kurumlarını güçlendirmek için -
10:16 - 10:19ekonomilerine yeniden
yatırım yapmaları için -
10:19 - 10:22sürdürülebilir bir gelir
kaynağı yaratıyor. -
10:22 - 10:26Bu, en sonunda yolsuzluğu
azaltmamıza yardımcı olacak -
10:26 - 10:30ekonomik gelişim yapbozundaki
önemli eksik parça. -
10:31 - 10:3416 yaşındayken Nijerya'ya karşı
umudumu kaybettim. -
10:34 - 10:37Bir bakıma ülke aslında daha da kötüleşti.
-
10:38 - 10:42Geniş çaptaki yoksulluğa
ve sık görülen yolsuzluğa ek olarak -
10:42 - 10:47Nijerya şimdi de Boko Haram gibi
terör örgütleriyle uğraşıyor. -
10:48 - 10:53Ama bir şekilde bugün Nijerya konusunda
daha önce olduğumdan çok daha umutluyum. -
10:53 - 10:56İnsanlar için istihdam yaratan
-
10:56 - 10:59ve nesneleri daha
uygun fiyatlı hâle getiren -
10:59 - 11:02yeniliklere yatırım yapan
organizasyonları gördüğümde -- -
11:02 - 11:05ilaçları ve tıbbi ürünleri insanlar için
daha uygun fiyatlı hâle getiren -
11:05 - 11:09Lifestores Pharmacy gibi
organizasyonlardan bahsediyorum -
11:09 - 11:14veya birçok küçük işletme için lojistik
ve dağıtımın azlığıyla mücadele eden -
11:14 - 11:16Metro Africa Xpress gibi
-
11:16 - 11:22veya yazılım geliştiriciler için
ekonomik fırsat yaratan Andela gibi -- -
11:22 - 11:24geleceğe karşı iyimserim.
-
11:24 - 11:26Umarım siz de olursunuz.
-
11:26 - 11:27Teşekkür ederim.
-
11:27 - 11:32(Alkış)
- Title:
- Yolsuzluğun ilacı yenilik
- Speaker:
- Efosa Ojomo
- Description:
-
"Yolsuzluk hakkındaki geleneksel düşünme şöyle gerçekleşiyor: Eğer iyi kanunlar yaparsanız ve onları iyi uygularsanız o zaman ekonomik gelişim artar ve yolsuzluk azalır. Gerçekte ise geriye dönük bir denklemimiz var." diyor yenilik araştırmacısı Efosa Ojomo. Bu merak uyandıran konuşmada, imkânlar dahilinde bir şeye odaklanarak nasıl dünya çapında yolsuzluğu ortadan kaldırabileceğimiz konusunda yeni bir düşünce sunuyor: nadirliğe odaklanmak. "Toplumlar, yolsuzluğu azalttığı için gelişmiyor." diyor. "Yolsuzluğu geliştikleri için azaltabiliyorlar."
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 11:45
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for Reducing corruption takes a specific kind of investment | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for Reducing corruption takes a specific kind of investment | ||
Nevaz Mescioğlu accepted Turkish subtitles for Reducing corruption takes a specific kind of investment | ||
Nevaz Mescioğlu edited Turkish subtitles for Reducing corruption takes a specific kind of investment | ||
Gözde Alpçetin edited Turkish subtitles for Reducing corruption takes a specific kind of investment | ||
Gözde Alpçetin edited Turkish subtitles for Reducing corruption takes a specific kind of investment | ||
Gözde Alpçetin edited Turkish subtitles for Reducing corruption takes a specific kind of investment | ||
Gözde Alpçetin edited Turkish subtitles for Reducing corruption takes a specific kind of investment |