Return to Video

Öğrencileri "yetenekli" olarak nitelendirmek neden işe yaramıyor

  • 0:07 - 0:09
    Ben 5 yaşındayken
  • 0:09 - 0:12
    küçük bir odaya konulmuştum
    ve çözmem için bir dizi yapboz verilmişti.
  • 0:12 - 0:15
    Hem müdür hem de ebeveynlerim
    sadece eğlence için olduğuna
  • 0:15 - 0:18
    ve kesinlikle hiçbir anlam
    ifade etmediğine beni inandırmıştı
  • 0:18 - 0:21
    ama testi iyi yapmanın bana sunacağı
    avantajları bildiklerinden dolayı
  • 0:21 - 0:25
    ebeveynlerim içten içe iyi yapacağımı
    zannetmiş, hatta umut etmişlerdi.
  • 0:25 - 0:28
    O noktada bir testin ne olduğunu
    sadece belli belirsiz anlıyordum
  • 0:28 - 0:30
    ve o cümlelerin, şekillerin ve sayıların
  • 0:30 - 0:33
    hayatımın gidişatına yön verebileceğini
    ise çok daha az anlıyordum.
  • 0:33 - 0:37
    8 yıl sonra, küçük bir çocuk grubu
    bir masa etrafında toplanmıştı,
  • 0:37 - 0:40
    diğer çocuklar sınıfta kalırken
    onlar sınıflarından alınmıştı,
  • 0:40 - 0:41
    hayal meyal toplantımızın farkındalardı.
  • 0:41 - 0:45
    O testte iyi yaptığımızdan beri
    haftada birkaç kez toplanıyorduk.
  • 0:45 - 0:47
    Birçok okulun bu tür programı vardı
  • 0:47 - 0:50
    ancak benimkisi bu programa
    Üstün Yetenekli Eğitim diyordu,
  • 0:50 - 0:53
    bir testte iyi yaptığımız
    ve yaş seviyemizin üstünde
  • 0:53 - 0:55
    kabul edildiğimiz
    anlamına gelen bir terim.
  • 0:55 - 0:56
    Ama bu tam olarak ne anlama geliyor?
  • 0:56 - 0:58
    Kulağa biraz bir hediye almışsınız
  • 0:58 - 1:02
    ve o hediyenin de sadece kendi
    ekstra-özel beyniniz olması gibi geliyor.
  • 1:02 - 1:04
    Ancak o gün, daha endişeliydim—
  • 1:04 - 1:08
    başlamak üzere olduğumuz ünite
    kendi TED-Ed Konuşmalarımızı yazmaktı
  • 1:08 - 1:11
    ve ben, benimkini birbirine bağlı
    takımımızın veya "yetenekli grubumuzun"
  • 1:11 - 1:13
    problemleri hakkında
    yazmaya karar vermiştim.
  • 1:13 - 1:16
    Kendimi ters tepkilere
    karşı hazırlamıştım.
  • 1:16 - 1:18
    Ancak kalkıp gruba argümanımı okuduğumda
  • 1:18 - 1:22
    gözlerin parladığını ve beklenmedik
    bir canlılık olduğunu fark ettim.
  • 1:22 - 1:24
    Yetenek programına katılmamızın
    hayatlarımızın gidişatını
  • 1:24 - 1:27
    nasıl değiştirdiği hakkında
    hikâyeler paylaştık.
  • 1:27 - 1:29
    Nasıl "zeki çocuk"
    grubuna yerleştirildiğimizi,
  • 1:29 - 1:32
    birlikte sosyal olarak zorlandığımızı,
    her hatamızın gözlendiğini
  • 1:32 - 1:34
    diğerlerinden hiç farklı
    hissetmememize rağmen
  • 1:34 - 1:38
    "yetenekli" etiketinin beklentilerini
    karşılamakta zorlandığımızı konuştuk.
  • 1:38 - 1:40
    Genç bir yaşta bizden
    beklenen beklentilerin
  • 1:40 - 1:43
    ve mükemmelliyetçiliğin hayatımız boyunca
    nasıl kaygıya yol açtığını konuştuk.
  • 1:43 - 1:46
    Her başarısızlığın nasıl
    daha büyük hissettirdiğini konuştuk
  • 1:46 - 1:48
    çünkü doğuştan özel olmamız bekleniyordu.
  • 1:48 - 1:52
    Üstün yetenekli eğitimde
    galip olmamız bekleniyordu.
  • 1:52 - 1:55
    Üstün Zekâlı Çocuklar Derneği'ne göre,
  • 1:55 - 1:59
    3 ile 5 milyon öğrenci
    üstün yetenekli eğitime yerleştiriliyor.
  • 1:59 - 2:01
    O IQ testini geçtiğimde
  • 2:01 - 2:03
    ana sınıfında bu sisteme yerleştirilmiştim.
  • 2:03 - 2:05
    Ama neden ben?
  • 2:05 - 2:07
    Meğerse benimle pek de bir alakası yokmuş,
  • 2:07 - 2:11
    daha çok hayat şartlarımla ilgiliymiş.
  • 2:11 - 2:14
    Beni iyi besleyen, düzgün
    sağlık yardımı aldığımdan emin olan,
  • 2:14 - 2:16
    iyi bir mahallede yaşamamı sağlayan
  • 2:16 - 2:19
    ve bana sık sık kitap
    okuyan ebeveynlerim vardı.
  • 2:19 - 2:22
    İşte bu yüzden daha ana sınıfındayken
    yaşıtlarımın ilerisindeydim.
  • 2:22 - 2:25
    Ama peki ya benimki gibi
    ebeveynleri olmayan çocuklar?
  • 2:25 - 2:28
    Peki ya durumları benimkinden
    oldukça farklı olan çocuklar?
  • 2:28 - 2:32
    Öyle ki bir çocuk üstün yetenekli
    eğitimde olsa da olmasa da
  • 2:32 - 2:35
    ırk ve gelir seviyesi
    fazlasıyla etki ediyor.
  • 2:35 - 2:40
    Düşük gelirli evler arasında, Afrikalı
    Amerikalı öğrencilerin sadece %10'u
  • 2:40 - 2:44
    ve Latin öğrencilerin %14'ü 3. sınıfta
    düzgünce okumayı öğrenmiş oluyor.
  • 2:44 - 2:46
    Gelir sorunu halledildiğinde bile
  • 2:46 - 2:51
    Afrikalı Amerikalı öğrencilerin sadece
    %14'ü ve beyaz öğrencilerin sadece %58'i
  • 2:51 - 2:53
    3. sınıfta düzgünce
    okumayı öğrenmiş oluyor.
  • 2:53 - 2:56
    İşte bu zamanlarda üstün yetenekli
    eğitime çocuklar seçiliyorlar,
  • 2:56 - 2:58
    bir çocuğun doğuştan beceresinin
  • 2:58 - 3:02
    hayatının geri kalanı boyuncaki
    olanaklarını belirlediği bir zamanda.
  • 3:02 - 3:04
    Peki ya bu sözde doğuştan olan yetenek
  • 3:04 - 3:08
    daha çok hayat şartlarıyla alakalıysa?
  • 3:08 - 3:13
    İşte bu yüzden geride
    başlayanlar geride kalıyorlar.
  • 3:13 - 3:15
    Meğerse küçük ana sınıfı öğrencisi ben
  • 3:15 - 3:18
    yaşıtlarıma göre çok da özel değilmişim.
  • 3:18 - 3:21
    Pozitif bir çevrede yetişmiştim, beyazdım,
  • 3:21 - 3:23
    okumayı evde öğrenmiştim.
  • 3:23 - 3:26
    Ama peki ya ebeveynlerim benden
    daha yüksek beklentiler beklediği
  • 3:26 - 3:29
    ve onları karşılamam için
    gereken araçları verdiğinden dolayı
  • 3:29 - 3:31
    sistemde iyi bir iş çıkardıysam?
  • 3:31 - 3:32
    Yüksek yetenekli eğitim,
  • 3:32 - 3:35
    zekânın düzeltilebileceği
    düşüncesiyle hareket ediyor.
  • 3:35 - 3:39
    Tüm devlet okulu öğrencilerinin
    yaklaşık %6'sı bu sisteme seçiliyor.
  • 3:39 - 3:43
    Ancak zekâ, kendimizin peşinde
    olduğu mücadelelere dayanarak
  • 3:43 - 3:45
    küçülüyor ve genişliyor.
  • 3:45 - 3:47
    Zekâ, kendini birçok şekilde gösteriyor.
  • 3:47 - 3:49
    Zekâ, sessiz olabiliyor.
  • 3:49 - 3:54
    Genellikle zekâya verdiğimiz önem, diğer
    birçok önemli özelliği gözden kaçırıyor:
  • 3:54 - 3:57
    merak, yaratıcılık, azim.
  • 3:57 - 4:00
    En sonunda yetenekli olarak
    etiketlenen bir kutuya yerleştirilmek
  • 4:00 - 4:04
    öğrenme becerimizde ve nihayetinde de
    hayatlarımızı şekillendirme becerimizde
  • 4:04 - 4:06
    güven kaybıyla sonuçlanıyor.
  • 4:06 - 4:10
    O hâlde, tüm öğrencileri teşvik etmek için
    sınırlı zekâ tanımımıza dayanarak
  • 4:10 - 4:15
    onları ayrı tutmadan
    eğitim sistemimizi nasıl geliştirebiliriz?
  • 4:15 - 4:18
    Sınıfta ilgi alanlarına dayanarak
  • 4:18 - 4:22
    öğrencilere büyük çapta
    bireysel projeler vermekle
  • 4:22 - 4:26
    ve ileri bir müfredata uymayan ilgi
    alanlarını teşvik etmekle başlayabiliriz.
  • 4:26 - 4:30
    Yetenek, çoğunlukla gelir
    ve çevredeki farklılıklara bağlıyken
  • 4:30 - 4:35
    ilkokulun ilk yıllarında çocukları yetenek
    programlarına koymaya son verebiliriz.
  • 4:35 - 4:38
    Gerçek dünya uygulamalarını
    ve ileri konuları keşfeden
  • 4:38 - 4:41
    okul sonrası programlara
    para yatırabiliriz.
  • 4:41 - 4:47
    Bilhassa, çocuklara keşfetmek için
    zaman ve alan verebiliriz.
  • 4:47 - 4:49
    Ebeveynlere ve öğretmenlere söylüyorum—
  • 4:49 - 4:54
    peki ya sizin rolünüz, çocukları sadece
    yetenekli olarak tanımlamak yerine
  • 4:54 - 4:58
    merakı, empatiyi ve yaratıcılığı
    teşvik etmek olsaydı?
  • 4:58 - 5:02
    Kim olduklarını söylemek yerine çocuklara
    nasıl büyüyebileceklerini gösterseydik?
  • 5:02 - 5:06
    Çocukları sadece yetenekli
    olarak tanımlamak yerine
  • 5:06 - 5:08
    her tür çocuğa yer açsaydık?
  • 5:08 - 5:12
    Kimlikleriyle mücadele eden çocuklara,
    standartlarımızla mücadele eden çocuklara,
  • 5:12 - 5:14
    yaratıcı çocuklara,
    tutkulu çocuklara yer açalım—
  • 5:14 - 5:18
    ve yetenekleriyle nasıl bizim dünyamızı da
    şekillendirebileceklerini gösterelim.
  • 5:18 - 5:19
    Teşekkür ederim.
  • 5:19 - 5:20
    (Alkışlar)
Title:
Öğrencileri "yetenekli" olarak nitelendirmek neden işe yaramıyor
Description:

Ava Echard, 5 yaşındayken onu üstün yetenekli eğitime yerleştiren bir test çözdü. Bu programda yer almak Ava'ya birçok heyecan verici fırsat sundu ancak aynı zamanda şunu merak etmesine de neden oldu: Onu "özel" yapan neydi ve bu benzersizlik neden bu kadar genç bir yaşta saptanıyordu? Şimdi liseye giden Ava, "üstün yetenekli" etiketinin doğuştan gelen yetenekleriyle mi yoksa faydalı yetiştirilme tarzıyla mı alakalı olduğunu sorguluyor. Bu kapsamlı konuşmada Ava, neden okulların doğa ve yetiştirme arasındaki ilişkiyi göz önünde bulundurmaları gerektiğini ve neden öğrencilerde var olan birçok farklı tür zekânın teşvik edilmesine daha çok odaklanılması gerektiğini açıklıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TED-Ed
Duration:
05:22

Turkish subtitles

Revisions