Tahmin edilemeyen bir dünyada gereken insan becerileri
-
0:01 - 0:04Son zamanlarda, Amerikalı bir
süper market zincirinin lider kadrosu -
0:04 - 0:08işlerinin daha çok verim almaya
ihtiyacı olduğuna karar verdi. -
0:08 - 0:12Bu yüzden dijital dönüşümlerini
heyecanla karşıladılar. -
0:12 - 0:16Denetleyici takımımız işe koyuldu
-
0:16 - 0:20ve algoritmik bir görev paylaştırıcı
ile geri döndü. -
0:21 - 0:23Beraber çalışmak yerine,
-
0:23 - 0:27her işçi gitti, giriş yaptı,
işini aldı, yaptı, -
0:27 - 0:29daha fazlası için geri geldi.
-
0:29 - 0:33Bu streoidler üzerine standartlaştıran
-
0:33 - 0:35ve iş paylaştıran bilimsel yönetimdi.
-
0:36 - 0:38Süper verimliydi.
-
0:39 - 0:40Ama tam anlamıyla değil
-
0:41 - 0:44çünkü görev paylaştırıcı, bir müşterinin
-
0:44 - 0:47ne zaman bir kutu
yumurtayı düşüreceğini bilmiyordu, -
0:47 - 0:50haşarı birkaç çocuğun
monitörü devireceğini -
0:50 - 0:52ya da yerel lisenin bir karar verdiğini
-
0:52 - 0:55ve yarın okula Hindistan cevizi
getirileceğini tahmin edemiyordu. -
0:55 - 0:56(Kahkaha)
-
0:56 - 0:58Tam olarak neye ihtiyacın olduğunu
-
0:58 - 1:01tahmin edebildiğinde
verimlilik gerçekten iyi çalışır. -
1:02 - 1:05Ama anormal veya beklenmedik
bir şeyler ortaya çıktığında -
1:05 - 1:07çocuklar, müşteriler,
hindistan cevizleri gibi -
1:07 - 1:10işte o zaman verimlilik bir işe yaramaz.
-
1:12 - 1:14Bu önemli bir mesele haline geldi,
-
1:14 - 1:17beklenmedikle başa çıkma kabiliyeti,
-
1:18 - 1:21çünkü beklenmedik norm haline geliyor.
-
1:22 - 1:26Bu yüzden, uzmanlar ve tahminciler
400 gün sonrası -
1:26 - 1:29ve daha fazlası için tahminde
bulunmaya istekli değiller. -
1:29 - 1:30Neden mi?
-
1:31 - 1:32Çünkü son 20 veya 30 yıl boyunca,
-
1:32 - 1:36dünyanın çoğu komplike olmaktan
-
1:36 - 1:38kompleks olmaya evrildi,
-
1:38 - 1:41bu da şu anlama geliyor,
evet örüntüler var -
1:41 - 1:43ama kendilerini sürekli tekrar etmiyorlar.
-
1:43 - 1:48Bu çok küçük değişimlerin orantısız bir
etki yapabileceği anlamına geliyor. -
1:48 - 1:51Ve bu uzman olmanın
hep yeterli olmadığı anlamına gelir -
1:51 - 1:55çünkü sistem çok hızlı
değişmeye devam ediyor. -
1:56 - 1:59Bu da demek oluyor ki
-
1:59 - 2:02dünyada bu tür tahminlere uymayan
-
2:02 - 2:05çok büyük bir miktar var.
-
2:05 - 2:09Bu yüzden İngiltere Bankası,
bir iflas olacak -
2:09 - 2:11ama neden ve ne zaman
olacağını bilmiyoruz diyecek. -
2:12 - 2:14İklim değişikliğinin gerçekten
olduğunu biliyoruz -
2:14 - 2:18ama orman yangınlarının nerede
patlak vereceğini tahmin edemiyoruz -
2:18 - 2:21ve hangi fabrikaların
sele kapılacağını bilmiyoruz. -
2:21 - 2:24Bu yüzden şirketler,
-
2:24 - 2:29bir gecede pipetler, poşetler
ve plastik şişedeki sular -
2:29 - 2:32temel ihtiyaçtan reddedilmeye
yönelince gafil avlanırlar -
2:33 - 2:37ve toplumdaki bir değişiklik
-
2:37 - 2:42ünlüleri ve iş sahiplerini
toplumdan dışlayınca şaşırırlar: -
2:43 - 2:46aşırı belirsizlik.
-
2:47 - 2:52Çok fazla tahminle çelişen bir ortamda
-
2:52 - 2:55verimlilik bize yardımcı olmaz,
-
2:55 - 3:02aksine adapte olma ve karşılık verme
kabiliyetimizi baltalar ve sarsar. -
3:04 - 3:07Eğer verimlilik artık
temel ilkemiz değilse -
3:07 - 3:09geleceği nasıl ele almalıyız?
-
3:09 - 3:11Ne tür bir düşünce
gerçekten bize yardım edecek? -
3:11 - 3:17Ne tür yetenekleri savunmak
için emin olmalıyız? -
3:18 - 3:22Bence, eskiden zaman yönetimi
hakkında çok düşünürdük, -
3:22 - 3:26şimdi ihtimalleri düşünmeye başlamalıyız,
-
3:26 - 3:29genelde kesin olan
-
3:30 - 3:33ama özellikle belirsiz kalan
olaylara hazırlanmalıyız. -
3:33 - 3:38Bunun bir örneği Salgın için
Hazırlıklı Olma Koalisyonu, CEPI. -
3:38 - 3:42Biliyoruz ki gelecekte
daha fazla salgın olacak -
3:42 - 3:46ama nerede, ne zaman
veya ne olacağını bilmiyoruz. -
3:46 - 3:48Bu yüzden plan yapamıyoruz.
-
3:49 - 3:51Ama hazırlık yapabiliriz.
-
3:51 - 3:57Bu yüzden CEPI, hangi
aşıların işe yaracağını -
3:58 - 4:01veya hangi hastalıkların çıkacağını
tahmin edemeyeceklerini bilerek -
4:01 - 4:04çoklu hastalıklar için
çoklu aşılar geliştiriyor. -
4:04 - 4:06Bu aşılardan bazıları hiç kullanılmayacak.
-
4:06 - 4:08Bu verimsiz.
-
4:09 - 4:11Ama bu güçlü
-
4:11 - 4:13çünkü çok fazla seçenek sağlıyor
-
4:13 - 4:18ve bu da tek bir teknolojik çözüme bağımlı
olmadığımız anlamına geliyor. -
4:19 - 4:22Salgına duyarlılık
aynı zamanda büyük oranda -
4:22 - 4:25birbirini tanıyan ve birbirine
güvenen insanlara bağlı. -
4:25 - 4:28Ama bu ilişkileri geliştirmek zaman alır
-
4:28 - 4:32ve bir salgın yayıldığında
çok az zaman olur. -
4:32 - 4:37Bu yüzden CEPI, bazılarının asla
kullanılmayacağını bilerek -
4:38 - 4:41ilişkiler, arkadaşlıklar,
ittifaklar geliştiriyor. -
4:42 - 4:45Bu belki yetersiz, zaman kaybı
-
4:45 - 4:46ama güçlü.
-
4:47 - 4:51Güçlü düşünmeyi, finansal
hizmetlerde de görebilirsiniz. -
4:51 - 4:55Geçmişte bankalar bugün gerekenden
-
4:55 - 4:57çok daha az sermayeye sahipti
-
4:57 - 5:01çünkü çok fazla sermaye tutmak,
onunla aşırı verimli olmak, -
5:01 - 5:04bankaları çok hassas yapan şeyin
ta kendisiydi. -
5:05 - 5:10Daha fazla sermaye elde tutmak
göründüğü üzere verimsiz. -
5:10 - 5:16Ama güçlü, çünkü finansal sistemi
sürprizlere karşı koruyor. -
5:17 - 5:20İklim değişikliği konuşunda
gerçekten ciddi olan ülkeler, -
5:20 - 5:24çoklu çözümler benimsemeleri
gerektiğini biliyorlar, -
5:24 - 5:27çoklu yenilenebilir eneji türleri,
-
5:27 - 5:28sadece biri değil.
-
5:28 - 5:32En gelişmiş ülkeler
yıllardır çalışıyorlar, -
5:33 - 5:37su, yemek ve sağlık sistemlerini
değiştiriyorlar -
5:37 - 5:41çünkü biliyorlar ki
düzgün tahminlere ulaşana kadar, -
5:41 - 5:45bu bilgi çok geç gelebilir.
-
5:45 - 5:50Ticaret savaşları için de aynı yaklaşımı
yapabilirsiniz, ve çoğu ülke öyle yapıyor. -
5:50 - 5:54Bir büyük ticaret ortağı
benimsemek yerine, -
5:54 - 5:56herkesin arkadaşı
olmaya çalışıyorlar -
5:56 - 5:58çünkü hangi piyasaların birden
-
5:58 - 6:02istikrarsız olabileceğini tahmin
edemeyeceklerini biliyorlar. -
6:02 - 6:06Bu anlaşmaları yapmak
zaman alıcı ve pahalı -
6:06 - 6:07ama güçlü
-
6:07 - 6:13çünkü bütün ekonomilerini
şoklara karşı dayanıklı hale getiriyor. -
6:13 - 6:17Bu özellikle küçük ülkeler tarafından
benimsenen bir strateji, -
6:17 - 6:21kontrolde olacak kadar güçlü
olamayacaklarını biliyorlar -
6:21 - 6:24o yüzden çok fazla arkadaş
yapmak daha iyi bir seçenek. -
6:26 - 6:28Ama eğer hala verimlilik
gizemine bağlanmış -
6:28 - 6:33bir organizasyonda sıkışıp kaldıysanız
-
6:33 - 6:35bunu nasıl değiştirebilirsiniz?
-
6:36 - 6:38Deneylere bakalım.
-
6:38 - 6:40Hollanda'da
-
6:40 - 6:45evde bakım hemşiresi aynı
süpermarket gibi yönetiliyordu: -
6:45 - 6:47standart ve önceden yazılmış iş
-
6:47 - 6:49dakika dakikasına
-
6:49 - 6:53Pazartesi dokuz dakika,
Çarşamba yedi dakika, -
6:53 - 6:55Cuma sekiz dakika.
-
6:55 - 6:57Hemşireler bundan nefret ediyordu.
-
6:57 - 6:59Onlardan biri, Jos de Blok,
-
6:59 - 7:01bir deneme önerdi.
-
7:02 - 7:03Bütün hastalar farklı olduğundan
-
7:03 - 7:06ve tam olarak neye ihtiyaçları
olduğunu bilmediğimizden, -
7:06 - 7:08neden karar verme işini
hemşirelere bırakmıyoruz? -
7:09 - 7:11Kulağa pervasız geliyor.
-
7:11 - 7:12(Kahkaha)
-
7:12 - 7:14(Alkış)
-
7:14 - 7:18Deneyinde Jos,
hastaların iyileşme süresinin -
7:18 - 7:21yarı yarıya azaldığını
-
7:21 - 7:25ve maliyetlerin yüzde 30 düştüğünü buldu.
-
7:26 - 7:30Jos'a onu deneyiyle ilgili şaşırtanın
ne olduğunu sorduğumda -
7:30 - 7:32güldü ve dedi ki
-
7:32 - 7:35"Bu kadar büyük gelişme kaydetmenin
-
7:35 - 7:38bu kadar kolay olabileceği hakkında
hiçbir fikrim yoktu -
7:38 - 7:41çünkü bu masa başında oturarak
ya da bilgisayar ekranına bakarak -
7:41 - 7:44bilebileceğiniz veya tahmin
edebileceğiniz bir şey değil." -
7:45 - 7:49Bu hemşirelik şekli Hollanda'ya
-
7:49 - 7:50ve dünyaya yayıldı.
-
7:50 - 7:54Ama her yeni ülkede bu öncelikle
deneyler ile başlıyor -
7:54 - 7:58çünkü her yer biraz ve
tahmin edilemeyecek derecede farklı. -
7:59 - 8:03Tabii ki her deney işe yaramıyor.
-
8:03 - 8:06Jos itfaiye için
benzer bir yaklaşım denedi -
8:06 - 8:10ve işe yaramadığını keşfetti
çünkü hizmet çok merkezi. -
8:10 - 8:12Başarısız olan deneyler
verimsiz görünüyor -
8:12 - 8:16ama onlar çoğu kez gerçek dünyanın
-
8:16 - 8:18nasıl işlediğini anlamanın tek yolu.
-
8:18 - 8:21O da artık öğretmenleri deniyor.
-
8:23 - 8:26Bunun gibi deneyler yaratıcılık
-
8:27 - 8:29ve belli ölçüde cesaret gerektirir.
-
8:30 - 8:31İngiltere'de --
-
8:32 - 8:35Birleşik Krallık'ta demek üzereydim,
ama İngiltere'de -- -
8:35 - 8:37(Kahkaha)
-
8:37 - 8:41(Alkış)
-
8:41 - 8:45İngiltere'de, önde gelen ragbi takımı
ya da önde gelenlerden biri, -
8:45 - 8:47Saracens.
-
8:47 - 8:52Takımın antrenörü ve başkanı,
yaptıkları tüm fiziksel antrenmanların -
8:52 - 8:55ve veri tabanlı koşullandırmanın
-
8:55 - 8:57jenerik haline geldiğini fark etti;
-
8:57 - 8:59gerçekten, tüm takımlar
tam olarak aynı şeyi yapıyor. -
9:00 - 9:02Riskli bir deney yaptılar.
-
9:02 - 9:06Tüm takımı maç sezonu boyunca bile
-
9:06 - 9:08kayak tatillerine
-
9:08 - 9:11ve Chicago'daki sosyal projelere
bakmaya götürdüler. -
9:11 - 9:13Bütün ragbi oyuncularını
kayak pistine koymak, -
9:13 - 9:15pahalı,
-
9:15 - 9:16zaman alıcı
-
9:16 - 9:20ve biraz riskli olabilirdi, değil mi?
-
9:20 - 9:21(Kahkaha)
-
9:21 - 9:25Ama oyuncuların yenilenmiş sadakat
-
9:25 - 9:30ve dayanışma tahvilleriyle
geri döndüklerini gördüler. -
9:30 - 9:33Artık sahada inanılmaz
baskı altında olduklarında -
9:33 - 9:38direktörün "dik durmak " diye
adlandırdığı şeyi gösteriyorlar -- -
9:39 - 9:44birbirlerine korkusuz
ve değişmeyen özverileri. -
9:45 - 9:49Rakipleri bunun şaşkınlığı içindeler
-
9:49 - 9:53ama bunu denemek için
verimliliğe fazla bağlılar. -
9:54 - 9:56Londra teknoloji şirketi Verve'de
-
9:56 - 9:59CEO hareket eden her şeyi ölçtü
-
9:59 - 10:02ama şirketin verimliliğinde
-
10:02 - 10:04değişiklik yapacak bir şey bulamadı.
-
10:04 - 10:08Bu yüzden, "Aşk Haftası" diye
adlandırdığı bir deney tasarladı: -
10:08 - 10:13Her çalışanın tüm hafta boyunca
-
10:13 - 10:15bir meslektaşının yaptığı
gerçekten faydalı -
10:15 - 10:17ve yaratıcı şeyleri söylemesi
-
10:17 - 10:19ve onu tebrik etmesi gerektiği bir deney.
-
10:19 - 10:21Bu çok fazla zaman ve emek harcıyor;
-
10:22 - 10:25bir sürü insan ona
dikkat dağıtıcı diyebilir. -
10:25 - 10:27Ama bu gerçekten işe enerji veriyor
-
10:27 - 10:30ve tüm şirketi daha verimli yapıyor.
-
10:32 - 10:35Hazırlıklı olmak, koalisyon kurmak,
-
10:35 - 10:39hayal gücü, deneyler,
-
10:39 - 10:40cesaret --
-
10:41 - 10:43öngörülemeyen bir çağda,
-
10:43 - 10:48bunlar esnekliğin ve gücün
muazzam kaynakları. -
10:49 - 10:51Yeterli değiller
-
10:52 - 10:55ama bize adaptasyon,
çeşitlilik ve buluş için -
10:55 - 10:59sınırsız kapasite sağlıyorlar.
-
11:00 - 11:03Gelecek hakkında
daha az bilgiye sahip oldukça -
11:03 - 11:08insanlığın, dağınıklığın
ve öngörülemeyen becerilerin -
11:08 - 11:14bu muazzam kaynaklarına
daha çok ihtiyacımız olacak. -
11:15 - 11:19Ama bizim büyüyen
teknoloji bağımlılığımızda, -
11:20 - 11:24bu becerileri köreltiyoruz.
-
11:25 - 11:28Teknolojiyi, bizi bir karara
ya da bir tercihe dürtmek için, -
11:28 - 11:32birinin nasıl hissettiğini
yorumlamak için -
11:32 - 11:37veya konuşmamızda bize
rehberlik etmesi için kullandıkça -
11:37 - 11:42kendi yapabileceğimiz bir şeyi
bir makineye yaptırıyoruz -
11:42 - 11:45ve bu da pahalı bir pazarlık.
-
11:46 - 11:49Makinelerin bizim için düşünmesine
daha fazla izin verdikçe, -
11:50 - 11:53kendimiz için daha az düşünebiliriz.
-
11:54 - 11:55Fazlası --
-
11:55 - 11:59(Alkış)
-
11:59 - 12:04Doktorlar dijital tıbbi kayıtlara bakmakla
daha fazla zaman harcadıkça -
12:04 - 12:08hastalarına bakmakla
daha az zaman harcıyorlar. -
12:08 - 12:11Ebeveynlik uygulamalarını
daha fazla kullandıkça -
12:11 - 12:13çocuklarımızı daha az tanıyoruz.
-
12:14 - 12:19Sevmeyi öngördüğümüz ve planladığımız
insanlarla zaman harcadıkça -
12:19 - 12:23bizden farklı olanlarla
daha az bağlantı kurabiliriz. -
12:23 - 12:28Şefkate olan ihtiyacımız azaldıkça
daha az şefkat görürüz. -
12:30 - 12:33Bütün bu teknolojilerin yapmaya çalıştığı
-
12:33 - 12:40öngörülebilir gerçekliğin
standartlaştırılmış modelini -
12:40 - 12:44son derece şaşırtıcı dünyaya zorla sokmak.
-
12:45 - 12:46Geriye ne kalıyor?
-
12:47 - 12:50Ölçülemeyen herhangi bir şey --
-
12:50 - 12:53yani kısacası her şey.
-
12:54 - 13:01(Alkış)
-
13:03 - 13:07Teknolojiye olan ve gittikçe
artan bağımlılığımız, -
13:07 - 13:11bizi daha az yetenekli,
-
13:11 - 13:12gerçek dünyanın
-
13:12 - 13:15derin ve artan karmaşıklığına karşı
-
13:15 - 13:17daha zayıf olmaya itiyor.
-
13:18 - 13:21Karşılaşacağımızı bildiğimiz
-
13:21 - 13:26stres ve kargaşanın uç noktaları
hakkında düşünüyordum, -
13:27 - 13:30gidip iş yerleri varoluşsal krize girmiş,
-
13:30 - 13:35yok olmanın eşiğine gelmiş
-
13:35 - 13:37baş yöneticiler ile konuştum.
-
13:39 - 13:43Bunlar dürüst, kaldırması zor sohbetlerdi.
-
13:44 - 13:48Bir çoğunun hatırlayınca gözleri yaşardı.
-
13:48 - 13:50Ben de onlara şunu sordum:
-
13:51 - 13:53"Bunların üstesinden
gelmenizi ne sağladı?" -
13:53 - 13:56Hepsi tam olarak aynı cevabı verdi.
-
13:56 - 13:59"Benim devam etmemi sağlayan
-
14:00 - 14:03veri veya teknoloji değil,
-
14:03 - 14:05arkadaşlarım ve meslektaşlarım."
-
14:05 - 14:10Birisi ekledi,
"İş ekonomisinin tam tersiydi." -
14:12 - 14:15Sonra gittim ve bir grup genç
-
14:15 - 14:17ve yükselen yöneticiyle konuştum
-
14:17 - 14:19ve onlara işte arkadaşlarının
kim olduğunu sordum. -
14:19 - 14:21Sadece boş boş baktılar.
-
14:22 - 14:24"Vakit yok."
-
14:24 - 14:25"Çok meşguller"
-
14:25 - 14:27"Yeterli değil."
-
14:28 - 14:31Merak ettim, fırtına gelip çattığında
-
14:32 - 14:36onlara hayal gücünü, cesareti
-
14:36 - 14:38ve dayanma gücünü kim verecek?
-
14:40 - 14:43Size geleceği bildiğini
söylemeye çalışan biri -
14:43 - 14:46sadece ona sahip olmaya çalışıyordur,
-
14:46 - 14:49belirgin kaderin sahtesi.
-
14:50 - 14:52Daha zor ve derin gerçek şudur ki
-
14:53 - 14:56gelecek henüz keşfedilmemiştir
-
14:56 - 14:58ve oraya ulaşana kadar da
haritasını çıkaramayız. -
14:59 - 15:01Ama sorun değil,
-
15:01 - 15:04çünkü eğer kullanabilirsek
-
15:04 - 15:05hayal gücümüz çok geniş.
-
15:05 - 15:11Eğer uygularsak çok derin yaratıcılık
-
15:11 - 15:13ve keşfetme yeteneklerimiz var.
-
15:13 - 15:18Daha önce hiç görmediğimiz bir şeyleri
icat edecek kadar cesuruz. -
15:19 - 15:21Bu yetenekleri kaybediyoruz
-
15:22 - 15:24ve akıntıya kapılmış gidiyoruz.
-
15:24 - 15:27Ama yeteneklerinizi
güçlendirin ve geliştirin, -
15:28 - 15:31istediğimiz geleceği inşa edebiliriz.
-
15:32 - 15:34Teşekkür ederim.
-
15:34 - 15:40(Alkış)
- Title:
- Tahmin edilemeyen bir dünyada gereken insan becerileri
- Speaker:
- Margaret Heffernan
- Description:
-
Yazar ve girişimci Margaret Heffernan, becerilerimiz için teknolojiye dayandıkça belirsizliklerle başa çıkmak için gereken kabiliyetlerimizin azaldığını söylüyor. Teknolojiye neden daha az ihtiyaç duyduğumuzu ve hayal gücü, alçakgönüllülük, cesaret gibi karmaşık insan becerilerinin neden iş, devlet ve tahmin edilemeyen bir çağda hayat sorunlarını çözmeye daha çok yardımcı olduğunu anlatıyor. " Daha önce hiç görmediğimiz şeyleri icat edecek kadar cesuruz." diyor. "Seçtiğimiz herhangi bir geleceği gerçekleştirebiliriz."
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 15:52
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for The human skills we need in an unpredictable world | ||
Cihan Ekmekçi accepted Turkish subtitles for The human skills we need in an unpredictable world | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for The human skills we need in an unpredictable world | ||
Aysu Toprak edited Turkish subtitles for The human skills we need in an unpredictable world | ||
Aysu Toprak edited Turkish subtitles for The human skills we need in an unpredictable world | ||
Cihan Ekmekçi declined Turkish subtitles for The human skills we need in an unpredictable world | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for The human skills we need in an unpredictable world | ||
Aysu Toprak edited Turkish subtitles for The human skills we need in an unpredictable world |