Return to Video

Ben sizin bildiğiniz Asyalılardan değilim | Canwen Xu | TEDxBoise

  • 0:04 - 0:08
    Benim adım Canwen, piyano
    ve keman çalıyorum.
  • 0:09 - 0:15
    Amacım gelecekte doktor olmak ve
    en sevdiğim ders kalkülüs.
  • 0:15 - 0:17
    Annem ve babam aşırı disiplinli ve
  • 0:17 - 0:19
    arkadaşlarımda kalmama izin vermiyorlar
  • 0:19 - 0:24
    ama bunu her gün en sevdiğim
    yemeği yaparak telafi ediyorlar.
  • 0:24 - 0:25
    Pilav.
  • 0:26 - 0:28
    Üstelik, çok da kötü araba kullanıyorum.
  • 0:32 - 0:33
    Şimdi size soracağım soru ise,
  • 0:33 - 0:36
    "Bütün bunların şaka olduğunu
    anlamanız ne kadar sürdü?"
  • 0:36 - 0:38
    (Gülüşmeler)
  • 0:39 - 0:42
    Muhtemelen tahmin ettiğiniz üzere,
    bugün ırk üzerine konuşacağım
  • 0:42 - 0:45
    ve konuşmama size bir
    Asyalı Amerikan olarak büyüme hikâyemi
  • 0:45 - 0:47
    anlatarak başlayacağım.
  • 0:47 - 0:50
    ABD'ye yerleştiğimde iki yaşımdaydım,
  • 0:50 - 0:54
    dolayısıyla neredeyse tüm hayatım
    iki kültürün bir karışımı oldu.
  • 0:54 - 0:56
    Makarnayı yemek çubuklarıyla yiyorum.
  • 0:57 - 1:01
    Portakallı tavuğun hastasıyım ve
    çocukluk kahramanım Yao Ming idi.
  • 1:02 - 1:05
    Gel gör ki Kuzey ve Güney Dakota
    ve Idaho gibi ırksal çeşitliliğin
  • 1:05 - 1:08
    inanılmaz derecede az olduğu
    eyaletlerde büyüdüğüm için,
  • 1:08 - 1:13
    sözüm ona egzotik Çinli köklerim ile
    genelgeçer Amerikan benliğim arasında
  • 1:13 - 1:15
    bir denge bulmak zor oldu.
  • 1:16 - 1:18
    Ortamdaki tek Asyalı olmaya alıştığımdan,
  • 1:18 - 1:21
    insanların her şeyden önce
    beyaz olmadığımı fark ettiğinin
  • 1:22 - 1:23
    bilincine sahiptim.
  • 1:23 - 1:26
    Çocuk olarak önümde iki seçenek
  • 1:26 - 1:29
    olduğunun çabucak farkına vardım.
  • 1:29 - 1:32
    Benden beklenen kalıpların içine girmek
  • 1:32 - 1:36
    ya da çevremi saran
    beyazlığa uyum sağlamak.
  • 1:36 - 1:37
    İkisinin arası yoktu.
  • 1:38 - 1:42
    Benim için, bu her zaman Matematik'te
    iyi olmaktan mahcubiyet duymaktı,
  • 1:42 - 1:45
    çünkü insanlar bunun aslında
    çok çalıştığım için değil,
  • 1:45 - 1:47
    Asyalı olduğum için olduğunu düşünürdü.
  • 1:48 - 1:50
    Ne zaman bir erkek bana çıkma teklif etse
  • 1:50 - 1:52
    aslında benden hoşlandığı için değil,
  • 1:52 - 1:55
    "sarı humması" olduğu için demekti.
  • 1:56 - 1:58
    Kişiliğimin çok uzun süredir,
  • 1:58 - 2:01
    farklı olmam gerçeği etrafında
    var olduğu anlamına geliyordu.
  • 2:01 - 2:05
    Asyalı olmanın kendimle ilgili tek
    özel şey olduğunu düşünmeye başladım.
  • 2:07 - 2:09
    Yaşadığım yerler bahsettiğim bu
    etkileri daha da görünür kıldı.
  • 2:09 - 2:11
    Beni yanlış anlamayın.
  • 2:11 - 2:14
    İnsanların çok küçük bir
    bölümü gerçekten ırkçıydı,
  • 2:14 - 2:16
    hatta uçta ırkçı bile denebilir,
  • 2:16 - 2:20
    ama büyük çoğunluk birazcık cahildi.
  • 2:20 - 2:23
    Şu an, "Aradaki fark ne ki?"
    diye düşündüğünüzü biliyorum.
  • 2:23 - 2:25
    O zaman size bir örnek vereyim.
  • 2:26 - 2:29
    Irkçı olmayan şöyle olabilir,
    "Ben beyazım, sen değilsin."
  • 2:30 - 2:32
    Irkçı olan ise, "Ben beyazım,
  • 2:32 - 2:35
    sen değilsin ve bu beni senden daha
    üstün kılar".
  • 2:37 - 2:39
    Cahil olan ise şöyle olabilir,
  • 2:39 - 2:43
    "Ben beyazım, sen değilsin ve bu konuda
    ne yapacağım hakkında bir fikrim yok."
  • 2:43 - 2:45
    Bu cahil insanların yine de
  • 2:45 - 2:49
    iyi niyetli harika bireyler
    oldukları konusunda
  • 2:49 - 2:50
    hiçbir şüphem yok.
  • 2:50 - 2:55
    Ancak öyle sorular soruyorlar ki
    bir süre sonra sinir bozucu olabiliyorlar.
  • 2:55 - 2:57
    Birkaç örnek vereyim.
  • 2:58 - 3:02
    "Aman tanrım demek Çinlisin. Benim de
    Çinli bir arkadaşım var, belki tanırsın."
  • 3:02 - 3:04
    (Gülüşmeler)
  • 3:05 - 3:06
    "Hayır.
  • 3:07 - 3:08
    Arkadaşını tanımıyorum.
  • 3:09 - 3:12
    Çünkü senin gerçek dışı
    beklentilerinin aksine,
  • 3:12 - 3:17
    dünya üzerinde yaşayan 1 milyar
    350 milyon Çinlinin her birini
  • 3:17 - 3:19
    tek tek tanımıyorum."
  • 3:20 - 3:22
    İnsanlar aynı zamanda
  • 3:22 - 3:24
    "İsmin nereden geliyor?"
    diye de soruyorlar
  • 3:24 - 3:26
    ve ben gerçekten ne cevap
    vereceğimi bilmiyorum.
  • 3:26 - 3:28
    Bu yüzden genellikle gerçeği söylüyorum.
  • 3:28 - 3:30
    "İsmimi annem ve babam koydular.
  • 3:30 - 3:32
    Ya seninki nereden geliyor?"
  • 3:32 - 3:34
    (Gülüşmeler)
  • 3:35 - 3:37
    İnsanların beni kaç defa
  • 3:37 - 3:42
    başka bir Asyalı ile
    karıştırdığını sormayın bile.
  • 3:42 - 3:44
    Mesela bir keresinde, birisi yaklaşıp
  • 3:44 - 3:46
    "Angie, senin sanatına
    bayılıyorum!" dediğinde
  • 3:46 - 3:48
    o kadar şaşırdım ki,
  • 3:48 - 3:51
    sadece teşekkür ettim ve uzaklaştım.
  • 3:52 - 3:55
    Ama bütün bu sorular arasında favorim
  • 3:55 - 3:58
    hâlâ en klasik olanı, "Nerelisin?".
  • 3:58 - 4:01
    Şu ana kadar birçok yerde yaşadığım için
  • 4:01 - 4:03
    konuşma genellikle şöyle gerçekleşiyor.
  • 4:04 - 4:05
    "Nerelisin?"
  • 4:05 - 4:07
    "Boise, Idaho'luyum."
  • 4:08 - 4:12
    "Anladım, ama gerçekte nerelisin?"
  • 4:12 - 4:15
    "Bir süre de Güney Dakota'da yaşadım."
  • 4:15 - 4:17
    "Peki, ya ondan önce?"
  • 4:18 - 4:20
    "Kuzey Dakota'da da yaşamıştım."
  • 4:20 - 4:23
    "Pekâlâ, lafı daha fazla
    dolandırmadan sadede geleyim,
  • 4:23 - 4:25
    sanırım söylemek istediğim,
  • 4:25 - 4:27
    daha önce hiç buradan
    uzaklarda, insanların biraz
  • 4:27 - 4:30
    farklı konuştuğu bir yerde yaşadın mı?"
  • 4:30 - 4:34
    "Ah, nereden bahsettiğini anladım.
    Evet, eskiden Teksas'ta yaşıyordum."
  • 4:34 - 4:36
    (Gülüşmeler)
  • 4:38 - 4:41
    Sonrasında genellikle pes ediyor
    ve kendi kendilerine benim neden
  • 4:41 - 4:45
    Jeremy Lin ya da Jackie Chan gibi
    havalı Asyalılardan olmadığımı soruyorlar
  • 4:45 - 4:48
    ya da gereksiz şakalaşmayı
    atlayıp direkt olarak
  • 4:48 - 4:50
    "Ailen nereli?" kısmına geçiyorlar.
  • 4:50 - 4:55
    Bu yüzden bilginiz olsun,
    en sağlam taktik bu.
  • 4:55 - 4:58
    Yaşadığım bu etkileşimler
    ne kadar eğlenceli olsa da
  • 4:58 - 5:00
    çoğu kez kendi kültürümü
    yadsıma raddesine getirdiler,
  • 5:01 - 5:03
    çünkü bunun alışmama
    yardımcı olduğunu düşündüm.
  • 5:04 - 5:06
    Kendi ırkımı küçük düşürerek
    ve matematikten
  • 5:06 - 5:10
    nefret ediyormuş gibi yaparak
    kendimi Asyalı olmaktan
  • 5:10 - 5:12
    mümkün olduğunca uzak tuttum.
  • 5:12 - 5:15
    Kötü olan tarafı ise, işe yaramasıydı.
  • 5:16 - 5:20
    Çinli kimliğimi reddettikçe
    popülerliğim arttı.
  • 5:21 - 5:24
    Akranlarım beni daha çok sevdi,
    çünkü artık onlara daha çok benziyordum.
  • 5:25 - 5:29
    Kendime güvenim arttı, çünkü
    onlara daha çok benzediğimin farkındaydım.
  • 5:31 - 5:34
    Ne var ki daha çok Amerikalılaştıkça,
  • 5:34 - 5:37
    aynı zamanda kendimden,
    asla geri alamayacağım
  • 5:37 - 5:39
    bir şeyler kaybetmeye başladım
  • 5:39 - 5:41
    ve her ne kadar Amerikalı
    sınıf arkadaşlarım ile
  • 5:41 - 5:44
    aynıymışım gibi davransam da,
  • 5:44 - 5:45
    aynı değildim.
  • 5:46 - 5:50
    Çünkü benim yaşadığım yerlerde
    yaşayan insanlar için,
  • 5:50 - 5:54
    beyaz standarttır ve benim için de
    beyaz standart oldu.
  • 5:56 - 5:59
    On dördüncü doğum günümde
    hediye olarak Sims 3 oyununu aldım.
  • 5:59 - 6:02
    Kendi karakterlerimi yaratıp hayatlarını
    kontrol edebilecektim.
  • 6:03 - 6:06
    On dört yaşındaki ben, devasa malikânesi
    ve yüzme havuzuyla birlikte
  • 6:06 - 6:10
    o bildiğimiz kusursuz
    küçük aileyi yarattı.
  • 6:11 - 6:13
    Üç ay boyunca gece gündüz
    oynadıktan sonra
  • 6:13 - 6:16
    oyunu bir kenara attım ve
    tekrar aklımdan bile geçmedi
  • 6:16 - 6:17
    ta ki üç hafta önce
  • 6:17 - 6:20
    aniden bir şeyin farkına varıncaya kadar.
  • 6:20 - 6:23
    Özel olarak tasarladığım
    aile beyazdı.
  • 6:24 - 6:27
    Kendi yerime tasarladığım
    karakter de beyazdı.
  • 6:28 - 6:30
    Tasarladığım herkes beyazdı.
  • 6:31 - 6:33
    İşin kötü tarafı ise,
  • 6:33 - 6:36
    bu hiçbir yönüyle
    bilinçli bir tercih değildi.
  • 6:36 - 6:38
    Kendime benzeyen karakterler
  • 6:38 - 6:41
    yaratabileceğim fikri aklımın
    ucundan bile geçmedi.
  • 6:42 - 6:46
    Farkına bile varmadan,
    beyaz benim de standardım olmuştu.
  • 6:48 - 6:49
    Gerçek şu ki,
  • 6:49 - 6:53
    Asyalı Amerikalılar bu ülkedeki kültürel
    etkileşimde tuhaf bir role sahip.
  • 6:54 - 6:57
    Bizler örnek gösterilen azınlığız.
  • 6:57 - 7:01
    Toplum, ırkçılığın var olmadığının ispatı
    olarak, beyaz ırka mensup olmayan
  • 7:01 - 7:04
    diğer insanlara karşı
    bizim başarımızı kullanıyor.
  • 7:06 - 7:09
    Peki bu biz Asyalı Amerikalılar
    için ne ifade ediyor?
  • 7:10 - 7:13
    Şöyle ki, toplum tarafından
    kabul görecek kadar benzer değiliz
  • 7:13 - 7:15
    ama nefret edilecek
    kadar farklı da değiliz.
  • 7:15 - 7:17
    Daimi bir gri alandayız ve toplum
  • 7:17 - 7:20
    bizimle ilgili ne yapacağı
    konusunda pek de emin değil.
  • 7:20 - 7:23
    Bu yüzden bizi ten
    rengimize göre gruplandırıyorlar.
  • 7:24 - 7:26
    Bize, köklerimizi reddetmemizi
    söylüyorlar ki
  • 7:26 - 7:28
    kalabalığın bir parçası olabilelim.
  • 7:29 - 7:30
    Bize, yabancılığımızın
  • 7:30 - 7:33
    kimliğimizi belirleyen yegâne
    özelliğimiz olduğunu söylüyorlar.
  • 7:34 - 7:37
    Bizim kimliklerimizi
    bir bir koparıyorlar,
  • 7:37 - 7:39
    ta ki yabancı ama
    pek yabancı değil,
  • 7:39 - 7:42
    Amerikalı ama tam Amerikalı da değil,
  • 7:42 - 7:44
    yalnızca etrafta
  • 7:44 - 7:47
    anavatanımızdan başka kimse
    yok iken bir birey olana kadar.
  • 7:50 - 7:54
    Keşke bu meseleler üzerine konuşacak
    cesarete her zaman sahip olsaydım.
  • 7:55 - 7:58
    Ne var ki biri insanların birbirleriyle
    yüzleşmekten kaçındığı,
  • 7:58 - 8:01
    diğeriyse ırklar üzerinden ayrışmış
    iki farklı kültürden gelen biri olarak,
  • 8:01 - 8:04
    bir yandan benliğime sadık
    kalırken, diğer yandan
  • 8:04 - 8:06
    huzuru koruma baskısıyla
    nasıl başa çıkabilirim?
  • 8:07 - 8:11
    Kabul etmekten her ne kadar nefret
    etsem de, çoğu kez dile getirmiyorum,
  • 8:11 - 8:13
    çünkü dile getirirsem,
  • 8:13 - 8:17
    çok hassas olduğum,
    çok kolay rencide olduğum
  • 8:17 - 8:19
    veya bunu yapmaya değmeyeceği
  • 8:19 - 8:22
    gibi şeyler duymayı göze almam gerekiyor.
  • 8:23 - 8:26
    Ama söyleyeceğim şu ki
    insanlar bunu kabullenmeye istekli mi?
  • 8:26 - 8:29
    Evet, ırk insanlar arasında
    ihtilaf yaratan bir konu.
  • 8:30 - 8:33
    Ama işte tam da bu yüzden
    üzerine konuşmak zorundayız.
  • 8:35 - 8:37
    On sekiz yaşıma yeni girdim
  • 8:37 - 8:40
    ve hâlâ dünya hakkında
    bilmediğim birçok şey var.
  • 8:40 - 8:42
    Ancak bildiğim bir şey var ki,
    sizin ve aslında
  • 8:42 - 8:44
    hepimizin sorunun bir parçası
  • 8:44 - 8:46
    olduğumuzu kabullenebilmek
    hiç kolay değil.
  • 8:47 - 8:50
    Bu yüzden, size Asyalılara
    karşı nasıl ırkçı olunmaz
  • 8:50 - 8:52
    gibi bir el kitabı vermektense,
  • 8:53 - 8:56
    bu konuşmadan ne
    çıkaracağınızı size bırakacağım.
  • 8:57 - 8:58
    Tüm yapabileceğim
  • 8:58 - 9:00
    hikâyemi paylaşmak.
  • 9:02 - 9:05
    İsmim Canwen,
    en sevdiğim renk mor.
  • 9:05 - 9:08
    Piyano çalabiliyorum
    ama kemanı pek değil.
  • 9:09 - 9:12
    Her zaman beni destekleyen ve
    çok çalışan ebeveynlere
  • 9:12 - 9:14
    ve on yaşında harika bir
    erkek kardeşe sahibim.
  • 9:15 - 9:17
    Kalkülüsü her şeyden çok seviyorum,
  • 9:17 - 9:21
    pilavdan nefret ediyorum
    ve korkunç derecede kötü bir sürücüyüm.
  • 9:21 - 9:25
    Hepsinden önemlisi ise,
    olduğum kişiden gurur duyuyorum.
  • 9:26 - 9:27
    Biraz Amerikalı,
  • 9:27 - 9:29
    biraz Çinli,
  • 9:29 - 9:31
    en çok da her ikisi birden.
  • 9:31 - 9:32
    Teşekkürler.
  • 9:32 - 9:34
    (Alkışlar)
Title:
Ben sizin bildiğiniz Asyalılardan değilim | Canwen Xu | TEDxBoise
Description:

Kötü sürücü. Matematik dâhisi. Örnek azınlık. Bu eğlenceli ve kavrayışı yüksek konuşmada, 18 yaşındaki Canwen Xu klişeleri kırdığı, tekrar doğruladığı ve pirinç satın almaya giderken arabayı ustaca kullandığı Asyalı Amerikalı hikâyesini paylaşıyor.

Canwen Xu'nun hayattaki mottosu ''Canwen kazanabilir." Çin'in Nanjing şehrinde doğduktan sonra iki yaşındayken ABD'ye taşındı ve o zamandan beri North Dakota, South Dakota ve Idaho gibi beyaz nüfusun en yoğun olduğu bazı eyaletlerde yaşadı. Timberline Lisesi'nde son sınıf öğrencisi olan Canwen'in siyasete büyük bir tutkusu var ve Genç Demokratlar Lise Grubu ulusal üyelik direktörlüğü ve aynı zamanda Idaho eyalet direktörlüğünü yürütüyor. Ayrıca bir programcı olarak, sadece kızlar için 'Eğlence için Kod' isimli bir bilgisayar bilimi çalıştayı başlattı ve Ulusal Kadın ve Bilişim Teknolojileri Merkezi'nin 2014 programlamada büyük hedefler yarışmasında ikinci oldu.

Bu konuşma TED’den bağımsız, yerel bir topluluğun düzenlediği bir TEDx etkinliğinde TED Konferansı formatı kullanılarak yapılmıştır. Daha fazla bilgi için: http://ted.com/tedx

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
09:39

Turkish subtitles

Revisions