WEBVTT 00:00:01.357 --> 00:00:02.928 Çok uzun bir zaman boyunca 00:00:02.952 --> 00:00:06.086 aklımdan çıkmayan iki bilinmez vardı. 00:00:06.689 --> 00:00:08.950 Bir türlü anlam veremiyordum 00:00:08.974 --> 00:00:11.877 ve açıkçası, incelemekten de korkuyordum. 00:00:12.349 --> 00:00:15.896 Birinci bilinmezim: 40 yaşındayım 00:00:15.920 --> 00:00:18.991 ve hayatım boyunca her geçen yıl 00:00:19.015 --> 00:00:25.071 Birleşik Devletler'de, Britanya'da ve Batı'nın her bir yanında 00:00:25.109 --> 00:00:27.093 ciddi depresyon ve anksiyete artışı var. 00:00:27.173 --> 00:00:30.101 Ben de sebebini anlamak istiyorum. 00:00:31.108 --> 00:00:32.975 Bu bize niçin oluyor? 00:00:33.394 --> 00:00:36.036 Ne oluyor da her geçen yıl 00:00:36.060 --> 00:00:39.314 daha çoğumuz günü atlatmakta daha çok zorluk çekiyoruz? 00:00:39.743 --> 00:00:43.300 Bunu anlama isteğim de daha kişisel bir sebepten ileri geliyordu. NOTE Paragraph 00:00:43.324 --> 00:00:44.713 Daha bir gençken 00:00:44.737 --> 00:00:46.158 doktora gittiğimi 00:00:46.182 --> 00:00:50.667 ve ona içimden acı aktığını hissettiğimi açıkladığımı hatırlıyorum. 00:00:51.237 --> 00:00:52.633 Kontrol edemiyordum, 00:00:52.657 --> 00:00:54.942 bunun niçin olduğunu da anlamıyordum, 00:00:54.966 --> 00:00:57.021 bundan bir hayli utanıyordum da. 00:00:57.045 --> 00:00:58.791 Doktorum da bana bir hikâye anlattı, 00:00:58.791 --> 00:01:00.678 şimdi anlıyorum ki iyi niyetliymiş 00:01:00.702 --> 00:01:02.394 ama çok basite indirgenmişti. 00:01:02.418 --> 00:01:03.586 Tamamen yanlış değildi. 00:01:03.610 --> 00:01:06.472 Doktorum dedi ki "İnsanların niçin böyle olduğunu biliyoruz." 00:01:06.472 --> 00:01:10.658 Bazı insanların kafasının içinde kimyasal bir dengesizlik oluyor -- 00:01:10.682 --> 00:01:12.103 sen de onlardan birisin. 00:01:12.127 --> 00:01:14.111 Yapmamız gereken şey sana ilaç yazmak, 00:01:14.135 --> 00:01:16.499 kimsayal dengesizliği normale döndürecektir.'' NOTE Paragraph 00:01:16.523 --> 00:01:19.153 Ben de Paxil veya Seroxat diye bir ilaç almaya başladım. 00:01:19.153 --> 00:01:21.983 Farklı ülkelerde ismi farklı ama aynı ilaç. 00:01:22.007 --> 00:01:24.490 Çok daha iyi hissettim, tam bir harekete geçiriciydi. 00:01:24.514 --> 00:01:25.925 Ama çok geçmeden 00:01:25.949 --> 00:01:27.950 o acı hissi geri gelmeye başladı. 00:01:27.974 --> 00:01:29.982 Ve bana daha yüksek doz vermeye başladılar, 00:01:29.982 --> 00:01:35.367 ta ki 13 yaşında yasal olarak alabileceğim en yüksek doza ulaşana kadar. 00:01:35.402 --> 00:01:38.871 Bu 13 yıın büyük bir kısmında ve özellikle de sonunda 00:01:38.895 --> 00:01:40.395 büyük bir acı çekiyordum. 00:01:40.419 --> 00:01:43.395 Kendime sormaya başladım, ''Burada neler oluyor? 00:01:43.419 --> 00:01:48.131 Çünkü her şeyi, kültüre hâkim kitaba göre yapıyorsun -- 00:01:48.149 --> 00:01:50.268 niçin hâlâ böyle hissediyorsun?'' NOTE Paragraph 00:01:50.292 --> 00:01:53.164 Ben de bu iki bilinmezin derinine inmeye başladım, 00:01:53.188 --> 00:01:54.596 yazdığım kitap için 00:01:54.620 --> 00:01:57.125 dünyanın dört bir yanına büyük bir yolculuğa çıktım. 00:01:57.149 --> 00:01:58.568 65 bin km seyahat ettim. 00:01:58.592 --> 00:02:01.085 Dünyanın önde gelen uzmanlarıyla oturup 00:02:01.109 --> 00:02:03.276 depresyon ve anksiyetenin nedenlerini 00:02:03.300 --> 00:02:05.172 ve daha da önemlisi, çözümlerini 00:02:05.196 --> 00:02:08.150 depresyon ve anksiyete geçirmiş insanları araştırmaya koyuldum, 00:02:08.150 --> 00:02:09.956 nerede ve ne koşulda olursa olsun. 00:02:09.980 --> 00:02:14.056 Bu yolda tanıştığım harika insanlardan inanılmaz şeyler öğrendim. NOTE Paragraph 00:02:14.069 --> 00:02:17.045 Ancak öğrendiklerimin temelinde şu var, 00:02:17.069 --> 00:02:20.104 şu ana dek, depresyon ve anksiyetenin 00:02:20.128 --> 00:02:23.835 dokuz farklı nedenine ilişkin bilimsel kanıtımız var. 00:02:23.859 --> 00:02:26.668 Bunların ikisi gerçekten de biyolojimizde. 00:02:26.692 --> 00:02:29.405 Genleriniz sizi bu sorunlara karşı daha hassas yapabiliyor 00:02:29.405 --> 00:02:31.333 ama tabii kaderinizi yazmıyor. 00:02:31.357 --> 00:02:33.132 Bir de depresyona girdiğinizde 00:02:33.132 --> 00:02:36.690 içinden çıkmayı zorlaştıran gerçek beyin değişimleri olabiliyor. 00:02:36.714 --> 00:02:40.786 Ancak depresyon ve anksiyeteye sebep olduğu kanıtlanan etkenlerin çoğu 00:02:40.786 --> 00:02:42.550 biyolojik kökenli değil. 00:02:43.520 --> 00:02:45.734 Yaşam şeklimizle ilgili etkenler. 00:02:46.116 --> 00:02:47.607 Bunları anladığımız zaman 00:02:47.631 --> 00:02:50.727 kimyasal antidepresanların yanında 00:02:50.751 --> 00:02:55.279 insanlara sunulabilecek bir dizi farklı çözüme kapı açılıyor, NOTE Paragraph 00:02:55.284 --> 00:03:00.567 Örneğin eğer yalnızlık çekiyorsanız depresyona girme ihtimaliniz daha yüksek. 00:03:00.573 --> 00:03:05.604 İşinizle ilgili hiçbir kontrolünüz yoksa ve sadece söyleneni yapmak zorundaysanız 00:03:05.628 --> 00:03:07.517 depresyona girme ihtimaliniz yüksek. 00:03:07.541 --> 00:03:10.025 Doğal hayatın içine çok nadir giriyorsanız 00:03:10.049 --> 00:03:11.918 depresyona girme ihtimaliniz yüksek. NOTE Paragraph 00:03:11.942 --> 00:03:16.273 Tek bir şey, öğrendiğim depresyon ve anksiyete sebeplerini birleştiriyor. 00:03:16.276 --> 00:03:18.339 Hepsini değil ama pek çoğunu. 00:03:18.363 --> 00:03:22.719 Burada hepimiz doğal fiziksel ihtiyaçlarımız olduğunu biliyor. 00:03:22.736 --> 00:03:23.910 Buna şüphe yok. 00:03:23.934 --> 00:03:26.513 Yiyeceğe, suya ihtiyacımız var, 00:03:26.537 --> 00:03:28.767 sığınacak bir eve, temiz havaya. 00:03:28.791 --> 00:03:32.915 Bu şeyleri elinizden alırsam çok hızlı bir şekilde sorun yaşarsınız. 00:03:32.926 --> 00:03:34.728 Ancak aynı zamanda, 00:03:34.752 --> 00:03:38.123 her bir insanın doğal psikolojik ihtiyaçları da var. 00:03:38.147 --> 00:03:40.186 Bir yere ait olduğunuzu hissetmeniz lazım. 00:03:40.210 --> 00:03:43.274 Hayatınızın anlamı ve bir amacı olduğunu. 00:03:43.298 --> 00:03:45.829 İnsanların sizi fark ettiğini ve size değer verdiğini. 00:03:45.853 --> 00:03:48.410 Ulaşılabilir bir geleceğiniz olduğunu hissetmelisiniz. 00:03:48.434 --> 00:03:51.482 Yarattığımız bu kültür pek çok şeyde çok iyi. 00:03:51.506 --> 00:03:53.666 Pek çok şey geçmişe kıyasla iyiye gidiyor da. 00:03:53.690 --> 00:03:54.951 Hayatta olmaktan mutluyum. 00:03:54.951 --> 00:03:58.849 Ancak o derinlerde yatan psikolojik ihtiyaçları karşılamada 00:03:58.849 --> 00:04:01.124 giderek daha başarısız hâle geliyoruz. 00:04:01.895 --> 00:04:03.998 Bu elbette tek sorun değil 00:04:04.022 --> 00:04:08.069 ama bu krizin durmak bilmeden artmasında önemli bir rol oynadığı kanısındayım. 00:04:08.919 --> 00:04:12.149 Bunu kabul etmekte zorluk çektim. 00:04:12.173 --> 00:04:14.879 Depresyonu, beynimdeki bir sorundan 00:04:14.903 --> 00:04:22.589 yaşam şeklimiz de dâhil pek çok etkene bağlama fikrini çok ölçüp tarttım. NOTE Paragraph 00:04:22.609 --> 00:04:28.144 Ve bir gün Güney Afrikalı psikiyatrist Dr. Derek Summerfield'le tanışınca 00:04:28.155 --> 00:04:29.966 bu fikir gözümde şekillenmeye başladı. 00:04:29.990 --> 00:04:31.141 Harika bir adam. 00:04:31.165 --> 00:04:34.879 Dr. Summerfield 2001 yılında Komboçya'daydı, 00:04:34.903 --> 00:04:39.946 ülkenin vatandaşlarına ilk kez kimyasal antidepresanları tanıtıyordu. 00:04:39.976 --> 00:04:43.273 Kamboçyalı yerel doktorların bu ilaçlardan haberi yoktu. 00:04:43.297 --> 00:04:44.888 Merak içindeydiler. 00:04:44.912 --> 00:04:46.126 O da açıkladı. 00:04:46.150 --> 00:04:47.436 Onlar da dedi ki, 00:04:47.436 --> 00:04:50.403 "Bunlara ihtiyacımız yok, bizim zaten antidepresanlarımız var." 00:04:50.427 --> 00:04:52.164 Summerfield "Nasıl yani?'' dedi. 00:04:52.188 --> 00:04:55.427 Bitkisel bir tedaviden bahsedeceklerini sanıyordu, 00:04:55.451 --> 00:04:59.223 St. John's Wort bitkisi, gingko biloba gibi bir şeyden. 00:04:59.910 --> 00:05:02.299 Ama onlar bir hikâye anlattılar. NOTE Paragraph 00:05:02.800 --> 00:05:06.379 Halkları içinde pirinç tarlalarında çalışan bir çiftçi varmış. 00:05:06.403 --> 00:05:10.393 Bir gün ABD ile yaşanan savaştan kalan bir mayın tarlasına basmış 00:05:10.411 --> 00:05:11.823 ve bacağını kaybetmiş. 00:05:11.847 --> 00:05:13.283 Bacak protezi yapılmış 00:05:13.307 --> 00:05:16.118 ve bir süre sonra pirinç tarlalarında çalışmaya geri dönmüş. 00:05:16.118 --> 00:05:20.334 Ama görünen o ki protez bir bacakla su içinde çalışmak çok acı veriyor. 00:05:20.356 --> 00:05:24.886 Onun için de bacağını kaybettiği yerde yeniden çalışmak çok travmatik olmalıydı. 00:05:24.903 --> 00:05:27.306 Adam her gün ağlamaya başlamış, 00:05:27.330 --> 00:05:28.759 yataktan çıkmıyormuş, 00:05:28.783 --> 00:05:31.666 tüm klasik depresyon semptomları varmış. 00:05:32.013 --> 00:05:33.378 Kamboçyalı doktor dedi ki 00:05:33.402 --> 00:05:35.688 "İşte bu noktada ona antidepresan verdik." 00:05:35.712 --> 00:05:38.347 Dr. Summerfield da ''Ne verdiniz?'' diye soruyor. 00:05:38.371 --> 00:05:41.180 Yanına gidip onunla oturduklarını, 00:05:41.982 --> 00:05:43.792 onu dinlediklerini anlatmışlar. 00:05:44.464 --> 00:05:47.011 Acısının anlamlı olduğunu -- 00:05:47.035 --> 00:05:49.956 depresyon mücadelesinde bunu göremediğini 00:05:49.980 --> 00:05:53.640 ama aslında hayatında tamamen anlaşılır nedenler olduğunu. 00:05:53.966 --> 00:05:57.164 Halktaki insanlarla konuşan doktorlardan biri şunu fark etmiş, 00:05:57.188 --> 00:06:01.155 ''Eğer biz bu adama bir inek alsaydık mandıra çiftçisi olabilirdi, 00:06:01.173 --> 00:06:06.698 pirinç tarlalarında çalışmaya dönüp onu yiyip bitiren bu duruma da düşmezdi.'' 00:06:06.713 --> 00:06:08.022 Ve ona bir inek alıyorlar. 00:06:08.046 --> 00:06:10.226 İki hafta içinde adam ağlamayı bırakıyor. 00:06:10.250 --> 00:06:12.212 Bir ay içinde de depresyondan kurtuluyor. 00:06:12.212 --> 00:06:13.845 Dr. Summerfield'a dediklerine göre 00:06:13.845 --> 00:06:16.559 ''Bakın doktor, o inek... İşte o inek bir antidepresandı. 00:06:16.583 --> 00:06:18.130 Demek istediğiniz bu değil mi?'' NOTE Paragraph 00:06:18.130 --> 00:06:19.225 (Gülme sesleri) NOTE Paragraph 00:06:19.249 --> 00:06:22.302 (Alkışlar) NOTE Paragraph 00:06:22.326 --> 00:06:25.249 Depresyona benim yetiştirildiğim bakış açısıyla bakıyorsanız 00:06:25.249 --> 00:06:26.669 ki çoğumuz öyledir, 00:06:26.669 --> 00:06:28.533 bu bir eşek şakasına benzemiyor mu? 00:06:28.557 --> 00:06:31.751 ''Antidepresan için bir doktora gittim ama o bana bir inek verdi.'' 00:06:31.795 --> 00:06:34.822 Ancak o Kamboçyalı doktorlar içgüdüsel olarak biliyorlardı ki 00:06:34.846 --> 00:06:37.823 bu bireyden yola çıkarak bilimsel olmayan bu anekdot 00:06:37.847 --> 00:06:41.132 bugün dünyadaki tıp camiasına yön veren şey, 00:06:41.156 --> 00:06:43.243 Dünya Sağlık Örgütü'nün 00:06:43.267 --> 00:06:47.897 eldeki en iyi bilimsel kanıta dayanarak yıllardır bize anlatmaya çalıştığı şey. NOTE Paragraph 00:06:48.576 --> 00:06:50.505 Depresyondaysınız, 00:06:50.529 --> 00:06:51.906 anksiyete hâlindeyseniz 00:06:53.008 --> 00:06:56.268 zayıf ya da aklınızı kaçırmış değilsiniz, 00:06:56.292 --> 00:06:59.877 parçaları bozulmuş bir makine değilsiniz. 00:07:00.950 --> 00:07:03.484 İhtiyaçları karşılanmamış bir insansınız. 00:07:03.919 --> 00:07:06.133 Bu Kamboçyalı doktorların 00:07:06.133 --> 00:07:09.614 ve Dünya Sağlık Örgütü'nün söylemedikleri şeyleri de hesaba katmak önemli. 00:07:09.614 --> 00:07:11.356 O çiftçiye şöyle söylemediler: 00:07:11.380 --> 00:07:14.181 ''Hey dostum, kendini toparlaman gerek. 00:07:14.205 --> 00:07:17.472 Bu sorunu kendi başına anlayıp çözmen lazım.'' 00:07:17.851 --> 00:07:19.843 Tam aksine, şunu söylediler: 00:07:19.867 --> 00:07:23.391 ''Burada hepimiz senin toparlanman için yanındayız. 00:07:23.415 --> 00:07:27.827 Bu sorunu birlikte anlayıp çözebiliriz.'' 00:07:28.543 --> 00:07:32.559 İşte depresyondaki bir insanın ihtiyacı olan şey bu. 00:07:32.583 --> 00:07:35.828 Depresyonda olan herkesin hak ettiği yaklaşım bu. NOTE Paragraph 00:07:35.852 --> 00:07:38.839 Birleşmiş Milletler'de önde gelen doktorlardan biri 00:07:38.863 --> 00:07:42.701 iki yıl önce, 2017 yılında Dünya Sağlık Günü resmi açıklamasında 00:07:42.720 --> 00:07:45.537 kimyasal dengesizlikler hakkında daha az tartışıp 00:07:45.561 --> 00:07:48.798 yaşam şeklimizdeki dengesizlikleri daha çok tartışmalıyız demişti. 00:07:48.890 --> 00:07:50.893 İlaçlar kimilerini gerçekten rahatlatıyor, 00:07:50.917 --> 00:07:53.047 bir süre için beni de rahatlattılar 00:07:53.071 --> 00:07:57.498 ama tam da bu sorun biyolojinin çok daha derininde olduğu için 00:07:57.522 --> 00:08:00.577 çözümlerin de aynı ölçüde derine inmesi lazım. NOTE Paragraph 00:08:00.601 --> 00:08:04.888 Bunu ilk öğrendiğimde şöyle düşündüğümü hatırlıyorum, 00:08:04.919 --> 00:08:08.645 ''Pekala, tüm bilimsel kanıt ortada, bir yığın çalışma da okudum, 00:08:08.665 --> 00:08:11.971 bunu açıklayan bir dizi uzmanla da görüşmeler yaptım.'' 00:08:11.995 --> 00:08:14.381 Ama hep şunu düşündüm, ''Bunu nasıl yapabiliriz?'' 00:08:14.405 --> 00:08:16.318 Bizi depresyona sokan şeyler 00:08:16.342 --> 00:08:20.183 vakaların çoğunda bu Kamboçyalı çiftçinin başına gelenlerden çok daha karmaşık. 00:08:20.183 --> 00:08:22.812 Bu görüşü benimsemek için nereden başlamalıyız? NOTE Paragraph 00:08:22.836 --> 00:08:27.685 Ama sonra kitabım için dünyanın her yerine yaptığım o yolculukta 00:08:27.704 --> 00:08:33.979 Sydey'den San Fransisco'ya, Sao Paulo'ya tam tamına bunu yapan insanlarla tanıştım, 00:08:33.995 --> 00:08:37.001 Depresyon ve anksiyetenin derin nedenlerini anlayan 00:08:37.001 --> 00:08:40.832 ve gruplar hâlinde bunları çözen insanlarla tanıştım. 00:08:40.895 --> 00:08:45.066 Tanıştığım ve kitabımda yazdığım tüm o harika insanları anlatamam, 00:08:45.100 --> 00:08:48.553 depresyon ve anksiyetenin öğrendiğim tüm dokuz nedenini de 00:08:48.577 --> 00:08:51.299 çünkü on saatlik bir TED konuşması yapmama izin vermezler. 00:08:51.299 --> 00:08:52.835 Şikayetlerinizi onlara bildirin. NOTE Paragraph 00:08:52.859 --> 00:08:54.789 Ama iki nedene yönelmek 00:08:54.813 --> 00:08:58.226 ve bu nedenlerden ortaya çıkan sonuçlardan ikisini anlatmak istiyorum. 00:08:58.578 --> 00:08:59.728 Birincisi. 00:09:00.285 --> 00:09:03.293 İnsanlık tarihinin en yalnız toplumuyuz. 00:09:03.317 --> 00:09:06.150 Amerikalılara şunu soran yeni bir çalışma vardı: 00:09:06.174 --> 00:09:09.324 ''Artık kimseye yakın olmadığınız hissine kapıldığınız oluyor mu?'' 00:09:09.348 --> 00:09:12.953 İnsanların %39'u bunun onları tanımladığını söyledi. 00:09:12.953 --> 00:09:14.387 "Artık kimseye yakın olmama." 00:09:14.411 --> 00:09:16.908 Yalnızlığın uluslararası ölçümlerinde, 00:09:16.932 --> 00:09:19.830 Birleşik Krallık ve Avrupa'nın kalanı ABD'nin hemen arkasında, 00:09:19.830 --> 00:09:21.299 aranızda kibirlenen varsa... NOTE Paragraph 00:09:21.323 --> 00:09:22.331 (Gülme sesleri) NOTE Paragraph 00:09:22.355 --> 00:09:26.694 Dünyanın önde gelen yalnızlık uzmanlarıyla bu konuyu masaya yatırdım, 00:09:26.694 --> 00:09:30.022 Profesör John Cacioppo isminde Chicago'da inanılmaz bir adamla da. 00:09:30.141 --> 00:09:32.964 Çalışmasının bize sunduğu bir soruyu çok düşündüm. 00:09:32.988 --> 00:09:35.293 Profesör Cacioppo şunu sordu, 00:09:35.317 --> 00:09:36.967 ''Niçin varız? 00:09:36.991 --> 00:09:38.944 Niçin buradayız, niçin hayattayız?'' 00:09:38.968 --> 00:09:41.174 Bir öbemli sebebi şu ki 00:09:41.198 --> 00:09:45.875 Afrika savannalarındaki atalarımız bir şeyde çok iyiydiler. 00:09:46.287 --> 00:09:49.577 Zamanın çoğunda yere serdikleri hayvanlardan daha büyük değillerdi, 00:09:49.601 --> 00:09:52.914 onlardan daha hızlı da değillerdi 00:09:52.938 --> 00:09:57.282 ama grup kurmakta ve iş birliği yapmakta çok iyilerdi. 00:09:57.300 --> 00:09:59.561 Bizim tür olarak süper gücümüz bu. 00:09:59.585 --> 00:10:00.990 Bir araya geliyoruz, 00:10:01.014 --> 00:10:03.490 tıpkı bir kovanda yaşamaya evrilen arılar gibi 00:10:03.514 --> 00:10:05.746 insanlar da kabile hâlinde yaşamaya evrildi. 00:10:05.770 --> 00:10:12.142 Ve biz kabilelerimizi dağıtan tarihteki ilk insanlarız. 00:10:12.484 --> 00:10:14.551 Bu da çok kötü hissetmemize neden oluyor. 00:10:15.048 --> 00:10:17.192 Ama böyle olmak zorunda değil. NOTE Paragraph 00:10:17.216 --> 00:10:19.850 Kitabımdaki hatta hayatımdaki kahramanlardan biri, 00:10:19.874 --> 00:10:21.969 Sam Everington adındaki doktor. 00:10:21.993 --> 00:10:26.341 Uzun yıllar yaşadığım Doğu Londra'nın yoksul bir kısmında pratisyen. 00:10:26.358 --> 00:10:28.045 Sam halinden hiç de memnun değildi 00:10:28.069 --> 00:10:32.095 çünkü aşırı depresyon ve anksiyete sebebiyle gelen çok hastası vardı. 00:10:32.117 --> 00:10:34.839 Benim gibi o da kimyasal antidepresanlara karşı değil, 00:10:34.863 --> 00:10:37.085 bazı insanları rahatlattığı kanısında. 00:10:37.109 --> 00:10:38.512 Ancak iki şeyi görebiliyordu. 00:10:38.512 --> 00:10:42.061 Bir, hastaları çoğu zaman tamamen makul nedenlerden ötürü depresyondaydı, 00:10:42.085 --> 00:10:45.823 yalnızlık gibi. 00:10:45.847 --> 00:10:49.291 İki, ilaçkar bazı insanları rahatlatsa da 00:10:49.315 --> 00:10:51.583 çoğu insanın sorununu çözmüyordu. 00:10:51.607 --> 00:10:53.140 Altta yatan sorunu. 00:10:53.871 --> 00:10:56.522 Bir gün Sam farklı bir yaklaşımda karar kıldı. 00:10:56.546 --> 00:11:00.518 Hastaneye Lisa Cunningham adında bir kadın geldi. 00:11:00.518 --> 00:11:02.387 Lisa'yla daha sonra tanıştım. 00:11:02.411 --> 00:11:07.785 Lisa 7 yıldır ağır depresyon ve anksiyete sebebiyle evinde dışa kapalı yaşıyordu. 00:11:08.898 --> 00:11:11.823 Sam'in hastanesine geldiğinde ona söylenen şey şu oldu; 00:11:11.847 --> 00:11:13.907 ''Endişelenme. Yine bu ilaçları yazacağız 00:11:13.907 --> 00:11:16.498 ama ayrıca bir şey daha yazacağız. 00:11:16.522 --> 00:11:19.965 Haftada iki kez buraya geleceksin, 00:11:19.989 --> 00:11:22.767 depresyon ve anksiyeteli bir hasta grubuyla tanışacaksın, 00:11:22.791 --> 00:11:25.601 ne kadar zor durumda olduğunu değil 00:11:25.625 --> 00:11:29.026 birlikte anlamlı ne yapabileceğiniz hakkında konuşacaksınız, 00:11:29.026 --> 00:11:32.439 böylece yalnızlık çekmeyecek ve hayat amaçsız gibi hissetmeyeceksiniz." NOTE Paragraph 00:11:32.439 --> 00:11:35.098 Bu grup ilk bir araya geldiğinde 00:11:35.122 --> 00:11:37.378 Lisa anksiyete sebebiyle kusmaya başladı, 00:11:37.402 --> 00:11:39.323 bu, onun için çok fazlaydı. 00:11:39.347 --> 00:11:41.981 Ama diğerleri ona destek oldu, grup konuşmaya başladı, 00:11:42.005 --> 00:11:43.680 ''Nasıl yardımcı olabiliriz?'' 00:11:43.704 --> 00:11:46.038 Bunlar şehirden, benim gibi Doğu Londra insanları. 00:11:46.038 --> 00:11:48.070 Bahçecilik hakkında bir şey bilmiyorlardı. 00:11:48.094 --> 00:11:50.339 Bahçecilikle uğraşma fikri ortaya attılar. 00:11:50.363 --> 00:11:53.989 Doktor odaları arkasında boş alan vardı. Orayı bahçe yapmayı düşündüler. 00:11:54.360 --> 00:11:58.068 Kütüphaneden kitaplar aldılar, YouTube videoları izlediler. 00:11:58.972 --> 00:12:01.501 Ellerini toprağın içine soktular. 00:12:01.844 --> 00:12:04.887 Mevsimlerin ritmini öğrenmeye başladılar. 00:12:04.911 --> 00:12:07.901 Doğaya maruz kalmanın çok güçlü bir antidepresan olduğuna dair 00:12:07.918 --> 00:12:09.894 çok sayıda kanıt var. 00:12:09.918 --> 00:12:12.927 Ama onlar daha önemli bir şey yapmaya başladılar. 00:12:13.347 --> 00:12:15.377 Bir kabile kurmaya başladılar. 00:12:15.401 --> 00:12:17.212 Bir grup kurmaya başladılar. 00:12:17.236 --> 00:12:19.260 Birbirilerini önemsemeye başladılar. 00:12:19.284 --> 00:12:20.882 Eğer birisi o gün gelmediyse 00:12:20.882 --> 00:12:23.502 diğerleri hemen onu arayıp iyi olduğundan emin oluyordu. 00:12:23.526 --> 00:12:26.377 O gün canını sıkan şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. 00:12:26.377 --> 00:12:27.964 Lisa'nın bana söylediği, 00:12:27.988 --> 00:12:32.155 ''Bahçe çiçeklenmeye başladıkça biz de çiçek açmaya başladık.'' NOTE Paragraph 00:12:32.474 --> 00:12:34.506 Bu yaklaşıma sosyal reçete deniyor. 00:12:34.530 --> 00:12:36.085 Avrupa'nın her yerine yayılıyor. 00:12:36.085 --> 00:12:38.480 Küçük ama giderek önem kazanan bir dizi kanıta göre 00:12:38.480 --> 00:12:43.224 bu, depresyon ve anksiyetede gerçek ve anlamlı düşüşler yaşatabilir. NOTE Paragraph 00:12:43.300 --> 00:12:47.021 Bir gün, Lisa ve depresyondan kurtulmuş arkadaşlarının inşa ettiği o bahçede 00:12:47.045 --> 00:12:49.526 öylece durduğumu hatırlıyorum -- 00:12:49.550 --> 00:12:51.134 gerçekten çok güzel bir bahçeydi. 00:12:51.158 --> 00:12:52.349 Şöyle düşünmüştüm, 00:12:52.373 --> 00:12:56.244 Avustralya'da Hugh Mackay adında bir profesörden esinlenmiş. 00:12:56.268 --> 00:13:00.649 Şunu düşündüm, bu kültürde insanların morali bozuk olduğunda 00:13:00.673 --> 00:13:03.737 onlara söylediğimiz şey -- ki bunu hepimiz söylemişizdir -- 00:13:03.761 --> 00:13:06.985 ''Sadece kendin olman lazım.'' 00:13:07.742 --> 00:13:10.692 Ama anladım ki asıl söylememiz gereken şey 00:13:10.716 --> 00:13:11.866 ''Sen olma. 00:13:12.306 --> 00:13:13.639 Kendin olma. 00:13:14.218 --> 00:13:16.427 Biz ol, bizimle ol. 00:13:16.765 --> 00:13:18.090 Bu grubun bir parçası ol.'' NOTE Paragraph 00:13:18.114 --> 00:13:21.820 (Alkışlar) NOTE Paragraph 00:13:21.844 --> 00:13:24.423 Bu sorunların çözümü 00:13:24.447 --> 00:13:29.068 ayrı bir birey gibi bir köşeye, kaynaklarımızın içine çekilmek değil. 00:13:29.085 --> 00:13:31.125 Zaten bizi bu krize sokan şey kısmen bu. 00:13:31.149 --> 00:13:33.902 Sizden daha büyük bir şeyle yeniden bağlanmak. NOTE Paragraph 00:13:33.926 --> 00:13:35.891 Sizlerle konuşmak istediğim 00:13:35.891 --> 00:13:38.982 diğer depresyon ve anksiyete sebeplerinden biri de buraya çıkıyor. 00:13:38.982 --> 00:13:40.982 Hepimiz biliyoruz ki 00:13:41.006 --> 00:13:44.752 hazır yiyecekler beslenmemizi ele geçirdi ve bizi fiziksel olarak hasta ediyor. 00:13:44.776 --> 00:13:46.982 Bunu bir üstünlük duygusuyla söylemiyorum, 00:13:47.006 --> 00:13:49.405 ben de bu konuşmadan hemen önce McDonald's'daydım. 00:13:49.429 --> 00:13:53.272 Hepinizin o sağlıklı TED kahvaltısından yediğini gördüm ve bana göre değil dedim. 00:13:53.272 --> 00:13:58.109 Ama hazır yieyeceklerin bizi ele geçirmesi ve hasta etmesi gibi 00:13:58.133 --> 00:14:03.763 hazır değerler de aklımızı ele geçirerek bizi mental olarak hasta ediyor. 00:14:04.157 --> 00:14:07.261 Binlerce yıl boyunca filozoflar şunu söyledi, 00:14:07.285 --> 00:14:11.873 Hayatın para, statü ve hava atmaktan ibaret olduğu kanısındaysanız 00:14:11.897 --> 00:14:13.420 rezil bir durumda hissedersiniz. 00:14:13.444 --> 00:14:16.921 Bu, Schopenhauer'den tam bir alıntı değil ama söylediklerinin özü. NOTE Paragraph 00:14:17.091 --> 00:14:20.397 Ama garip olan, neredeyse kimse bunu bilimsel olarak araştırmadı, 00:14:20.397 --> 00:14:24.030 ta ki tanıştığım olağanüstü insan profesör Tim Kasser'a kadar, 00:14:24.054 --> 00:14:28.967 kendisi Illinois'de Knox College'de ve 30 yıldır bu konuda araştırma yapıyor. 00:14:28.967 --> 00:14:31.974 Araştırması birkaç önemli noktaya değiniyor. 00:14:31.998 --> 00:14:35.189 İlki, kederden kurtulmak için 00:14:35.213 --> 00:14:41.818 daha iyi bir hayatı satın alabileceğinize ne kadar inanıyorsanız 00:14:41.818 --> 00:14:44.729 depresyona ve anksiyeteye yakalanma olasılığınız daha fazla. 00:14:44.753 --> 00:14:50.651 İkincisi, bir toplum olarak bu inançlarla yaşar hâle geldik. 00:14:50.682 --> 00:14:52.095 Tüm hayatım boyunca 00:14:52.119 --> 00:14:56.312 reklam, Instagram ve benzeri her şeyin yükü altında olduk. NOTE Paragraph 00:14:56.871 --> 00:14:58.324 Ben de buna biraz kafa yordum. 00:14:58.324 --> 00:15:04.029 Doğduğumuzdan beri bu şekilde beslendiğimizi fark ettim, ruh için KFC. 00:15:04.053 --> 00:15:07.840 Mutluluğu hep yanlış yerlerde aramak için eğitildik 00:15:07.840 --> 00:15:10.840 ve nasıl hazır yiyecekler beslenme ihtiyaçlarımızı karşılamıyor, 00:15:10.840 --> 00:15:13.042 bir de üstüne bizi hasta ediyorsa 00:15:13.066 --> 00:15:16.408 hazır değerler de aynı şekilde psikolojik ihtiyaçlarımızı karşılamıyor 00:15:16.408 --> 00:15:18.874 ve güzel bir hayattan bizi uzaklaştırıyor. 00:15:18.898 --> 00:15:23.021 Profesör Kasser'le ilk zaman geçirip bunu öğrendiğimde 00:15:23.046 --> 00:15:25.633 pek çok duyguyu bir arada hissettim. 00:15:25.657 --> 00:15:28.347 Çünkü bir yandan bu konu zor bir konuydu. 00:15:28.371 --> 00:15:31.633 Kendi hayatımda da sık sık moralim bozuk olduğunda 00:15:31.657 --> 00:15:36.922 birtakım göstermelik, dış çözümle sorunuma çare bulmaya çalışmıştım. 00:15:37.441 --> 00:15:40.131 Bunun bende niçin işe yaramadığını anlıyordum. 00:15:40.930 --> 00:15:43.812 Bir de şunu düşündüm, bu çok bariz değil mi? 00:15:43.836 --> 00:15:45.581 Hatta ne kadar basmakalıp. 00:15:45.605 --> 00:15:49.120 Şimdi buradaki kimse ölüm döşeğinde 00:15:49.121 --> 00:15:52.437 aldıkları ayakkabıları veya kaç kez retweet'lendiklerini düşünmeyecek, 00:15:52.461 --> 00:15:56.274 hayatınızda edindiğiniz sevgiyi ve kurduğunuz bağları düşüneceksiniz. 00:15:56.303 --> 00:15:58.248 Bunun klişe gibi olduğunun farkındayım. 00:15:58.272 --> 00:16:00.761 Ama profesör Kasser'le konuşmalarımda hep şunu sordum 00:16:00.761 --> 00:16:02.998 ''Niçin bu tuhaf ikililiği hissediyorum?'' 00:16:03.022 --> 00:16:06.829 O da diyordu ki ''Bir ölçüde bunları hepimiz biliyoruz. 00:16:06.853 --> 00:16:09.228 Ama bu kültürün içinde bunlarla yaşamıyoruz.'' 00:16:09.252 --> 00:16:11.491 Bunları o kadar iyi biliyoruz ki klişe olmuşlar. 00:16:11.491 --> 00:16:12.633 Ama onlarla yaşamıyoruz. 00:16:12.657 --> 00:16:15.866 Kendime sorup durdum, neden böylesi derin bir şeyi biliyor 00:16:15.890 --> 00:16:17.176 ama uygulamıyoruz? 00:16:17.200 --> 00:16:20.604 Bir süre sonra profesör Kasser bana dedi ki 00:16:20.628 --> 00:16:24.689 "Çünkü hayatta önemli olan şeyleri görmezden gelmemize sebep olan 00:16:24.689 --> 00:16:26.806 bir makine içinde yaşıyoruz.'' 00:16:27.260 --> 00:16:28.847 Bunu epey düşünmem gerekti. 00:16:28.871 --> 00:16:32.056 "Çünkü hayatta önemli olan şeyleri görmezden gelmemize sebep olan 00:16:32.056 --> 00:16:33.978 bir makine içinde yaşıyoruz. NOTE Paragraph 00:16:34.299 --> 00:16:38.077 Profesör Kasser'in de istediği bu makineyi bozup bozamayacağımızdı. 00:16:38.101 --> 00:16:40.004 Buna yönelik çok sayıda araştırma yaptı. 00:16:40.004 --> 00:16:41.553 Bir örnek vereceğim 00:16:41.577 --> 00:16:45.077 ve herkesi bunu aile ve arkadaşlarıyla denemesini rica ediyorum. 00:16:45.101 --> 00:16:48.443 Nathan Dungan isimli biri de dâhil, bir grup genç ve yetişkini 00:16:48.467 --> 00:16:52.680 belli bir süre bir araya getirip bir dizi oturum düzenledi. 00:16:52.704 --> 00:16:54.467 Bu grubun amaçlarından biri 00:16:54.491 --> 00:17:00.561 insanların hayatlarında gerçekten anlam ve amaç buldukları bir anı düşünmekti. 00:17:00.585 --> 00:17:02.728 Farklı insanlar için farklı anlar paylaşıldı. 00:17:02.752 --> 00:17:06.369 Kimi için müzik çalmak, yazmak, birine yardım etmek -- 00:17:06.393 --> 00:17:09.196 Buradaki her şey bir şey tasvir edebiliyor sanırım. 00:17:09.220 --> 00:17:12.101 Amaçlardan biri de insanlara şunu sordurmaktı: 00:17:12.125 --> 00:17:17.517 "Hayatınızın çoğunu, bu anlam ve amaç dolu anları takip etmeye 00:17:17.619 --> 00:17:20.569 ve daha azını ihtiyacınız olmayan şeyleri satın almaya, 00:17:20.593 --> 00:17:23.315 sosyal medyada paylaşım yapıp insanları kıskandırmaya 00:17:23.339 --> 00:17:24.606 nasıl adayabilirsiniz? NOTE Paragraph 00:17:24.958 --> 00:17:26.601 Bulguları şöyleydi, 00:17:26.625 --> 00:17:27.959 sadece bu toplantılar... 00:17:27.983 --> 00:17:31.233 aslında aşırı tüketicilik için bir Adsız Alkolikler toplantısı gibi. 00:17:31.807 --> 00:17:34.900 İnsanları bu toplantılara teşvik etmek, bu değerleri öne çıkarmak, 00:17:34.900 --> 00:17:37.315 harekete geçirmek ve birbirimizden destek almak 00:17:37.339 --> 00:17:40.196 insanların değerlerinde kayda değer bir değişim yarattı. 00:17:40.220 --> 00:17:44.633 Onları bu depresyon yaratan mesajlar kasırgasından, 00:17:44.657 --> 00:17:47.291 mutluluğu yanlış yerde arama eğiliminden uzaklaştırdı 00:17:47.315 --> 00:17:52.816 ve bizi depresyondan çıkaran daha anlamlı ve yepyeni değerlere yakınlaştırdı. NOTE Paragraph 00:17:53.347 --> 00:17:56.649 Ancak gördüğüm ve yazdığım tüm çözümler, 00:17:56.673 --> 00:17:59.412 ki burada çoğundan bahsedemiyorum, 00:17:59.436 --> 00:18:00.807 hep şunu düşündüm, 00:18:00.831 --> 00:18:04.530 Bu yaklaşımları fark etmem niçin bu kadar uzun sürdü? 00:18:04.554 --> 00:18:06.570 Çünkü bunu insanlara açıkladığınızda 00:18:06.594 --> 00:18:09.038 bazıları daha karışık ama hepsi değil -- 00:18:09.062 --> 00:18:12.306 bunu insanlara açıkladığınızda... çok da anlaması güç bir şey değil. 00:18:12.330 --> 00:18:14.425 Hepimiz bir ölçüde bunların farkındayız. 00:18:14.449 --> 00:18:17.086 Bunu kavramak niçin bu kadar zor olsun? 00:18:17.110 --> 00:18:19.044 Bence çok sebebi var. 00:18:19.475 --> 00:18:23.744 Ama bir tanesi şu ki depresyon ve anksiyetenin... 00:18:23.768 --> 00:18:27.188 ...aslında ne olduğu hakkındaki düşünce şeklimizi değiştirmemiz gerek. 00:18:27.776 --> 00:18:31.408 Depresyon ve anksiyeteye sebep olan çok gerçek biyolojik etkenler var. 00:18:32.117 --> 00:18:35.871 Ancak biyolojiyi tek sorumlu olarak görürsek, 00:18:35.895 --> 00:18:37.141 benim yaptığım gibi 00:18:37.165 --> 00:18:41.230 ve aslında kültürümüzün hayatımın çoğunda yaptığı gibi, 00:18:41.254 --> 00:18:45.111 o zaman insanlara ima ettiğimiz şey, 00:18:45.135 --> 00:18:48.172 kimsenin niyeti öyle değildir ama gerçekten şunu ima ediyoruz ki 00:18:48.196 --> 00:18:50.498 ''Senin acın hiçbir şey ifade etmiyor. 00:18:50.522 --> 00:18:51.958 Bu sadece bir arıza. 00:18:51.982 --> 00:18:54.451 Bir bilgisayar programının hata vermesi gibi, 00:18:54.475 --> 00:18:57.142 kafanda bir kablo problemi sadece.'' 00:18:58.061 --> 00:19:01.168 Ben depresyonun bir arıza olmadığını fark edene kadar 00:19:01.192 --> 00:19:05.257 hayatımı değiştirmeye başlayamadım. 00:19:06.620 --> 00:19:07.770 Bu bir sinyal. 00:19:08.684 --> 00:19:10.691 Depresyonunuz bir sinyal. 00:19:11.077 --> 00:19:12.918 Size bir şey söylüyor. NOTE Paragraph 00:19:12.942 --> 00:19:17.553 (Alkışlar) NOTE Paragraph 00:19:17.577 --> 00:19:19.966 Böyle hissetmemizin sebepleri var 00:19:19.990 --> 00:19:22.705 ve depresyonun pençesindeyken bunları görmek çok zor -- 00:19:22.729 --> 00:19:25.339 Kişisel tecrübem sayesinde bunu çok iyi anlıyorum. 00:19:25.363 --> 00:19:28.846 Ancak doğru yardımla bu sorunları anlayabilir 00:19:28.870 --> 00:19:31.344 ve bu sorunları birlikte düzeltebiliriz. 00:19:31.368 --> 00:19:32.560 Ancak bunu yapmak için 00:19:32.584 --> 00:19:36.962 ilk adım bu sinyallerin üzerini kapamayı bırakmak, 00:19:36.988 --> 00:19:41.180 bunların bir zayıflık, çılgınlık ve sadece biyolojik olduğu söylemeyi kesmek, 00:19:41.204 --> 00:19:43.139 bu çok az sayıda insan için geçerli. 00:19:43.163 --> 00:19:46.789 Bu sinyallere kulak vermemiz gerek 00:19:46.813 --> 00:19:50.085 çünkü gerçekten de duymamız gereken bir şeyler söylüyorlar. 00:19:50.514 --> 00:19:55.537 Sadece gerçekten bu sinyallere kulak verdiğimizde 00:19:55.561 --> 00:19:59.576 ve onları hesaba kattığımızda ve onlara saygı duyduğumuzda 00:19:59.600 --> 00:20:06.262 bizi özgür kılan, yeni ve daha derin çözümlere kapı açacağız. 00:20:07.133 --> 00:20:11.206 İnekler her bir yanda bizi bekliyor. NOTE Paragraph 00:20:11.585 --> 00:20:12.766 Teşekkürler NOTE Paragraph 00:20:12.790 --> 00:20:16.478 (Alkışlar)