WEBVTT 00:00:01.292 --> 00:00:05.583 ABD'ye Kingston, Jamaika'dan 1968 yazında geldim. 00:00:06.083 --> 00:00:09.643 Altı kişilik ailem, Brooklyn'deki üç katlı asansörsüz bir binada 00:00:09.667 --> 00:00:12.226 küçük, iki yatak odalı bir bir apartmana tıkışmıştı. 00:00:12.250 --> 00:00:14.059 Apartmanda birçok çocuk vardı, 00:00:14.083 --> 00:00:16.726 bazıları İspanyolca, bazıları İngilizce konuşuyordu. 00:00:16.750 --> 00:00:19.184 Başta, onlarla oynamama izin yoktu 00:00:19.208 --> 00:00:22.143 çünkü ebeveynlerimin de dediği gibi, ''Onlar çok gürültücü''. NOTE Paragraph 00:00:22.167 --> 00:00:23.064 (Gülüşler) NOTE Paragraph 00:00:23.064 --> 00:00:25.715 Dolayısıyla onları sadece penceremden izleyebiliyordum. 00:00:25.745 --> 00:00:28.684 Patenle kaymak en sevdikleri aktivitelerden birisiydi. 00:00:28.708 --> 00:00:31.601 Şehrin gerisindeki bir otobüse iple bağlanıp 00:00:31.625 --> 00:00:33.559 sitenin alt tarafına, 00:00:33.583 --> 00:00:35.654 benim apartmanımın önüne gelince 00:00:35.654 --> 00:00:37.561 arka tamponu bırakmayı severlerdi. 00:00:38.125 --> 00:00:40.559 Bir gün yanlarında yeni bir kız vardı. 00:00:40.583 --> 00:00:43.924 Her zamanki kahkahalı bağrışmaları duydum, 00:00:43.924 --> 00:00:46.008 araya ''Mira, mira! Mira, mira!'' 00:00:46.008 --> 00:00:48.335 yani İspanyolca ''Bak, bak!'' sözleri karışmıştı. 00:00:48.335 --> 00:00:51.941 Grup, sitenin üst tarafında bir otobüsü yakalayıp 00:00:51.941 --> 00:00:56.643 gülerek ve ''Mira, mira, mira, mira!'' diye çığlık atarak aşağı kaydı. 00:00:56.667 --> 00:00:59.101 Otobüs aniden durdu. 00:00:59.125 --> 00:01:02.684 Tecrübeli biniciler uyum sağladı ve hızlıca otobüsü bıraktılar 00:01:02.708 --> 00:01:06.393 ama yeni kız geriye sendeledi ve kaldırıma düştü. 00:01:06.417 --> 00:01:08.083 Hareket etmiyordu. NOTE Paragraph 00:01:09.000 --> 00:01:11.268 Yetişkinler ona yardım etmek için koştular. 00:01:11.292 --> 00:01:13.421 Otobüs sürücüsü ne olduğunu görmek 00:01:13.421 --> 00:01:15.309 ve ambulans çağırmak için dışarı çıktı. 00:01:15.333 --> 00:01:17.226 Kızın kafasından kan geliyordu. 00:01:17.250 --> 00:01:19.059 Gözlerini açmadı. 00:01:19.083 --> 00:01:21.786 Ambulansı bekledik ve bekledik. 00:01:21.792 --> 00:01:25.521 Herkes, ''Ambulans nerede? Ambulans nerede?'' diyordu. 00:01:25.542 --> 00:01:27.625 Nihayet polis geldi. 00:01:28.167 --> 00:01:32.208 Yaşlı siyahi Amerikali bir adam ''Hiç ambulans gelmiyor.'' dedi. 00:01:33.000 --> 00:01:35.684 Tekrardan bunu yüksek sesle polise söyledi. 00:01:35.708 --> 00:01:37.893 ''Hiç ambulans gelmiyor biliyorsun değil mi? 00:01:37.917 --> 00:01:40.083 Buraya hiçbir zaman ambulans göndermezler.'' 00:01:41.083 --> 00:01:44.601 Polis sinirlenen komşularıma baktı, 00:01:44.625 --> 00:01:47.862 kızı polis arabasına koydu ve gitti. NOTE Paragraph 00:01:48.042 --> 00:01:50.351 O zaman 10 yaşındaydım. 00:01:50.375 --> 00:01:52.184 Bunun doğru olmadığını biliyordum. 00:01:52.208 --> 00:01:54.601 Yapabileceğimiz daha çok şey olduğunu biliyordum. 00:01:54.625 --> 00:01:57.226 Benim yapabildiğim bir doktor olmaktı. 00:01:57.250 --> 00:01:58.559 Bir dahiliyeci oldum 00:01:58.559 --> 00:02:01.890 ve Amerika'ya ilk göç ettiğimde sahip olduğum komşularım gibi 00:02:01.890 --> 00:02:04.422 genelde ''az hizmet alan'' olarak nitelendirdiğimiz 00:02:04.422 --> 00:02:07.833 savunmasız kişilerle ilgilenmeye adadım. NOTE Paragraph 00:02:09.042 --> 00:02:13.268 80'lerde Harlem'deki ilk yıllarımda 00:02:13.292 --> 00:02:17.643 HIV'e yakalanmış genç erkeklerde şok edici bir artış gördüm. 00:02:17.667 --> 00:02:19.476 Daha sonra Miami'ye taşındım, 00:02:19.500 --> 00:02:22.393 HIV'in kadınlar ve çocukları da kapsadığını fark ettim. 00:02:22.417 --> 00:02:25.184 En çok da yoksul, siyahi ve esmer insanları. 00:02:25.208 --> 00:02:29.518 Belirli bir kesimde görülen bir enfeksiyon, birkaç yıl içerisinde 00:02:29.542 --> 00:02:31.893 dünya çapında bir salgına dönüştü. 00:02:31.917 --> 00:02:34.559 Yine, bir şeyler yapma dürtüsü hissettim. 00:02:34.583 --> 00:02:39.128 Neyse ki aktivistler, yandaşlar, eğitimciler 00:02:39.128 --> 00:02:43.389 ve benim gibi hastalığı tedavi eden hekimlerin yardımıyla bir yol bulduk. 00:02:43.500 --> 00:02:47.726 HIV yayılmasını azaltmak ve hastalığa yakalanmış olanlara 00:02:47.750 --> 00:02:51.309 yasal koruma sağlamak için muazzam bir eğitim çabası vardı. 00:02:51.333 --> 00:02:53.601 Ödeme gücüne bakılmaksızın 00:02:53.625 --> 00:02:57.101 dünyadaki mümkün olduğunca çok hastanın 00:02:57.125 --> 00:02:59.559 ilaç tedavisine eriştiğinden emin olmak için 00:02:59.583 --> 00:03:02.143 siyasi bir istek vardı. 00:03:02.167 --> 00:03:05.518 Yirmi yıl içerisinde bu ölümcül enfeksiyonu 00:03:05.542 --> 00:03:10.963 diyabet gibi kronik bir hastalığa dönüştüren tedaviler ortaya çıktı. 00:03:11.000 --> 00:03:13.625 Şimdi ufukta bir aşı var. NOTE Paragraph 00:03:15.395 --> 00:03:17.923 Son 5-7 yıl içerisinde, Florida'daki hastalar arasında 00:03:17.923 --> 00:03:21.226 yeni bir salgın hastalık fark ettim 00:03:21.250 --> 00:03:23.393 ve bunun gibi bir şeye benziyor. 00:03:23.417 --> 00:03:28.601 Opa-locka'da yaşayan ve emekli bir sekreterlik çalışanı olan 00:03:28.625 --> 00:03:31.101 Bayan Anna Mae ilaçlarını yeniletmek için gelmişti. 00:03:31.125 --> 00:03:34.809 Kendisinde tansiyon, diyabet, kalp hastalığı gibi 00:03:34.833 --> 00:03:36.559 yaygın kronik hastalıklar 00:03:36.583 --> 00:03:41.667 ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı ile birlikte astım vardı. 00:03:41.667 --> 00:03:44.226 Bayan Anna Mae benim uyumlu hastalarımdan biriydi, 00:03:44.250 --> 00:03:47.158 bu yüzden solunum ilaçlarını yeniletmeye 00:03:47.212 --> 00:03:49.309 normalden daha erken geldiğinde şaşırmıştım. 00:03:49.333 --> 00:03:50.851 Muayanenin sonuna doğru bana 00:03:50.875 --> 00:03:54.476 bir Florida Elektrik formu uzattı ve imzalamamı istedi. 00:03:54.500 --> 00:03:56.976 Elektrik faturasında borç vardı. 00:03:57.000 --> 00:04:01.393 Bu form, hekimlerin hastanın elektriği kesilirse 00:04:01.417 --> 00:04:03.768 etkilenebilecek araçları gerektiren 00:04:03.792 --> 00:04:06.375 ciddi sağlık durumlarını belgelemelerini sağlıyordu. 00:04:07.497 --> 00:04:09.064 ''Ama Bayan Anna Mae,'' dedim, 00:04:09.064 --> 00:04:11.817 ''solunum için herhangi bir tıbbi cihaz kullanmıyorsunuz. 00:04:11.817 --> 00:04:14.398 Bu şekilde sınıflandırılabileceğinizi düşünmüyorum.'' 00:04:14.583 --> 00:04:18.543 Biraz sorgulama ortaya çıkardı ki sıcaktan ötürü nefes alabilmek için 00:04:18.543 --> 00:04:21.601 sabah akşam klima kullanıyordu. 00:04:21.625 --> 00:04:25.684 Çok astım ilacı aldığı için az parası kalmıştı, 00:04:25.708 --> 00:04:28.518 bu yüzden faturasını ödeyememiş ve borçları birikmişti. 00:04:28.542 --> 00:04:29.809 Formu doldurdum 00:04:29.833 --> 00:04:31.934 ama reddedilebileceğini bilerek 00:04:31.958 --> 00:04:34.458 onu aynı zamanda sosyal hizmet görevlisine gönderdim. NOTE Paragraph 00:04:35.120 --> 00:04:36.313 Ondan sonra, Jorge vardı: 00:04:36.313 --> 00:04:38.817 Miami sokaklarında sattığı meyvelerin bazılarını 00:04:38.817 --> 00:04:43.059 zaman zaman kliniğimize hediye eden çok tatlı ve kibar bir adam. 00:04:43.083 --> 00:04:46.518 Ne zaman gün boyu o sıcak sokaklarda çalışsa 00:04:46.542 --> 00:04:50.186 sıvı kaybı ve böbreklerine yeterli kan ulaşamaması nedeniyle 00:04:50.186 --> 00:04:54.619 böbreklerinin işlevinde kötüleşme belirtileri görülürdü. 00:04:54.708 --> 00:04:58.768 Ne zaman birkaç gün izin alsa böbrekleri çok daha iyi çalışırdı. 00:04:58.792 --> 00:05:01.768 Ama başka hiçbir geçim kaynağı olmadan, ne yapabilirdi ki? 00:05:01.792 --> 00:05:06.167 Kendisinin de dediği gibi, ''Hava iyi de olsa kötü de olsa, çalışmak zorundayım.'' NOTE Paragraph 00:05:06.917 --> 00:05:09.473 Ama vakaların en tahrip edicisi 00:05:09.473 --> 00:05:12.726 Fort Laurderdale'dan KOAH'lı Bayan Sandra Faye Twiggs olabilir. 00:05:12.750 --> 00:05:16.708 Kızıyla vantilatör üzerine ettiği bir kavga ardından tutuklanmıştı. 00:05:17.774 --> 00:05:19.351 Hapisten tahliyesinden sonra 00:05:19.375 --> 00:05:21.226 apartmanına döndü, 00:05:21.250 --> 00:05:23.143 sürekli öksürdü 00:05:23.167 --> 00:05:25.167 ve üç gün sonra öldü. NOTE Paragraph 00:05:26.583 --> 00:05:28.726 Fark ettiğim bir başka şey de şuydu: 00:05:28.750 --> 00:05:32.434 Veriler alerji sezonlarının haftalarca erkenden başladığını, 00:05:32.458 --> 00:05:34.604 gece vakti sıcaklığının arttığını, 00:05:34.604 --> 00:05:36.329 ağaçların daha hızlı büyüdüğünü 00:05:36.329 --> 00:05:39.950 ve Zika ve deng humması gibi tehlikeli hastalıkları taşıyan sivrisineklerin 00:05:39.950 --> 00:05:43.078 daha önce var olmadıkları bölgelerde ortaya çıktığını gösteriyor. NOTE Paragraph 00:05:43.458 --> 00:05:47.184 Ayrıca iklimsel nezihleştirmenin yaklaştığı işaretlerini görüyorum. 00:05:47.208 --> 00:05:50.143 Bu, zengin insanlar daha yüksek rakımdaki 00:05:50.167 --> 00:05:52.476 ve iklim değişikliğinden doğan sel tahribatından 00:05:52.500 --> 00:05:55.792 daha az etkilenen fakir bölgelere taşındığında oluyor. 00:05:56.375 --> 00:06:00.059 Miami’nin Little Haiti semtindeki evinden çıkartıldığı için 00:06:00.083 --> 00:06:03.748 stresli ve gergin bir şekilde gelen hastam Bayan Marie gibi. 00:06:03.748 --> 00:06:07.073 Oraya lüks bir apartman yapılacaktı çünkü apartmanın geliştiricileri 00:06:07.073 --> 00:06:10.851 Little Haiti deniz seviyesinden üç metre yüksekte olduğu için 00:06:10.875 --> 00:06:13.625 selden etkilenmeyeceğini fark etmişlerdi. NOTE Paragraph 00:06:14.708 --> 00:06:19.684 İnkar edilemez, bariz ve istikrarlı bir ısınma eğilimi yolda. 00:06:19.708 --> 00:06:24.476 HIV/AIDS'ten bile büyük olan bir sağlık tehlikesi gelişmekte 00:06:24.500 --> 00:06:27.758 ve bu tehlikenin nasıl görüneceğine dair ipuçları verenler 00:06:27.782 --> 00:06:29.809 benim dar gelirli hastalarımdı. 00:06:29.833 --> 00:06:32.559 Bu yeni salgın iklim değişikliği 00:06:32.583 --> 00:06:35.559 ve sağlığa çeşitli etkileri var. 00:06:35.583 --> 00:06:38.893 İklim değişikliği bizi dört başlıca şekilde etkiliyor. 00:06:38.917 --> 00:06:43.101 Doğrudan ısı, ağır hava şartları ve kirlilikle; 00:06:43.125 --> 00:06:45.226 hastalıkların yayılmasıyla; 00:06:45.250 --> 00:06:48.684 yemek ve su miktarının bozulmasıyla 00:06:48.708 --> 00:06:52.059 ve duygusal sağlığımızın bozulmasıyla. 00:06:52.083 --> 00:06:56.226 Tıpta, hafızamıza yardımcı olmak için ipucular kullanıyoruz 00:06:56.250 --> 00:06:58.643 ve ısı dalgası anlamına gelen ''heatwave'' ipucusu 00:06:58.667 --> 00:07:02.643 bize iklim değişikliğinin sağlığa sekiz önemli etkisini gösteriyor. NOTE Paragraph 00:07:02.667 --> 00:07:05.351 H: Sıcaklık hastalıkları. NOTE Paragraph 00:07:05.375 --> 00:07:09.601 E: Kalp ve akciğer hastalıklarının şiddetlenmesi. NOTE Paragraph 00:07:09.625 --> 00:07:11.934 A: Astımın kötüleşmesi. NOTE Paragraph 00:07:11.958 --> 00:07:13.809 T: Travmatik yaralar, 00:07:13.833 --> 00:07:16.434 özellikle ağır hava şartlarında olanlar. NOTE Paragraph 00:07:16.458 --> 00:07:19.726 W: Su ve yemekten kaynaklı hastalıklar. NOTE Paragraph 00:07:19.750 --> 00:07:21.976 A: Alerjilerin kötüye gitmesi. NOTE Paragraph 00:07:22.000 --> 00:07:27.309 V: Vektör aracılı Zika, dang humması ve Laym gibi hastalıkların yayılması. NOTE Paragraph 00:07:27.333 --> 00:07:30.792 E: Duygusal stresin artması. NOTE Paragraph 00:07:31.375 --> 00:07:33.175 Fakir, savunmasız insanlar 00:07:33.175 --> 00:07:35.875 şimdiden iklim değişikliğinin etkilerini hissediyorlar. 00:07:35.875 --> 00:07:39.250 Onlar deyimdeki gibi ''felaket habercileri''. 00:07:39.833 --> 00:07:43.851 Gerçekten, deneyimleri vahiyler veya kehanetler gibi. 00:07:43.875 --> 00:07:46.476 Dünyamıza, ilk olarak onlara zarar veren, 00:07:46.500 --> 00:07:51.268 yanlış bir şey yaptığımıza dikkat çeken bir yol gösterici. 00:07:51.292 --> 00:07:54.000 Ama bizim sıradaki olmamız an meselesi. NOTE Paragraph 00:07:54.433 --> 00:07:56.143 Eğer birlikte hareket edersek, 00:07:56.167 --> 00:07:58.768 doktorlar, hastalar ve diğer sağlık çalışanları olarak 00:07:58.792 --> 00:08:00.851 çözümler bulacağız. 00:08:00.875 --> 00:08:03.351 Bunu HIV krizinde yaptık. 00:08:03.375 --> 00:08:07.091 Orada, ilaç tedavisi ve daha iyi araştırma talep eden 00:08:07.095 --> 00:08:12.856 aktivist HIV hastaları ile doktorlar ve bilim insanlarının işbirliği sayesinde 00:08:12.875 --> 00:08:15.250 salgını kontrol altına alabildik. 00:08:15.750 --> 00:08:18.863 Uluslararası sağlık kuruluşları, STK'lar, siyasetçiler 00:08:18.863 --> 00:08:22.808 ve HIV ilaçlarını düşük gelirli ülkelerde ulaşılabilir hale getiren 00:08:22.808 --> 00:08:26.958 ilaç şirketleri sayesindeydi. 00:08:27.458 --> 00:08:33.055 Bu işbirliği modelini, çok geç olmadan iklim değişikliğinin 00:08:33.055 --> 00:08:36.833 sağlık üzerindeki etkilerine de uygulayamamamız için bir sebep yok. NOTE Paragraph 00:08:37.333 --> 00:08:39.101 İklim değişikliği burada. 00:08:39.125 --> 00:08:42.309 Çoktan yoksul insanların sağlığına ve evlerine zarar veriyor. 00:08:42.333 --> 00:08:44.059 Hastam Jorge'nin yaptığı gibi, 00:08:44.083 --> 00:08:46.033 soğuk sıcak demeden 00:08:46.047 --> 00:08:47.713 her halükarda, 00:08:47.713 --> 00:08:49.476 çoğumuz çalışmak zorunda kalacağız. 00:08:49.500 --> 00:08:53.434 Ama hastalar ve doktorlar el ele vererek 00:08:53.458 --> 00:08:54.976 bazı basit aletlerle 00:08:55.000 --> 00:08:58.309 hepimiz için iklim geçişini daha az şiddetli hale getirecek 00:08:58.333 --> 00:09:00.143 birçok şey yapabilirler. NOTE Paragraph 00:09:00.167 --> 00:09:03.309 Bu hastalar bana iklim değişikliğiyle savaşmak için 00:09:03.333 --> 00:09:05.559 bir klinisyen kuruluşu kurma ilhamı verdi. 00:09:05.583 --> 00:09:08.976 İklim değişikliğinin sağlığa olan etkilerini anlamaya, 00:09:09.000 --> 00:09:12.434 iklimle alakalı hastalığı olanları korumayı öğrenmeye 00:09:12.458 --> 00:09:15.300 ve gerçek dünya çözümlerini desteklemeye odaklanıyoruz NOTE Paragraph 00:09:15.833 --> 00:09:20.393 Yakın zamandaki bir Gallup araştırması, en çok saygı duyulan üç mesleğin 00:09:20.417 --> 00:09:22.958 hemşireler, doktorlar ve eczacılar olduğunu gösterdi. 00:09:22.958 --> 00:09:25.410 Bu yüzden toplumun saygı duyulan üyeleri olarak, 00:09:25.410 --> 00:09:28.518 iklim değişikliği politikasını ve siyaseti etkilemek için 00:09:28.542 --> 00:09:30.476 sesimizi yükseltiyoruz. 00:09:30.500 --> 00:09:32.643 Yapabileceğimiz çok fazla şey var. 00:09:32.667 --> 00:09:35.348 Klinisyenler olarak, hastalarımızla olan iletişimimiz 00:09:35.348 --> 00:09:37.601 olanları diğerlerinden önce görmemizi sağlıyor. 00:09:37.625 --> 00:09:41.976 Bu bizi değişimin önde gelenleri olmak için uygun bir pozisyona koyuyor. NOTE Paragraph 00:09:42.000 --> 00:09:46.184 Sağlık meslek okullarımızda iklimle ilgili hastalıkları öğretebiliriz. 00:09:46.208 --> 00:09:49.518 Onları tanımlayacak faturalama kodlarının olduğundan emin olarak 00:09:49.542 --> 00:09:52.684 hastalarımızın iklimle alakalı durumlarından bilgi toplayabiliriz. 00:09:52.708 --> 00:09:55.393 İklimle alakalı sağlık araştırmaları yapabiliriz. 00:09:55.417 --> 00:09:58.309 Evlerde nasıl yeşil uygulamalar olabileceğini öğretebiliriz. 00:09:58.309 --> 00:10:00.697 Hastamızın enerji ihtiyacını savunabiliriz. 00:10:00.697 --> 00:10:03.410 Daha güvenli evlere sahip olmaları için yardım edebiliriz. 00:10:03.410 --> 00:10:06.383 O evlerde durumlar kötüleşirse gerekli ekipmanı almalarında 00:10:06.383 --> 00:10:07.768 yardımcı olabiliriz. 00:10:07.792 --> 00:10:11.184 Bulgular konusunda meclis üyelerinin önünde tanıklık edebiliriz 00:10:11.208 --> 00:10:15.458 ve hastalarımızın iklimle ilgili rahatsızlıklarını tedavi edebiliriz. 00:10:16.750 --> 00:10:18.451 En önemlisi, 00:10:18.451 --> 00:10:21.828 ekonomik ve sosyal adaleti içeren 00:10:21.828 --> 00:10:25.521 bir sağlık modeli kullanarak 00:10:25.521 --> 00:10:29.667 hastalarımızı karşılacakları zihinsel ve fiziksel zorluklara hazırlayabiliriz. NOTE Paragraph 00:10:30.667 --> 00:10:34.226 Bu, hapisten çıktıktan sonra 00:10:34.250 --> 00:10:40.458 kızı ile bir vantilatör üzerine kavga edip ölen KOAH Bayan Sandra Faye Twiggs, 00:10:40.458 --> 00:10:44.146 apartmanındaki sıcaklığın onu hasta ve sinirli yaptığını bilir 00:10:44.230 --> 00:10:47.643 ve serinlemek için daha iyi bir yere giderdi anlamına geliyor. 00:10:47.667 --> 00:10:51.625 Hatta daha iyisi, apartmanı asla çok sıcak olmazdı. NOTE Paragraph 00:10:52.417 --> 00:10:55.934 Yoksullardan, hayatlarımızın sadece hassas olmadığını ama aynı zamanda 00:10:55.958 --> 00:11:00.268 direnç, yenilik ve hayatta kalma hikayeleri olduğunu öğrendim. 00:11:00.292 --> 00:11:03.434 Tıpkı o yaz gecesi yüksek sesle polise gerçeği söyleyen 00:11:03.458 --> 00:11:04.726 yaşlı bilge adam gibi: 00:11:04.750 --> 00:11:07.143 ''Hiç ambulans gelmiyor,'' 00:11:07.167 --> 00:11:11.208 ve onun yerine polisi küçük kızı hastaneye götürmesi için zorlamıştı. NOTE Paragraph 00:11:12.083 --> 00:11:13.476 Bakın ne diyeceğim. 00:11:13.500 --> 00:11:14.750 Hepiniz dinleyin. 00:11:15.500 --> 00:11:19.559 Eğer iklim değişikliğine karşı tıp bir cevap verecekse 00:11:19.583 --> 00:11:23.125 bu sadece bir ambulansı bekleyerek olmayacak. 00:11:23.708 --> 00:11:28.018 Biz klinisyenler ilk adımı attığımız için olacak. 00:11:28.042 --> 00:11:29.726 O kadar ses çıkaracağız ki, 00:11:29.750 --> 00:11:33.458 mesele ihmal edilemeyecek veya yanlış anlaşılamayacak. 00:11:34.083 --> 00:11:36.984 Hastalarımızın anlattığı hikayelerle 00:11:37.008 --> 00:11:39.875 ve bizim onların adına anlattığımız hikayelerle başlayacak. 00:11:40.625 --> 00:11:45.226 Her zamanki gibi hastalarımız için doğrusu neyse onu yapacağız; 00:11:45.250 --> 00:11:48.226 ama aynı zamanda çevremiz için, 00:11:48.250 --> 00:11:50.226 kendimiz için, 00:11:50.226 --> 00:11:52.151 bu gezegendeki tüm insanlar için, 00:11:52.151 --> 00:11:54.309 hepsi için doğrusu neyse onu yapacağız. NOTE Paragraph 00:11:54.333 --> 00:11:55.643 Teşekkürler. NOTE Paragraph 00:11:55.667 --> 00:11:57.708 (Alkış ve tezahüratlar)