1 00:00:01,659 --> 00:00:02,809 Kaşıklar. 2 00:00:04,944 --> 00:00:06,326 Karton kutular. 3 00:00:07,302 --> 00:00:09,722 Elektrikli çocuk trenleri. 4 00:00:10,522 --> 00:00:11,854 Tatil süsleri. 5 00:00:12,442 --> 00:00:13,832 Oyuncak evler. 6 00:00:14,292 --> 00:00:15,577 Battaniyeler. 7 00:00:15,601 --> 00:00:16,751 Sepetler. 8 00:00:17,228 --> 00:00:18,474 Halılar. 9 00:00:18,498 --> 00:00:19,649 Katlanır masalar. 10 00:00:19,673 --> 00:00:21,077 Akıllı telefonlar. 11 00:00:21,101 --> 00:00:22,381 Piyanolar. 12 00:00:23,284 --> 00:00:24,598 Elbiseler. 13 00:00:24,622 --> 00:00:25,772 Fotoğraflar. 14 00:00:26,415 --> 00:00:29,807 Tüm bu şeylerin, son üç ayda çekmiş olduğum fotoğraflar olmaları 15 00:00:29,807 --> 00:00:32,794 ve teliflerinin bana ait olmaları dışındaki 16 00:00:32,794 --> 00:00:33,794 ortak noktaları ne? 17 00:00:33,794 --> 00:00:35,299 (Gülüşmeler) 18 00:00:35,323 --> 00:00:36,855 Bunların hepsi 19 00:00:36,879 --> 00:00:40,529 dilin faydalarıyla üretilmiş icatlar. 20 00:00:40,553 --> 00:00:43,249 Dil olmasaydı bunların hiçbiri var olmazdı. 21 00:00:43,273 --> 00:00:45,233 Bu şeylerin herhangi birisinin 22 00:00:45,257 --> 00:00:48,003 veya bunun gibi bir binanın inşasının dil kullanılamadan 23 00:00:48,027 --> 00:00:50,383 veya dil kullanımı sayesinde 24 00:00:50,407 --> 00:00:54,949 edinilen bilgilerden yararlanamadan üretildiğini hayal edin. 25 00:00:54,973 --> 00:00:59,021 Esasen, dil tüm dünyadaki 26 00:00:59,045 --> 00:01:00,219 en önemli şey. 27 00:01:00,243 --> 00:01:03,284 Tüm bu medeniyet ona bağlı. 28 00:01:03,308 --> 00:01:07,750 Dilin nasıl ortaya çıktığından diğer dillerden nasıl ayrıldığına 29 00:01:07,750 --> 00:01:10,776 ve nasıl hayvanların iletişim sistemlerine göre fark gösterdiği 30 00:01:10,800 --> 00:01:14,450 gibi konular üzerinde çalışarak yaşamlarını adayanlar dil bilimcilerdir. 31 00:01:15,141 --> 00:01:20,120 Biçimsel dil bilim nispeten yeni bir alan. 32 00:01:21,099 --> 00:01:23,496 Biçimsel dil bilim insan iletişim sistemlerinin 33 00:01:23,520 --> 00:01:26,052 hayvan iletişim sistemlerinden tamamen ayrılması, 34 00:01:26,076 --> 00:01:28,837 tüm dillerin farklı yollarla iletişime geçseler bile 35 00:01:28,861 --> 00:01:31,522 eşit derece anlamlı olması gibi 36 00:01:31,546 --> 00:01:33,585 birçok önemli şeyi açığa çıkardı. 37 00:01:33,998 --> 00:01:37,272 Buna rağmen 38 00:01:37,296 --> 00:01:41,918 birçok insan bir dil konuşarak 39 00:01:41,942 --> 00:01:45,561 sanki bir dil bilimci kadar dilden anlıyormuş gibi 40 00:01:45,585 --> 00:01:47,617 dil hakkında atıp tutmayı seviyor. 41 00:01:47,641 --> 00:01:50,577 Eğer bir dilde konuşuyorsanız o dilin işleyişi hakkında 42 00:01:50,577 --> 00:01:52,930 herkes kadar konuşma hakkına sahipsiniz demektir. 43 00:01:52,954 --> 00:01:54,946 Bir cerrahla konuştuğunuzu 44 00:01:54,970 --> 00:01:56,444 ve ''Dinle dostum 45 00:01:56,444 --> 00:01:57,534 40 yıldır kalbim var. 46 00:01:57,534 --> 00:02:00,584 Aort kapak değişimi hakkında bir iki şey bildiğimi düşünüyorum. 47 00:02:00,584 --> 00:02:03,679 Bence benim fikrim seninki kadar geçerli.'' dediğinizi hayal edin. 48 00:02:03,703 --> 00:02:05,498 Evet, tam olarak böyle olur. 49 00:02:05,522 --> 00:02:09,949 Bu kişi, Neil deGrasse Tyson, ''Geliş'' filminde bir dil bilimci yerine 50 00:02:09,973 --> 00:02:12,124 uzaylılarla iletişime geçmek adına 51 00:02:12,148 --> 00:02:16,026 zaten bildikleri bir dildeki bir mesajı çözümleyebilen 52 00:02:16,026 --> 00:02:18,932 bir kriptocu kullanmayı tercih edeceğini söylüyor 53 00:02:18,932 --> 00:02:22,476 çünkü bilmediğimiz bir dilde konuşanlarla iletişime geçmede 54 00:02:22,476 --> 00:02:24,689 bir dil bilimci bize nasıl yardımcı olabilir? 55 00:02:25,253 --> 00:02:27,990 Tabii ''Geliş'' filmi de suçsuz sayılmaz. 56 00:02:28,014 --> 00:02:30,077 Haydi dostum izle şu filmi. 57 00:02:30,101 --> 00:02:33,141 Devasa gemilerle gezegenimize gelen uzaylılar var filmde, 58 00:02:33,165 --> 00:02:36,951 bizimle iletişime geçmekten başka bir şey istemiyorlar 59 00:02:36,975 --> 00:02:39,284 ve siz sadece bir dil bilimciye iş veriyorsunuz? 60 00:02:39,284 --> 00:02:40,284 (Gülüşmeler) 61 00:02:40,308 --> 00:02:43,012 ABD hükûmetinin bütçesi mi kısıtlı? 62 00:02:43,029 --> 00:02:44,617 (Gülüşmeler) 63 00:02:44,641 --> 00:02:46,849 Böyle birçok şeyin nedeni 64 00:02:46,849 --> 00:02:49,679 dilin ne anlama geldiği hakkında dilin biçimsel incelemesi 65 00:02:49,679 --> 00:02:52,440 ve dil bilim hakkında yanlış anlaşılmalara bağlı olabilir. 66 00:02:53,568 --> 00:02:57,996 Bence bu gibi birçok yanlış anlaşılmanın temelini oluşturan şey 67 00:02:58,020 --> 00:03:02,559 ''Forbes'' dergisindeki ''neden lise öğrencileri yabancı dil öğrenmemeli'' 68 00:03:02,583 --> 00:03:06,278 konulu güzel makaleyle özetlenebilir. 69 00:03:06,302 --> 00:03:08,435 Buradan bazı alıntılar çıkaracağım. 70 00:03:08,459 --> 00:03:10,517 Eğer bu fikirlerin bazılarının 71 00:03:10,541 --> 00:03:14,171 temelini oluşturan şeyi anlayabilirseniz onları görmenizi istiyorum. 72 00:03:14,929 --> 00:03:19,012 ''Amerikalılar, çevrilmiş dahi olsa nadiren klasik kitaplar okurlar.'' 73 00:03:19,036 --> 00:03:21,881 Bir başka deyişle, kendi dilinde bile klasik okumayacaklarsa 74 00:03:21,881 --> 00:03:24,713 yabancı dil öğrenmenin ne gereği var? 75 00:03:24,857 --> 00:03:26,041 Ne anlamı var ki? 76 00:03:26,435 --> 00:03:29,213 ''Okulda yapabileceğiniz diğer şeylerle karşılaştırınca 77 00:03:29,237 --> 00:03:32,897 okulda yabancı dil görmek zaman kaybı.'' 78 00:03:33,887 --> 00:03:37,799 ''Avrupa nispeten küçük bir alanda kümelenmiş birçok dil grubuna sahip.'' 79 00:03:37,823 --> 00:03:41,332 Yani Amerikalılar için yeni bir dil öğrenmenin anlamı ne? 80 00:03:41,356 --> 00:03:44,452 Bu şekilde emeğinizin karşılığını fazlasıyla almayacaksınız. 81 00:03:44,452 --> 00:03:45,545 Benim favorimse şu, 82 00:03:45,545 --> 00:03:46,926 ''Birmingham'daki bir öğrenci 83 00:03:46,926 --> 00:03:50,106 Meksika sınırına ulaşmak için yaklaşık 1.500 km yol gitmek zorunda. 84 00:03:50,106 --> 00:03:53,794 O zaman bile işini görecek kadar İngilizce konuşan insanlar olur.'' 85 00:03:54,628 --> 00:03:57,327 Diğer bir deyişle eğer kollarınızı sallarsanız 86 00:03:57,327 --> 00:03:59,147 ve gideceğiniz yere ulaşırsanız 87 00:03:59,147 --> 00:04:02,203 o zaman yeni bir dil öğrenmenin bir anlamı yoktur zaten. 88 00:04:02,275 --> 00:04:07,307 Bu birçok davranışın temelini kavramsal metafor oluşturuyor, 89 00:04:07,331 --> 00:04:08,894 dil bir araçtır. 90 00:04:08,918 --> 00:04:11,878 Bu metaforla ilgili kulağa çok mantıklı gelen bir şey var. 91 00:04:11,902 --> 00:04:13,149 Dil bir tür araçtır, 92 00:04:13,173 --> 00:04:16,777 yerel dili biliyorsanız yapmadıklarınızdan daha fazlasını yapabilirsiniz. 93 00:04:16,801 --> 00:04:19,801 Ama dil yalnızca bir araçtır çıkarımı, 94 00:04:19,825 --> 00:04:21,817 kesinlikle yanlış. 95 00:04:21,841 --> 00:04:25,142 Sahiden dil bir araç olsaydı oldukça zayıf bir araç olurdu. 96 00:04:25,166 --> 00:04:28,776 Onu çok daha iyi olan başka bir şey için çoktan terk etmiş olurduk. 97 00:04:28,800 --> 00:04:30,332 Sadece bir cümle düşünün. 98 00:04:30,356 --> 00:04:33,995 İşte hayatımda söylediğime emin olduğum bir cümle: ''Dün Kyn'i gördüm.'' 99 00:04:33,995 --> 00:04:35,294 Kyn diye bir arkadaşım var. 100 00:04:35,294 --> 00:04:38,076 Ne zaman bu cümleyi söylesem ''Dün Kyn'i gördüm.'' 101 00:04:38,100 --> 00:04:41,266 gerçekten zihnimdeki her şeyin bu cümle yoluyla mı 102 00:04:41,266 --> 00:04:44,232 sizin zihninizde yer aldığını düşünüyorsunuz? 103 00:04:44,302 --> 00:04:46,839 Zor bela, çünkü devam eden birçok başka mevzu var. 104 00:04:46,857 --> 00:04:48,245 Mesela ''dün'' dediğimde 105 00:04:48,275 --> 00:04:51,584 orada bulunduğum için havanın nasıl olduğunu düşünmüş olabilirim. 106 00:04:51,608 --> 00:04:52,758 Eğer hatırlıyorsam 107 00:04:52,782 --> 00:04:56,226 postalamayı unuttuğum bir şeyi muhtemelen hatırlayacağım ki öyle de oldu. 108 00:04:56,250 --> 00:04:59,566 Bu planlanmış bir şakaydı ama gerçekten bir şey postalamayı unuttum. 109 00:04:59,590 --> 00:05:02,440 Bu da bu işi Pazartesi yapmak zorunda olduğum demek oluyor 110 00:05:02,464 --> 00:05:04,657 çünkü o zaman eve geri döneceğim. 111 00:05:04,681 --> 00:05:06,501 Ve tabii pazartesini düşündüğümde 112 00:05:06,525 --> 00:05:09,471 Bangles'dan ''Manic Monday'' şarkısı aklıma gelecek. İyi şarkı. 113 00:05:09,495 --> 00:05:12,752 ''Testere'' kelimesini söylediğimde hep şu cümleyi düşünürüm: 114 00:05:12,752 --> 00:05:15,610 ''Görüyorum! dedi kör adam çekicini ve testeresini alırken.'' 115 00:05:15,610 --> 00:05:16,470 Her zaman yaparım. 116 00:05:16,470 --> 00:05:19,471 Ne zaman ''testere'' kelimesini duysam veya desem bunu düşünürüm 117 00:05:19,471 --> 00:05:22,848 çünkü dedem her zaman bunu söylerdi bu yüzden bana dedemi düşündürüyor. 118 00:05:22,848 --> 00:05:25,579 Ve bir sebeple ''Manic Monday'' şarkısına geri döneriz. 119 00:05:26,128 --> 00:05:29,790 Kyn ile ''Dün Kyn'i gördüm'' gibi bir şey söylerken 120 00:05:29,790 --> 00:05:32,893 onu gördüğümdeki vaziyetleri düşüneceğim. 121 00:05:33,251 --> 00:05:35,950 Bunun o gün olacağı tuttu. İşte o benim kedimle birlikte. 122 00:05:35,950 --> 00:05:37,539 Eğer Kyn'i düşünüyorsam 123 00:05:37,539 --> 00:05:39,477 şu an Long Beach'e gittiğini düşüneceğim 124 00:05:39,477 --> 00:05:42,072 ve dostum John ile annemin Long Beach Üniversitesi'nden 125 00:05:42,072 --> 00:05:43,644 mezun olduklarını hatırlayacağım, 126 00:05:43,644 --> 00:05:46,472 kuzenim Katie Long Beach Üniversitesi'ne gidiyor şu sıralar. 127 00:05:46,472 --> 00:05:48,410 Yine ''Manic Monday'' şarkısı. 128 00:05:48,410 --> 00:05:51,962 Ama bu sadece siz herhangi bir zamanda konuşurken 129 00:05:51,986 --> 00:05:54,278 kafanızın içinde devam eden bir parça. 130 00:05:54,302 --> 00:05:56,897 Ve hepimizin kafasının içinde süregelen 131 00:05:56,921 --> 00:05:59,815 bütün bu karışıklığı tarif eden şey de bu. 132 00:05:59,839 --> 00:06:01,141 Tek sahip olduğumuz bu. 133 00:06:01,165 --> 00:06:02,329 (Gülüşmeler) 134 00:06:02,353 --> 00:06:04,958 Sistemimizin çok zayıf olması şaşılacak bir şey mi? 135 00:06:04,982 --> 00:06:07,460 Size bir karşılaştırma yapayım 136 00:06:07,484 --> 00:06:10,626 kek yemenin nasıl bir şey olduğunu bilmek istediğinizi hayal edin 137 00:06:10,650 --> 00:06:13,006 sadece kek yemek yerine 138 00:06:13,030 --> 00:06:16,252 kekin içindekileri 139 00:06:16,276 --> 00:06:17,807 bu içeriğin kek oluşturması için 140 00:06:17,831 --> 00:06:19,343 nasıl bir araya gelebileceğini 141 00:06:19,367 --> 00:06:22,752 gösteren tariflerle bir bir yutmak zorunda olsaydınız 142 00:06:22,776 --> 00:06:24,680 tarifleri de yemek zorunda kalırdınız. 143 00:06:24,704 --> 00:06:25,768 (Gülüşmeler) 144 00:06:25,792 --> 00:06:27,851 Böyle kek yapmayı denemek zorunda olsaydık 145 00:06:27,875 --> 00:06:29,386 hiç kek yemezdik. 146 00:06:30,485 --> 00:06:34,045 Dil, zihnimizde olanları anlayabileceğimiz 147 00:06:34,069 --> 00:06:38,147 sadece tek yöntem. 148 00:06:38,147 --> 00:06:40,141 Dil bizim içsel kimliğimize odaklanmamız, 149 00:06:40,165 --> 00:06:41,609 bizi insan yapan şey 150 00:06:41,633 --> 00:06:44,871 diğer hayvanlardan bizi ayıran şey 151 00:06:44,895 --> 00:06:46,728 Dil içimizde bir yerlerde 152 00:06:46,752 --> 00:06:50,696 ve onu tarif etmek için tüm yapmamız gereken kendi dillerimiz. 153 00:06:50,720 --> 00:06:53,835 Dil, kafamızın içinde neler olduğunu göstermemizin en iyi yolu. 154 00:06:53,859 --> 00:06:56,110 Şöyle bir soru sormak istediğimi hayal edin: 155 00:06:56,134 --> 00:06:58,467 ''İnsan düşüncelerinin ve duygularının doğası ne?' 156 00:06:58,491 --> 00:06:59,581 Yapmak istediğiniz 157 00:06:59,605 --> 00:07:02,768 mümkün olduğunca 158 00:07:02,792 --> 00:07:04,387 farklı dili incelemek olurdu. 159 00:07:04,411 --> 00:07:06,426 Tek bir dil yeterli olmazdı. 160 00:07:06,450 --> 00:07:07,812 Örnek vermek gerekirse 161 00:07:07,836 --> 00:07:10,685 işte benim çektiğim küçük Roman'ın bir fotoğrafı 162 00:07:10,709 --> 00:07:13,688 12 megapiksel bir fotoğraf makinesiyle çektim. 163 00:07:13,712 --> 00:07:17,144 Bu da aynı fotoğrafın çok daha düşük piksellerle çekilmiş hâli. 164 00:07:17,168 --> 00:07:21,051 Belli ki iki fotoğraftaki de gerçek bir kedi değil. 165 00:07:21,075 --> 00:07:24,949 Ama biri, kedinin nasıl bir şey olduğu hakkında çok daha iyi bir fikir veriyor. 166 00:07:26,649 --> 00:07:28,633 Dil sadece bir araç değildir. 167 00:07:28,657 --> 00:07:29,816 Dil bizim mirasımız 168 00:07:29,840 --> 00:07:32,342 ve insan olmanın ne demek olduğunu aktarmamızın yolu. 169 00:07:32,342 --> 00:07:36,697 Tabii miras derken her yerdeki insanları kastediyorum. 170 00:07:36,721 --> 00:07:41,786 Bir dili bile kaybetmek, bu fotoğrafı çok daha az anlaşılır yapar. 171 00:07:41,810 --> 00:07:45,855 Yani son on yıldır 172 00:07:45,879 --> 00:07:49,164 hem meslek olarak hem de hobi olarak 173 00:07:49,188 --> 00:07:50,899 diller üretiyorum. 174 00:07:50,923 --> 00:07:54,783 Bu dillere İngilizcede ''yapma diller''in kısaltılmışı olan ''conlangs'' deniyor. 175 00:07:54,966 --> 00:07:57,045 Gezegenimizdeki dilleri kaybediyoruz 176 00:07:57,069 --> 00:07:59,047 ve yepyeni diller üretiyoruz 177 00:07:59,071 --> 00:08:00,794 gibi unsurları peş peşe anlatmakla 178 00:08:00,794 --> 00:08:04,420 bu iki unsur arasında yüzeysel olmayan bağlantılar olduğunu düşünebilirsiniz. 179 00:08:04,420 --> 00:08:07,826 Esasen, birçok insan böyle düşünüyor. 180 00:08:07,850 --> 00:08:09,877 James Cameron'ın ''Avatar'' filminde 181 00:08:09,901 --> 00:08:12,715 bir yapma dil olmasına çok kızan bir adam var. 182 00:08:12,739 --> 00:08:14,446 Şöyle diyor; 183 00:08:14,470 --> 00:08:16,692 ''James Cameron'ın Avatar filmini 184 00:08:16,716 --> 00:08:18,969 vizyona koyması üç yıl aldı ve bir dil öldü.'' 185 00:08:18,993 --> 00:08:20,921 Muhtemelen daha da fazla zaman aldı. 186 00:08:20,945 --> 00:08:24,389 ''Tüh, Na'vi önceden doldurduğu deliği dolduramayacak ...'' 187 00:08:24,413 --> 00:08:26,725 Eğer hakkında hiç düşünmezseniz 188 00:08:26,749 --> 00:08:29,366 bu tamamen derin ve dokunaklı bir açıklama. 189 00:08:29,390 --> 00:08:30,545 (Gülüşmeler) 190 00:08:30,569 --> 00:08:32,612 Ama ben California'dayken 191 00:08:32,636 --> 00:08:34,015 iki bölüm bitirdim. 192 00:08:34,015 --> 00:08:36,816 Biri dil bilim bölümüydü diğeri ise İngilizce. 193 00:08:36,816 --> 00:08:39,404 İngilizce bölümü ve İngilizceyi araştırmak 194 00:08:39,404 --> 00:08:41,550 bildiğimiz gibi İngilizceyi araştırmak değil, 195 00:08:41,550 --> 00:08:43,025 edebiyatı araştırmak. 196 00:08:43,881 --> 00:08:45,678 Edebiyat harika bir şey 197 00:08:45,702 --> 00:08:49,493 çünkü esasen edebiyat geniş tanımıyla sanat gibi, 198 00:08:49,517 --> 00:08:51,180 sanat dalının çatısı altında. 199 00:08:51,204 --> 00:08:52,752 Ve edebiyatla yaptığımız şey şu; 200 00:08:52,776 --> 00:08:57,855 yazarlar tamamen yeni varlıklar ve tarihler yaratırlar. 201 00:08:57,879 --> 00:09:00,895 Ve yazarların ne gibi derinliği duyguyu ve özgün ruhu 202 00:09:00,919 --> 00:09:06,006 bu kurgusal varlıklara yatırabileceğini görmek 203 00:09:06,030 --> 00:09:08,638 bizim için ilginçtir. 204 00:09:08,662 --> 00:09:11,283 Şuna göz atmanızı istiyorum. 205 00:09:11,307 --> 00:09:15,811 Kurgusal karakterler hakkında yazılmış bir kitaplar serisi var. 206 00:09:15,848 --> 00:09:19,815 Tüm kitap sadece bir kurgusal ve sahte insandan oluşuyor. 207 00:09:19,815 --> 00:09:23,926 Sinclair Lewis'in ''Babbitt'' kitabındaki George F. Babbitt hakkında bir kitap var. 208 00:09:23,926 --> 00:09:27,262 Sizi temin ederim bu kitap, kısa bir kitap olan Babbitt'ten daha uzun. 209 00:09:27,262 --> 00:09:28,691 Bunu hatırlayan kimse var mı? 210 00:09:28,691 --> 00:09:31,096 Oldukça iyi, ''Main Street'' kitabından daha iyi. 211 00:09:31,096 --> 00:09:32,616 Bu benim provokatif yorumum. 212 00:09:33,630 --> 00:09:37,889 Edebiyatın ilginç olduğu gerçeğini hiç sorgulamamıştık. 213 00:09:38,434 --> 00:09:39,989 Buna rağmen 214 00:09:40,013 --> 00:09:44,077 dil bilimciler bile üretilen dillerin tıpkı bir sanatsal girişim gibi 215 00:09:44,101 --> 00:09:47,968 bize insan ruhunun derinliği hakkında ne söyleyebildikleri ile ilgili değiller. 216 00:09:48,520 --> 00:09:51,397 Size küçük güzel bir örnek vereceğim. 217 00:09:51,421 --> 00:09:54,144 Yakın zaman önce California mezunlar dergisinde 218 00:09:54,168 --> 00:09:57,008 benim hakkımda yazılmış bir makale vardı. 219 00:09:57,032 --> 00:09:58,633 Bu makaleyi yazdıklarında 220 00:09:58,657 --> 00:10:01,077 karşı taraftan biriyle anlaşmak istediler, 221 00:10:01,101 --> 00:10:03,561 geriye baktığımda bu yapılması garip bir şey gibi. 222 00:10:03,585 --> 00:10:05,275 Sadece bir kişiden bahsediyorsunuz 223 00:10:05,299 --> 00:10:08,442 ve bu kişinin karşı tarafından biriyle anlaşmak istiyorsunuz. 224 00:10:08,466 --> 00:10:09,742 (Gülüşmeler) 225 00:10:09,766 --> 00:10:12,425 Esasen bu yalnızca şişirme bir haber, her neyse. 226 00:10:12,446 --> 00:10:17,321 Böylece, zamanımızın en parlak dil bilimcilerinden biriyle anlaştılar. 227 00:10:17,321 --> 00:10:20,537 Burada Berkeley'de dil bilimci olan George Lakoff'u ikna ettiler. 228 00:10:20,537 --> 00:10:25,427 Lakoff'un çalışmaları, dil bilimi ve bilişsel bilimi kökünden değiştirdi. 229 00:10:25,482 --> 00:10:28,757 İşim, dil yaratma çalışmalarım hakkında bir soru sorulduğunda dedi ki 230 00:10:28,781 --> 00:10:32,426 ''Ama dil incelemeleri için yapılacak çok şey var. 231 00:10:32,450 --> 00:10:35,206 Zamanı gerçek olan bir şey için harcasan iyi olur.'' 232 00:10:35,230 --> 00:10:36,305 Evet. 233 00:10:36,305 --> 00:10:38,864 ''Gerçek bir şey.'' Bu, size bir şey hatırlatıyor mu? 234 00:10:38,912 --> 00:10:42,651 Onun şahsen icat ettiği her yapıyı kullanmak. 235 00:10:42,651 --> 00:10:45,346 Şu kavramsal metafordan tekrar bahsedeyim: 236 00:10:45,370 --> 00:10:46,638 Dil bir araçtır 237 00:10:46,662 --> 00:10:50,093 ve o, bu kavramsal metafora kendini kaptırmış gibi görünüyor; 238 00:10:50,117 --> 00:10:54,184 yani dil, iletişim için kullanılabildiğinde faydalıdır. 239 00:10:54,208 --> 00:10:57,506 Dil, iletişim için kullanılamadığında işe yaramaz. 240 00:10:57,530 --> 00:11:00,372 Bu sizi düşündürebilir, ölü dillerle ne yapacağız? 241 00:11:00,396 --> 00:11:01,612 Olsun. 242 00:11:01,636 --> 00:11:03,043 Bu fikir yüzünden 243 00:11:03,067 --> 00:11:06,929 Duolingo uygulamasında HBO'nun' ''Taht Oyunları'' dizisi için yarattığım 244 00:11:06,953 --> 00:11:10,366 Yüksek Valyria dili dersi almak 245 00:11:10,390 --> 00:11:12,938 absürtlüğün zirvesi gibi görünebilir. 246 00:11:12,962 --> 00:11:16,586 740 bin kişinin tam olarak ne öğrendiğini merak edebilirsiniz. 247 00:11:17,368 --> 00:11:19,630 (Gülüşmeler) 248 00:11:19,654 --> 00:11:21,717 Bir göz atalım. 249 00:11:21,741 --> 00:11:23,376 Ne öğreniyorlar? 250 00:11:23,400 --> 00:11:25,760 Muhtemelen ne öğreniyor olabilirler? 251 00:11:25,784 --> 00:11:28,583 Unutmamak gerekir ki bunun için olan diğer dil -- 252 00:11:28,607 --> 00:11:31,141 İngilizce konuşan insanlar için -- 253 00:11:31,165 --> 00:11:33,220 ana dili İngilizce olanlar çok az öğreniyor. 254 00:11:33,220 --> 00:11:37,744 İşte yaşamları boyunca iletişim için muhtemelen hiç kullanmayacakları cümle: 255 00:11:37,770 --> 00:11:39,336 "Vala ābre urnes." 256 00:11:39,360 --> 00:11:40,733 ''Adam kadını görür.'' 257 00:11:40,757 --> 00:11:42,647 Ortadaki küçük satır, bir yorum. 258 00:11:42,671 --> 00:11:44,887 Yani harfiyen çeviri, dediği bu. 259 00:11:44,911 --> 00:11:47,700 Aslında bazı etkileyici şeyler de öğreniyorlar, 260 00:11:47,724 --> 00:11:49,600 özellikle ana dilleri İngilizceyse. 261 00:11:49,624 --> 00:11:52,854 Bir fiilin cümlenin en sonunda yer alabileceğini öğreniyorlar. 262 00:11:52,878 --> 00:11:55,846 İki görüşünüz varken İngilizcede bunu gerçekten yapmayın. 263 00:11:55,870 --> 00:11:57,608 Bazen bir dilde 264 00:11:57,632 --> 00:12:01,490 ''the'' kelimesinin karşılığının olmadığını noksan olduğunu öğreniyorlar. 265 00:12:01,514 --> 00:12:03,133 Bu, dilin yapabileceği bir şey. 266 00:12:03,157 --> 00:12:06,942 Uzun sesli bir harfin, sürece daha uzun olabileceğini öğreniyorlar, 267 00:12:06,966 --> 00:12:08,927 uzun sesli harflerimizin 268 00:12:08,951 --> 00:12:12,133 nitelik yönünden farklı olmasının aksine aslında aynı uzunluktalar. 269 00:12:12,157 --> 00:12:15,657 Böyle kısa çekim ekleri olduğunu öğreniyorlar. 270 00:12:15,681 --> 00:12:16,836 Hım? Hımm? 271 00:12:16,860 --> 00:12:20,172 ''İsim hâlleri'' denen, isimlerin sonunda bulunan çekim ekleri vardır. 272 00:12:20,196 --> 00:12:21,212 (Gülüşmeler) 273 00:12:21,236 --> 00:12:24,537 Bu çekim ekleri cümlede size kimin kime ne yaptığını anlatırlar. 274 00:12:24,561 --> 00:12:27,588 Kelimelerin sırasını aynı bırakıp 275 00:12:27,612 --> 00:12:29,334 cümlenin sonunu değiştirseniz bile 276 00:12:29,358 --> 00:12:32,350 cümlede anlamca kimin kime ne yaptığı değişir. 277 00:12:32,374 --> 00:12:38,138 Dillerin aynı şeyleri farklı biçimlerde yaptıklarını öğreniyorlar. 278 00:12:38,513 --> 00:12:40,845 Dil öğrenmek eğlenceli olabilir. 279 00:12:41,997 --> 00:12:45,767 Dile saygı duymayı öğreniyorlar: Dilin ''D''si büyük harfle. 280 00:12:45,791 --> 00:12:49,974 Amerikalıların yüzde 88'inin evde sadece İngilizce konuştukları göz önüne alınırsa 281 00:12:49,998 --> 00:12:52,609 bu durumun çok da kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. 282 00:12:52,633 --> 00:12:56,436 Gezegenimizde dillerin neden öldüğünü biliyor musunuz? 283 00:12:56,796 --> 00:13:02,018 Hükûmetin küçük bir gruba bir dili empoze etmesinden dolayı değil, 284 00:13:02,018 --> 00:13:04,542 dili konuşanların tamamının yok edilmesinden de değil. 285 00:13:04,542 --> 00:13:07,480 Geçmişte olanlar şimdi de oluyor 286 00:13:07,480 --> 00:13:09,705 ama asıl sebep bu değil. 287 00:13:10,268 --> 00:13:12,170 Asıl sebep şu ki 288 00:13:12,170 --> 00:13:16,625 bir çocuk, yaygın kullanılan dili kullanmayan bir ailede doğuyor 289 00:13:16,625 --> 00:13:18,722 ve bu yüzden çocuk, o yaygın dili öğrenmiyor. 290 00:13:18,722 --> 00:13:19,965 Neden? 291 00:13:19,989 --> 00:13:24,291 Çünkü o dil, onların toplumlarında bir değer teşkil etmiyor. 292 00:13:24,315 --> 00:13:26,228 Çünkü o dil, onlar için faydalı değil. 293 00:13:26,252 --> 00:13:31,236 Çünkü eğer o dili konuşurlarsa çocuk gidip de iş bulamayacak. 294 00:13:31,260 --> 00:13:35,291 Çünkü dil sadece bir araçsa 295 00:13:35,315 --> 00:13:40,012 o zaman onlar için ana dillerini öğrenmek Valyria dilini öğrenmek kadar faydalı, 296 00:13:40,012 --> 00:13:41,449 o yüzden ne gereği var? 297 00:13:43,387 --> 00:13:44,537 Şimdi, 298 00:13:46,514 --> 00:13:50,903 dil incelemesi belki de daha fazla dilsel akıcılığa yol açmayacak. 299 00:13:50,927 --> 00:13:53,177 Ama belkide bu çok önemli değil. 300 00:13:53,855 --> 00:13:56,966 Belki daha fazla insan daha fazla dil öğrense 301 00:13:56,966 --> 00:14:01,584 bu durum daha fazla dilsel hoşgörü ve daha az dil yayılımcılığı sağlayacak. 302 00:14:01,949 --> 00:14:07,073 İnsanoğlunun tarihteki en büyük buluşu olan dile 303 00:14:07,073 --> 00:14:09,883 olduğu hâliyle saygı duyarsak 304 00:14:09,883 --> 00:14:14,992 gelecekte, nesli tükenmekte olan dilleri müze eserleri olarak değil, 305 00:14:15,016 --> 00:14:16,683 yaşayan diller olarak anabiliriz. 306 00:14:17,182 --> 00:14:18,892 Kirimvose. Teşekkür ederim. 307 00:14:18,892 --> 00:14:19,958 (Alkış)