[Bu konuşma (ve giriş) doğaçlama olup
izleyicilerin önerdiği
bir konu hakkındadır.
Konuşmacı slayt gösterilerinin
içeriğini bilmemektedir.]
Moderatör: Sıradaki konuşmacı --
(Kahkahalar)
aslında --
inanılmaz bir --
(Kahkahalar)
inanılmaz deneyimli bir dilbilimci,
MIT'de bir laboratuvarda
küçük bir araştırma ekibiyle çalışıyor.
Dilimiz üzerinde çalışmalar yaparak
ve insanlarla iletişim
şeklimiz üzerinde çalışarak
insan içtenliğinin sırrını keşfetti.
Bize bakış açısını sunması için
lütfen alkışlayın,
Anthony Veneziale.
(Alkışlar)
(Kahkahalar)
Anthony Veneziale: Neler yaşadığınızı
bildiğimi düşünüyor olabilirsiniz.
Burada bana bu kırmızı daire üzerinde
veya ekranda bakıyor olabilirsiniz.
Bir dakikanın altıda biri gecikme var.
Kendimi yakaladım mı? Yakaladım.
Dönmeden kendimi görmeyi başardım
ve o küçük gecikme
biraz da olsa bir ayrım yaratıyor.
(Kahkahalar)
Ayrım da insan dili ve o dilin
kavrayışında yaşanan şeyin ta kendisi.
Tabii ki MIT'de küçük bir
laboratuvardan çalışıyorum.
(Kahkahalar)
O yüzden edinebileceğimiz
her görüşü kabul ediyoruz.
(Kahkahalar)
Bu, genellikle kompütasyonel
bir zorlukla ilişkilendirilmiyor
ancak bu konuda, istikrarlı bir vizyon
ve gözlemsel bir bildirimin
daha önce fark ettiğimizden
çok daha ortak yanı olduğunu gördük;
bunu da ilk slaytta görebiliyoruz.
(Kahkahalar)
(Alkışlar)
Bunu kavrayış şekliniz hemen şu oluyor
''Bu haşlanmış yumurta mı?''
(Kahkahalar)
''Acaba bu yumurtanın yapısal bütünlüğü
taş olduğu görünen şeyin ağırlığını
kaldırabilmesinden mi ibaret?
Bir saniye, o gerçek bir taş mı?''
Görsel bilgiyle karşılaştığımızda
sorular soruyoruz.
Duyusal bilgi olduğu zaman ise
bu yaşanıyor.
(Kahkahalar)
Zihinlerimizdeki sel duvarı
tıpkı Shanghai sokakları açılıyor.
(Alkışlar)
Kavrayacak o kadar bilgi var ki
o kadar fikir, konsept, duygu
ve tabii hassas noktalar,
bunları genelde paylaşmak istemeyiz.
O yüzden saklanırız
ve içtenliğin sel duvarı dediğimiz
o şeyin arkasına sığınırız.
(Kahkahalar)
Peki bu duvar başka ne tutuyor olabilir?
Bu duvarın temelleri ne üzerine kurulu?
Öncelikle...
(Kahkahalar)
bunun altı genotip için
farklı olduğunu gözlemledik.
(Alkışlar)
Tabii bu genotipleri
kategorize edebiliriz,
nöro normatif deneyim
ve nöro çeşitli deneyim olarak.
(Kahkahalar)
Ekranın sağ tarafında
nöro çeşitli düşünceye ilişkin
artışlar görüyorsunuz.
Nöro çeşitli beynin rastgele bir anda
düzenlediği ve hesaba kattığı
genel olarak sadece
iki duygusal durum var,
bu yüzden onların duygusal olarak
şimdiki duruma bağlı olma ihtimalini
ortadan kaldırıyoruz.
Ancak sol tarafta
nöro normatif beyni görüyorsunuz,
genellikle herhangi bir zamanda
beş farklı duygusal
bilişsel bilgiyi alabiliyor.
Bunlar 75, 90 ve 60'lık dilimlerde
gördüğünüz küçük varyasyonlar
ve tabii bir de 25, 40 ve 35'lik
dilimlerdeki ciddi fark var.
(Kahkahalar)
Peki bu farklı çelişkileri
birbirine bağlayan ve yapılandıran
sinirsel ağ da ne?
(Kahkahalar)
Korku.
(Kahkahalar)
(Alkışlar)
Hepimiz biliyoruz ki
korku amigdalada yerleşik
ve çok doğal bir tepkime,
ayrıca görsel algıyla
çok yakından ilişkilendiriliyor.
Sözlü algıyla bu kadar
yakından ilişkilendirilmiyor,
bu yüzden korku alıcılarımız
genellikle sözlü, sözcüklü ve dile ait
bilişsel kullanım olmadan önce
bize uyarmaya başlayacaktır.
Bu korku anlarında gördüğümüzde
tabii ki şaşırırız.
Belli bir yolda buluruz kendimizi,
genellikle içtenlikten uzak bir yolda.
(Kahkahalar)
Tabii erkek algısı ve kadın algısı
arasında bir fark var,
ayrıca trans bireyler,
bu spektrum arasındaki bireyler
ve cinsiyet spektrumu
dışındaki bireyler arasında da.
(Kahkahalar)
Ancak korku, tüm tepki sistemlerimizin
altında yatan merkezi mekanizma.
Kaç veya savaş ilk tepkimelerden biri,
kimi sürüngenlere özgü
bir tepkime olduğunu söylüyor.
Amigdalanın boynuzlarından
kendimizi nasıl kurtarabiliriz?
(Kahkahalar)
Bunun sırrını size
şimdi söylemek istiyorum.
(Alkışlar)
Tüm bunlar çok
ama çok anlamlı bir hâl alıyor.
(Kahkahalar)
Bu işin sırrı...
birbirimize sırtımızı dönmekte yatıyor.
Kulağa aslında beklediğinizin tersi
gibi geldiğini biliyorum
ama bir ilişkide sırtınızı
partnerinize döndüğünüzde
ve sırtınızı onun sırtına yasladığınızda -
(Kahkahalar)
görsel ipuçlarını ortadan kaldırıyorsunuz.
(Kahkahalar)
(Alkışlar)
Başarısız olan ilk olmaya
daha yatkın oluyorsunuz
ve başarısız olan ilk olmak --
(Kahkahalar)
başkalarını memnun etmek için
yaptıklarımızın önüne geçer,
partnerlerimiz ve kendimiz için de.
Milyarlarca ve milyarlarca
dolar harcıyoruz;
giyime, makyaja, son çıkan gözlüklere...
ama para ve zaman harcamadığımız şey
birbirimizle bağlantı kurmak;
gerçekçi, dürüst ve görsel alıcılardan
arınmış bir bağlantı.
(Alkışlar)
(Kahkahalar)
Kulağa zor geliyor, değil mi?
(Kahkahalar)
Ama bu konuda agresif olmak istiyoruz.
Kanepede öylece oturmak istemiyoruz.
Bugün bir tarihçinin de dediği gibi,
Bazen yerimizden kalkıp
o kanepeyi devre dışı bırakmak önemli.
Bunu nasıl yapabiliriz?
Evet, ''ICE'' bunun bir parçası.
Görüş, anlayış ve empati.
İngilizce baş harfleri I, C, E.
(Alkışlar)
Ve bu ICE metotunu kullandığımızda
olasılıklar bizden
çok daha büyük bir hâl alıyor.
Hatta sizden çok daha küçük bir hâl.
Moleküler düzeyde,
Bence o görüş...
TED'de bugüne dek izlediğiniz
her konuşmanın altındaki ana tema
ve biz bu küçük gezegendeki yolculuğumuza
devam ettikçe de öyle olacak,
bu daracık yolda, bu uçurumda...
gördüğümüz gibi, evet,
ölüm kaçınılmaz.
(Kahkahalar)
Hepimizi aynı anda mı karşılayacak?
Bence bu sorguladığımız değişken.
(Kahkahalar)
Bence zamanımız
biz ICE metodunu kullandıkça uzuyor
ve sırtımızı birbirimize yasladığımızda
ve birlikte yapıcı olduğumuzda
korkuyu arkamızda bırakarak
ve bu yola doğru --
(Kahkahalar)
Bu kısmı sileceklerdir --
(Kahkahalar)
olgunlaşmış bir sevgi deneyimi,
anlayış,
kendi iç gözünüzden paylaştığınız
gerçeğe dair bir içtenlik,
hepimizin dokunabileceği bir kalp,
hissedebileceği,
kahverengileştiği için atmayacağımız
muhtemelen daha lezzetli
olacak bir deneyim,
topladığımız deneyimi ikiye bölebilelim,
o çekirdeği, o kalbi,
her birimizin var olduğu fikrini
birbirimizle paylaşalım.
Çok teşekkür ederim.
(Alkışlar)