Return to Video

Tenis, sevgi ve annelik üzerine

  • 0:02 - 0:04
    Lütfen oturun, Serena Williams
  • 0:04 - 0:07
    veya oturun anne mi demeliyiz?
  • 0:07 - 0:09
    (Alkışlar)
  • 0:09 - 0:11
    Eminim siz de benim gibi,
  • 0:11 - 0:14
    Serena'nın paylaşımını görmüşsünüzdür.
  • 0:14 - 0:16
    Geçen hafta,
    o güzelim sarı mayosuyla
  • 0:16 - 0:19
    onu gördüğümde
    düşünebildiğim tek şey,
  • 0:19 - 0:22
    "Tanrım, TED'e konuk olana
    kadar bekleyemez miydi?"
  • 0:22 - 0:24
    Bencil davrandım, biliyorum.
  • 0:24 - 0:26
    Sana o fotoğrafı sordum.
  • 0:26 - 0:29
    Sen de o fotoğrafı
    kimse görmemeliydi dedin.
  • 0:29 - 0:30
    Bu ne demek?
  • 0:30 - 0:33
    Aslında, bu bir kazaydı.
  • 0:33 - 0:36
    Tatildeydim, kendime
    biraz zaman ayırıyordum
  • 0:36 - 0:40
    ve durumumu kontrol etmek,
    ilerlememi görmek için
  • 0:41 - 0:44
    her hafta fotoğrafımı çekiyordum.
  • 0:44 - 0:46
    Arkadaşlarınla da paylaşmak için mi?
  • 0:46 - 0:49
    Hayır, aslında
    sadece kaydediyordum.
  • 0:49 - 0:51
    Cidden pek kimseye de söylememiştim,
  • 0:51 - 0:52
    doğrusu,
  • 0:52 - 0:54
    kaydediyordum.
  • 0:54 - 0:57
    Sosyal medya nasıldır bilirsin,
    yanlış tuşa basarsın ve --
  • 0:57 - 0:58
    (Gülüşmeler)
  • 0:58 - 1:00
    Ve karşımızdadır.
  • 1:00 - 1:03
    Yarım saat sonra
    -ki telefonum pek çalmaz-
  • 1:03 - 1:05
    telefonumda 4 cevapsız çağrı vardı.
  • 1:05 - 1:06
    Tuhafıma gitti,
  • 1:06 - 1:09
    telefonu aldım
    ve hayır, olamaz dedim.
  • 1:09 - 1:11
    Ama bu güzel bir andı.
  • 1:11 - 1:14
    Tam olarak 5, 6 gün daha
    bekleyecektim, -- sorun yok.
  • 1:14 - 1:18
    Biliyorum, yani tuhaftı.
    Gönderide sadece "20 hafta" yazıyordu.
  • 1:18 - 1:20
    Yani çok fazla bilgi
    içerdiği söylenemez.
  • 1:20 - 1:23
    Kesinlikle, tüm o zaman
    boyunca yaptığım şeydi o.
  • 1:23 - 1:25
    Sadece takip ediyordum.
  • 1:25 - 1:28
    18, 19 -- her hafta sadece
    bir resim çekip kaydetmiştim
  • 1:28 - 1:30
    ve her şey yolunda gidiyordu.
  • 1:30 - 1:34
    İlk defa yanlışlıkla paylaşmış oldum.
  • 1:34 - 1:37
    Demek öyle. Yine de tebrikler.
  • 1:37 - 1:38
    Teşekkürler.
  • 1:38 - 1:39
    Sorun değil.
  • 1:39 - 1:42
    Hamile olduğunu öğrendiğinde
    heyecan, korku
  • 1:42 - 1:43
    ya da endişeye kapıldın mı?
  • 1:43 - 1:48
    Avustralya Açık Tenis Turnuvası
    başlamadan iki gün önce öğrendim,
  • 1:48 - 1:50
    ki en büyük grand slamlerden biridir.
  • 1:50 - 1:52
    İki gün önce mi öğrendin?
  • 1:52 - 1:55
    Evet, iki gün önce.
    Artık biliyordum.
  • 1:56 - 1:58
    Gergindim.
  • 1:58 - 2:00
    Ne düşüneceğimi bilemiyordum
  • 2:00 - 2:01
    ama o an tek bildiğim
  • 2:01 - 2:04
    bulunduğum yere,
    Avustralya Açık'a odaklanmak
  • 2:04 - 2:06
    benim için önemliydi.
  • 2:06 - 2:10
    Ne yapmam gerektiğinden emin değildim.
  • 2:10 - 2:11
    Oynayabilecek miydim.
  • 2:12 - 2:17
    Çok tehlikeli olabilirdi biliyordum,
    ilk 12 hafta özellikle.
  • 2:17 - 2:19
    Bir sürü soru vardı kafamda.
  • 2:19 - 2:22
    Ama oynamakla kalmadın,
    kazandın da, Bayan Williams.
  • 2:22 - 2:25
    (Alkışlar)
  • 2:25 - 2:26
    Evet.
  • 2:28 - 2:32
    Sadece şunu söyleyebilirim,
    23 Grand Slam zaferin var.
  • 2:32 - 2:33
    Teşekkürler.
  • 2:33 - 2:34
    (Alkış)
  • 2:34 - 2:36
    Hem de hamileyken!
  • 2:36 - 2:39
    Sadece
    yeni bir handikap arıyordum.
  • 2:39 - 2:43
    Hamile olduğunu bildiğin için,
    oyununda bir farklılık oldu mu?
  • 2:43 - 2:45
    Oldu. Pek kolay değildi.
  • 2:45 - 2:48
    Hamilelerin yaşadığı
    şeyleri duymuşsundur.
  • 2:48 - 2:50
    Hastalanırlar ve çabuk yorulurlar.
  • 2:50 - 2:51
    Sabah bulantın oldu mu?
  • 2:51 - 2:54
    Hayır olmadı,
    o konuda çok şanslıydım.
  • 2:54 - 2:57
    Normalde gerçekten yorgun oluyor
    ve stres altına giriyorlar.
  • 2:57 - 2:59
    Tüm o enerjiyi alıp
  • 2:59 - 3:01
    söz gelimi bir torbaya doldurup
  • 3:01 - 3:03
    fırlatıp atmam gerekiyordu.
  • 3:03 - 3:06
    Çünkü ekstra duyguyla
    ya da başka bir şeyle
  • 3:06 - 3:09
    uğraşacak zamanımın
    olmadığını anladım.
  • 3:09 - 3:11
    Çünkü hamile olayım olmayayım,
    ki kimse bilmiyordu,
  • 3:11 - 3:13
    katıldığım her turnuva gibi,
  • 3:13 - 3:15
    bu turnuvayı da kazanmam gerekiyordu.
  • 3:15 - 3:17
    Kazanmam bekleniyordu.
  • 3:17 - 3:19
    Kaybetseydim asıl haber bu olurdu.
  • 3:19 - 3:21
    Evet, kazanmadığında
    asıl haber bu olur.
  • 3:21 - 3:24
    Evet, kendi adıma,
    o an hissettiğim
  • 3:24 - 3:27
    her türlü olumsuz
    durumu ve duyguyu
  • 3:27 - 3:29
    bir şekilde bastırmak
  • 3:29 - 3:33
    ve bir sonraki adımı
    hesap etmek zorundaydım.
  • 3:33 - 3:35
    Epey sevenin
    ve destekçin var.
  • 3:35 - 3:38
    Hatta buraya gelirken insanlar
    beni havaalanında durdurdu.
  • 3:38 - 3:41
    Uçuş ekibine, pilota
    nereye gittiğimi söyledim.
  • 3:41 - 3:44
    "Tanrım, hamile olmasına
    çok sevindik!" dediler.
  • 3:44 - 3:46
    Ama o huysuz kitle de hep var.
  • 3:46 - 3:49
    Yolda biri bana
    Ilie Nastase ile ilgili,
  • 3:49 - 3:51
    çok kaba, yakışıksız
    ve ırkçı şeyler söyledi.
  • 3:51 - 3:53
    Sen ona cevap verdin.
  • 3:53 - 3:56
    Onun söyledikleri
    burada anmaya değmez.
  • 3:56 - 3:58
    Ama sen cevap verdin. Neden?
  • 3:58 - 4:01
    Bence hayli yakışıksız yorumlardı.
  • 4:01 - 4:03
    Sadece o değil.
    Ben daima meslektaşlarımı,
  • 4:03 - 4:05
    çalışma arkadaşlarımı destekledim.
  • 4:05 - 4:07
    Yaklaşık 20 yıldır profesyonelim.
  • 4:07 - 4:09
    Kadınları korumak benim için önemli.
  • 4:10 - 4:11
    Ayrıca genç kızlar da,
  • 4:11 - 4:15
    tabii ki soyunma odama gelip
    fotoğraf çektirmek isteyecekler.
  • 4:15 - 4:16
    Ben de onlar için
  • 4:16 - 4:19
    iyi bir öncü, iyi bir örnek
    olabilmek istiyorum.
  • 4:19 - 4:20
    Ayrıca...
  • 4:20 - 4:22
    (Alkış)
  • 4:22 - 4:26
    Meslektaşlarım ve benim hakkımda
    kaba sözler etmesi bir tarafa,
  • 4:26 - 4:28
    birbirimiz için ve kendim için
    ayağa kalkmamızın
  • 4:28 - 4:30
    önemli olduğunu hissettim.
  • 4:30 - 4:33
    O noktada söylemek
    istediklerim de vardı:
  • 4:33 - 4:36
    "Korkmuyorum.
    Hiçbir yere gitmiyorum" gibi şeyler.
  • 4:36 - 4:38
    Ama bu uygunsuz olurdu.
  • 4:38 - 4:41
    Her şeyin bir yeri ve zamanı var.
  • 4:41 - 4:43
    Gerçekten, ne yeriydi ne de zamanı.
  • 4:43 - 4:46
    Hiçbir yere gitmiyorum
    dediğin kısmı kestik.
  • 4:46 - 4:48
    Eylülde 36 yaşına gireceksin,
    bebek 36'nda gelecek.
  • 4:48 - 4:51
    Koçun, yaşın daima
    önemli olduğunu söyledi.
  • 4:51 - 4:53
    Bu teniste çok daha önemli.
  • 4:53 - 4:55
    Ama geri döneceğinden emin.
  • 4:55 - 4:57
    Dönmeyi mi yoksa biraz daha
  • 4:57 - 4:58
    dinlenmeyi mi düşünüyorsun?
  • 4:58 - 5:00
    Kadınlar turlarda genellikle
  • 5:00 - 5:03
    Bebek ne kadar zamanını alır?
    2 yıl yetecek mi? diyorlar.
  • 5:03 - 5:05
    Ne düşünüyorsun?
  • 5:05 - 5:07
    Bunlarla daima
    başa çıkmaya çalışıyorum.
  • 5:07 - 5:10
    Benim için her şey zihinseldir.
  • 5:10 - 5:12
    Tabii ki geri dönmeyi planlıyorum.
    Daha bitmedi.
  • 5:12 - 5:14
    Ablam, bana ilham veriyor.
  • 5:14 - 5:16
    Benden 1 yaş büyük.
  • 5:16 - 5:19
    O hâlâ oynuyorsa ben de oynayabilirim.
  • 5:19 - 5:20
    (Gülüşme)
  • 5:20 - 5:24
    Roger Federer de var,
    benden yaşça biraz büyük
  • 5:24 - 5:28
    ve hâlâ kazanmaya devam ediyor,
    Yani, ben de yapabilirim, biliyorum.
  • 5:28 - 5:32
    Bunlar bana güç veriyor
    özellikle de son günlerde.
  • 5:32 - 5:34
    Yapmak istediğim bu, biliyorum.
  • 5:34 - 5:36
    Benim hikâyem henüz bitmedi.
  • 5:36 - 5:38
    Antrenörümle bunu konuşuyorduk.
  • 5:38 - 5:42
    Bunun hayatımın yeni bir parçası
    olacağından bahsediyorduk.
  • 5:42 - 5:44
    Bebeğim tribünlerde olacak.
  • 5:44 - 5:47
    Umarım çok ağlamaz,
    benim için tezahürat yapar.
  • 5:47 - 5:50
    Dün bebeğine güzel bir mektup yazdın.
  • 5:50 - 5:53
    Dedin ki, en yaşlı anneden en küçüğe.
  • 5:53 - 5:56
    En yaşlıdan en küçüğe.
    Seni sabırsızlıkla bekliyorum.
  • 5:56 - 5:58
    Herkes bilir bu hissi.
  • 5:58 - 6:01
    Bir yıl önce de gördüm seni,
    hayatına şöyle bir bakıyorum da
  • 6:01 - 6:04
    altı ayda yaşamını değiştiren
    üç şey yaşadın:
  • 6:04 - 6:08
    hamilelik, muazzam zafer, aşık olmak.
  • 6:08 - 6:10
    Geçen yıl seni gördüğümde
  • 6:10 - 6:12
    "Aşk hayatın nasıl?"
    falan diye sordum.
  • 6:12 - 6:14
    Dedin ki, "Asosyal,
    inek bir adamla tanıştım.
  • 6:14 - 6:16
    Tahmin bile edemezsin.''
  • 6:16 - 6:17
    Adını sordum.
  • 6:17 - 6:19
    Evet, bu konuşmayı hatırlıyorum.
  • 6:19 - 6:23
    "Alexis Ohanian" dedin. Ben de
    "Onu tanıyorum! Harika biridir." dedim.
  • 6:23 - 6:26
    ''Seni asosyal bir inekle
    asla düşünmezdim.'' dedim.
  • 6:26 - 6:27
    ''Ben de öyle.'' dedin.
  • 6:27 - 6:29
    Doğrusu ben de ummazdım.
  • 6:29 - 6:31
    Ama benim için en iyisi buymuş.
  • 6:31 - 6:33
    En iyisi mi? Neden?
  • 6:33 - 6:35
    Asosyal bir ineğe benziyor mu?
  • 6:35 - 6:36
    Gömleğine bakın.
  • 6:36 - 6:37
    (Gülüşmeler)
  • 6:37 - 6:38
    Gayet hoş biri.
  • 6:38 - 6:40
    Teknolojiyle ilgilendiği belli.
  • 6:40 - 6:42
    Çok hoş bir adam.
  • 6:42 - 6:44
    Onu çok severim.
  • 6:44 - 6:46
    Kalbini çalmayı nasıl başardı?
  • 6:46 - 6:50
    Onun doğru kişi olduğunu
    nasıl anladın?
  • 6:50 - 6:52
    Hayır, bunu söylemeyeceğim.
  • 6:52 - 6:53
    Ama...
  • 6:53 - 6:55
    (Gülüşmeler)
  • 6:55 - 6:57
    Söyle Serena söyle!
  • 6:57 - 6:58
    Yani..
  • 6:58 - 7:00
    (Gülüşmeler)
  • 7:01 - 7:02
    Evet.
  • 7:02 - 7:05
    (Alkış)
  • 7:05 - 7:06
    Nasıldır bilirsin.
  • 7:07 - 7:10
    Çok sevecen ve nazik biri,
    annem onu çok düşünceli buluyor.
  • 7:10 - 7:12
    Annem bunu söylediğinde
  • 7:12 - 7:14
    gerçekten de öyle diye düşündüm.
  • 7:14 - 7:17
    Küçük şeyler, hayatta
    büyük farklar yaratır.
  • 7:17 - 7:18
    Mesela?
  • 7:18 - 7:19
    Basit şeyler.
  • 7:19 - 7:22
    Moda şirketimin her yıl
    bir defilesi olur.
  • 7:22 - 7:25
    Geçen yılki defilede
    deli gibi koşuşturdum.
  • 7:25 - 7:27
    Çünkü defile için her şeyi yaparım,
  • 7:27 - 7:29
    gereken her şeyi.
  • 7:29 - 7:31
    Deli gibi koşuşturuyordum.
  • 7:31 - 7:34
    Onun bu gömleği basit bir jestti.
  • 7:34 - 7:38
    Bende de aynısından olduğuna
    emin olmak istedi.
  • 7:38 - 7:40
    Yani ilginç bir hikâye.
  • 7:40 - 7:42
    Tabii o an yaşarken daha güzeldi.
  • 7:42 - 7:44
    Evlilik teklifi muhteşem miydi?
  • 7:44 - 7:46
    Yoksa Beyonce şarkısındaki gibi,
  • 7:46 - 7:49
    "Seviyorsan ona
    bir yüzük takmalısın.." gibi miydi?
  • 7:49 - 7:50
    Bir baskı var mıydı?
  • 7:50 - 7:52
    Teklifi tahmin ediyor muydun?
  • 7:52 - 7:55
    Aslında evlilik için
    baskı hissetmedim.
  • 7:55 - 7:57
    Evlilik pek bana göre değil.
  • 7:57 - 7:59
    Kendi hayatımı seviyorum.
  • 7:59 - 8:01
    Özgürlüğümü seviyorum.
  • 8:01 - 8:03
    Bunların evlilikle değiştiğini duydum.
  • 8:03 - 8:06
    Ama yaptığım her şeyi seviyorum.
  • 8:06 - 8:09
    Kariyerimi seviyorum.
  • 8:09 - 8:12
    Bunları engelleyecek şeyleri
    hiçbir zaman istemedim.
  • 8:12 - 8:14
    Daima kariyer odaklı oldum.
  • 8:14 - 8:16
    Aslında teklifte bulunduğunda,
  • 8:16 - 8:18
    neredeyse kızgındım.
  • 8:18 - 8:19
    Neredeyse değil. Kızgındım.
  • 8:19 - 8:22
    Antrenman dönemimin tam ortasıydı.
  • 8:22 - 8:24
    "Avustralya Açık'ı kazanmalıyım!''
  • 8:24 - 8:26
    ''Roma'ya uçamam." dedim.
  • 8:26 - 8:27
    Çünkü beni Roma'ya götürmek istiyordu.
  • 8:28 - 8:29
    "Olmaz. Kazanmam gerek." dedim.
  • 8:29 - 8:31
    O kadar odaklanmıştım.
  • 8:31 - 8:34
    "Hayır, Roma'ya gidemem."
    diyen bir kız. Anlıyorum.
  • 8:34 - 8:36
    Hedefime ulaşmaya odaklanmıştım.
  • 8:36 - 8:40
    O dönem, geçmek istediğim
    bir oyuncu vardı.
  • 8:40 - 8:42
    Steffi Graf'ın rekorunu kırmak istiyordum.
  • 8:42 - 8:43
    Benim için anlamı çok büyüktü.
  • 8:43 - 8:45
    Bir şeyi kafama koyduğumda,
  • 8:45 - 8:47
    amacıma ulaşmaya
    gerçekten kararlıyımdır,
  • 8:47 - 8:49
    ne olursa olsun.
  • 8:49 - 8:51
    Senin için kazanmanın
  • 8:51 - 8:53
    bağımlılık olduğunu söylemiştin.
  • 8:53 - 8:54
    Öyle.
  • 8:54 - 8:56
    Bundan kastın ne?
  • 8:56 - 8:58
    Benim için kazanmak,
    büyük bir bağımlılık.
  • 8:58 - 9:01
    Bunu bir kez deneyimlediğinde,
  • 9:01 - 9:03
    aynı duyguyu tekrar yaşamak istersin.
  • 9:03 - 9:07
    İlk şampiyonluğumu kazandığımda,
    henüz 17 yaşındaydım.
  • 9:07 - 9:09
    Ama o duyguyu asla unutmadım.
  • 9:09 - 9:11
    Ne zaman kazansam,
  • 9:11 - 9:14
    ilk şampiyonluğumdaki
    o duyguya ulaşmak isiyorum.
  • 9:14 - 9:16
    Dünyada buna benzer bir duygu yok.
  • 9:16 - 9:19
    Yıllar süren bu antrenmanlar,
  • 9:19 - 9:21
    küçük bir çocuk olmak, oynamak
  • 9:21 - 9:25
    ve kazanmak harika bir deneyim.
  • 9:25 - 9:29
    Kendi adıma, bu hisleri
    her zaman sevdim.
  • 9:29 - 9:33
    Elbette, kaybetmenin
    verdiği histen hoşlanmıyorum.
  • 9:33 - 9:36
    Yakınların, yenilgiyi hazmetmede
    iyi olmadığını söylüyor.
  • 9:36 - 9:37
    Çok iyi değilim.
  • 9:37 - 9:39
    Çok, çok kötüymüşsün.
  • 9:39 - 9:42
    Hiçbir atlet ya da şampiyon,
    kaybetmekten hoşlanmaz.
  • 9:42 - 9:43
    Bunu anlıyorum.
  • 9:43 - 9:47
    Ama yenilgi söz konusu olduğunda
    çok kötü olduğunu söylüyorlar.
  • 9:47 - 9:48
    (Gülüşmeler)
  • 9:48 - 9:52
    Evet, yenilgide de bir numarayım.
    Söyleyebileceğim tek şey bu.
  • 9:52 - 9:53
    (Gülüşmeler)
  • 9:53 - 9:56
    (Alkış)
  • 9:56 - 9:59
    Venus'le arandaki dinamiği
    hep merak etmişimdir.
  • 9:59 - 10:02
    Seni tanıyan ve hikâyeni bilen herkes
  • 10:02 - 10:03
    çok yakın olduğunuzu bilir.
  • 10:03 - 10:06
    Her zaman en iyi oyununu oynuyorsun.
  • 10:06 - 10:08
    Ama Venus'le oynarken
    ona iyilik olsun diye
  • 10:08 - 10:12
    bir tık daha kötü mü oynuyorsun,
    yoksa onu ezmek için,
  • 10:12 - 10:15
    en iyi oyununu mu
    oynuyorsun?
  • 10:15 - 10:17
    Ona karşı oynamak
    daha mı zor, daha mı kolay?
  • 10:17 - 10:19
    Venus'le oynamak
    kendimle oynamak gibi.
  • 10:19 - 10:23
    Çünkü birbirimizle oynayarak,
    beraber çalışarak büyüdük.
  • 10:23 - 10:25
    Her zaman zordu bu.
  • 10:25 - 10:27
    Çünkü benim en zorlu rakibimdi.
  • 10:27 - 10:29
    O uzun ve hızlı.
  • 10:29 - 10:32
    Benim gibi, sert vuruyor, servis atıyor.
  • 10:32 - 10:34
    Duvara karşı oynamak gibi.
  • 10:34 - 10:35
    Seni tanıyor.
  • 10:35 - 10:38
    Ben daha vurmadan,
    topu nereye vuracağımı biliyor.
  • 10:38 - 10:40
    Yani pek kolay bir durum değil.
  • 10:40 - 10:42
    Ama sahaya çıktığımda,
  • 10:42 - 10:45
    zihnimi bastırıp
    kendime şunu diyorum:
  • 10:45 - 10:47
    ''Biliyor musun?
  • 10:47 - 10:51
    Karşımdaki harika bir oyuncu ama bugün
    daha iyi olan taraf ben olmalıyım.
  • 10:51 - 10:54
    Ablam ya da arkadaşım,
    kim olduğunu umursamıyorum.
  • 10:54 - 10:57
    Bugün, kendimi gösterme
    ve daha iyi olma günü.
  • 10:57 - 11:00
    Şu an bunu dünyadaki herkesten
  • 11:00 - 11:03
    daha fazla istemek zorundayım."
  • 11:03 - 11:07
    Sahadayken, Venus için
    geri durduğun oluyor mu?
  • 11:07 - 11:11
    Çünkü siz her zaman
    Venus ve Serena olarak bilindiniz.
  • 11:11 - 11:12
    Evet.
  • 11:12 - 11:15
    Şimdi ise küçük kardeş
    büyüğü geçti.
  • 11:15 - 11:16
    Bu, suçluluk duygusu mu yaratıyor
  • 11:16 - 11:18
    yoksa hoşuna mı gidiyor?
  • 11:18 - 11:20
    Zor bir durum mu senin için?
  • 11:20 - 11:21
    Öyle hissetmiyorum.
  • 11:22 - 11:25
    Daima Venus ve Serena olduk
    ve olmaya devam edeceğiz.
  • 11:25 - 11:28
    O benim hayatımın aşkı,
    o benim en iyi arkadaşım,
  • 11:28 - 11:29
    o benim ruh eşim.
  • 11:29 - 11:31
    Demek istediğim--
  • 11:31 - 11:33
    Kortta beni bebek arabasıyla
  • 11:33 - 11:36
    gezdirdiği fotoğraflar var,
    ki düşük kalitede oldukları için
  • 11:36 - 11:39
    paylaşamadım,
    yoksa kesin paylaşırdım,
  • 11:39 - 11:40
    Bana hep göz kulak oldu.
  • 11:40 - 11:44
    Küçükken harçlığımı dondurmaya
    ve abur cubura harcardım,
  • 11:44 - 11:48
    o ise, parasını okulda benimle paylaşır,
  • 11:48 - 11:51
    karnımın doymasını sağlardı
    ve kendisi parasız kalırdı.
  • 11:51 - 11:53
    Yani, o bildim bileli
  • 11:53 - 11:56
    böyle biriydi.
  • 11:56 - 11:59
    O yüzden aramızda daima
  • 11:59 - 12:00
    sonsuz sevgi ve saygı mevcut.
  • 12:00 - 12:04
    Bence insanların, hem başarılı olup
    hem de muhteşem bir ilişki
  • 12:04 - 12:06
    sürdürülebileceğini
    bilmesi gerek.
  • 12:06 - 12:07
    Kortta amansız iki rakibiz
  • 12:07 - 12:11
    ama maç sonunda el sıkışır,
    yine iki en iyi dost oluruz.
  • 12:12 - 12:16
    Eğer ben kaybetmişsem,
    bu el sıkışma ertesi güne sarkabilir
  • 12:16 - 12:17
    ama eğer Venus ise --
  • 12:17 - 12:20
    (Gülüşmeler)
  • 12:20 - 12:23
    Hiç şey oldu mu, sahada
    tam topa vuracakken
  • 12:23 - 12:27
    "Bu, yedinci sınıftayken
    bana şöyle yaptığın için!''
  • 12:27 - 12:28
    Böyle bir an oldu mu?
  • 12:28 - 12:31
    Bence böyle bir an,
    onun için olabilir.
  • 12:31 - 12:33
    Çünkü onun bana
    hiç kötülüğü olmadı.
  • 12:33 - 12:35
    Ben en küçük kız kardeşim.
  • 12:35 - 12:38
    Serena, cidden Venus'ün sana
    hiç kötülüğü olmadı mı?
  • 12:38 - 12:41
    Üç kız kardeşim var.
    Benim yaptığım birkaç kötülük var.
  • 12:41 - 12:43
    Eğer beynimi yıkamadıysa yok.
  • 12:44 - 12:48
    Yok demek. Ona karşı
    katıksız bir sevgin var, biliyorum.
  • 12:48 - 12:49
    SW: Evet. GK: Demiştim.
  • 12:49 - 12:51
    Biz hep çok yakın olacak
    biçimde yetiştirildik
  • 12:51 - 12:53
    ve olduk da.
  • 12:53 - 12:54
    Sadece onunla da değil.
  • 12:54 - 12:59
    Üç tane daha kız kardeşim var
    ve onlarla da çok yakındım.
  • 12:59 - 13:02
    Büyük bir maç öncesi,
    bir araya gelip
  • 13:02 - 13:05
    ''Evet şimdi korta çıkacağız.''
    diyorsunuz ve hepsi bu mu?
  • 13:05 - 13:07
    Komik bir anı anlatayım.
    Avustralya Açık'ta
  • 13:07 - 13:09
    soyunma odasındaydık.
  • 13:09 - 13:12
    Ben onunla hep uğraşırım.
    Üstünü değişirken kameramı çıkardım.
  • 13:12 - 13:16
    Fotoğraflarını çekmeye başladım,
    ki tamamen uygunsuz haldeydi.
  • 13:16 - 13:17
    Bana çok kızdı.
  • 13:17 - 13:20
    "Serena kes şunu!" diyordu.
    Ben de ona gülüyordum.
  • 13:20 - 13:24
    Dediğim gibi, böyle bir
    ilişkimiz var.
  • 13:24 - 13:26
    Ama korta çıktığımız an,
  • 13:26 - 13:30
    amansız iki düşman oluruz.
  • 13:30 - 13:34
    Ama korttan çıktığımız an,
    eski halimize döneriz.
  • 13:34 - 13:36
    Çünkü günün sonunda,
  • 13:37 - 13:38
    o daima benim ablam olacak.
  • 13:38 - 13:40
    Avustralya'da bir daha,
  • 13:40 - 13:42
    gerçi kim bilir,
    uzun süredir oynuyorum
  • 13:42 - 13:44
    ama 50 yıl sonra
    oynuyor olacağımı sanmam.
  • 13:44 - 13:46
    50 yıl diyelim, garanti olsun.
  • 13:46 - 13:49
    Bilemiyorum Serena.
    Senin gibisi hiç gelmemişti.
  • 13:49 - 13:51
    Bir düşünsene,
    hiç kimse senin gibi
  • 13:51 - 13:54
    cinsiyet ve ırkı kesiştirmemiş,
  • 13:54 - 13:57
    böylesine üstünlüğe
    ve denetime sahip olmamıştı.
  • 13:57 - 14:00
    "Ben de onun gibi olmak istiyorum?"
    dediğin biri var mıydı küçükken?
  • 14:00 - 14:02
    Çünkü küçük kızlar
    sana bakıp şöyle diyor:
  • 14:02 - 14:03
    "Onun gibi olmak istiyorum."
  • 14:03 - 14:06
    Senin özendiğin kişi kimdi?
  • 14:06 - 14:09
    İlginç bir soru, iyi ki sordun.
  • 14:09 - 14:11
    Büyüdüğümde en iyi
    ben olmalıyım diyordum.
  • 14:11 - 14:15
    En iyi olmak istiyorsan,
    en iyiyle rekabet etmen gerekiyor.
  • 14:15 - 14:17
    Bu yüzden, çok küçük yaşta
    turnelere başladığımda,
  • 14:17 - 14:20
    Steffi Graf'ı, Monica Seles'i,
  • 14:20 - 14:22
    hatta Pete Sampras'ı izlerdim.
  • 14:22 - 14:23
    Yaptıklarına bakardım.
  • 14:23 - 14:25
    Fark ettim ki, Steffi ve Monica
  • 14:25 - 14:28
    diğer oyuncularla
    pek konuşmuyorlardı.
  • 14:28 - 14:30
    Yalnız takılıyorlardı.
  • 14:30 - 14:31
    İyi odaklanmışlardı.
  • 14:31 - 14:34
    Pete Sampras'ın tekniğine
    dikkat ederdim.
  • 14:34 - 14:37
    ''Bunu yapmak istiyorum.'' derdim.
  • 14:37 - 14:40
    Yaptım da. Bunun en iyisi
    olduğunu düşünüyordum.
  • 14:40 - 14:42
    En iyi olmak istiyorsanız,
  • 14:42 - 14:43
    insanların etrafında olmalı,
  • 14:43 - 14:45
    en iyi olanları izlemelisiniz.
  • 14:46 - 14:47
    Çünkü üst düzeydekileri izlemezseniz,
  • 14:47 - 14:50
    en iyi olamazsınız.
  • 14:50 - 14:52
    Senin kadar sıkı çalışan
    kimse yok diyorlar.
  • 14:52 - 14:54
    SW: Çok sıkı çalışırım.
    GK: Ben de öyle duydum.
  • 14:54 - 14:57
    "Ne kadar yetenekli ve atletik." diyorlar.
  • 14:57 - 14:59
    Aslında değildim.
    Yaşıma göre çok ufaktım.
  • 14:59 - 15:01
    Yaş aldıkça büyümeye başladım.
  • 15:01 - 15:03
    Çok sıkı çalışmam gerekti.
  • 15:03 - 15:06
    Bence bu denli
    çaba sarf etmemin
  • 15:06 - 15:08
    bir nedeni, çok çok ufak olmamdı.
  • 15:08 - 15:10
    Anlıyorum.
  • 15:10 - 15:11
    Artık ufak değilsin.
  • 15:11 - 15:14
    Evet, tamamen olgunlaştım.
  • 15:14 - 15:17
    Ama küçükken nedendir bilmem
    yaşıma göre gerçekten ufaktım.
  • 15:17 - 15:21
    Belki de Venus mısır gevreğinin
    hepsini yiyordu.
  • 15:21 - 15:23
    İnsanların konuştuğu bir diğer
    özelliğin de vücudun.
  • 15:23 - 15:27
    Vücudun tüm kadın
    ve erkeklere diz çöktürür.
  • 15:27 - 15:29
    Olumlu anlamda söylüyorum.
  • 15:29 - 15:31
    Vücuduna dair çok şey söylendi.
  • 15:31 - 15:36
    Sanat eseri, maskülen, ihtişamlı
    olduğu söylendi.
  • 15:36 - 15:38
    Eşi benzeri olmamıştı şu ana dek.
  • 15:38 - 15:41
    Büyürken vücudunla ilgili
    bir sorun yaşadın mı,
  • 15:41 - 15:43
    yoksa vücudunla hep
    barışık mıydın?
  • 15:43 - 15:46
    İlginç bir durum. Çünkü,
    kamuoyunun gözü önünde
  • 15:46 - 15:48
    büyüyen genç bir kızsanız,
  • 15:48 - 15:50
    dikkatli bakışların odağı oluyorsunuz.
  • 15:50 - 15:52
    Ergen yaşlarda bir kadın olarak
  • 15:52 - 15:54
    vücudumla hiç barışık değildim.
  • 15:54 - 15:55
    Sevmiyordum görünüşümü.
  • 15:55 - 15:58
    Kaslarımın olmasını yadırgıyordum.
  • 15:58 - 16:00
    Ağırlık çalışmayı bıraktım.
  • 16:00 - 16:02
    Buna bir son vereceğim diyordum.
  • 16:02 - 16:03
    Ama Amerika Açık'ı kazanınca,
  • 16:03 - 16:06
    vücudumun, hedeflerime ulaşmamı
    sağladığını fark ettim
  • 16:06 - 16:08
    ve onunla barışık olmak istedim.
  • 16:08 - 16:11
    Vücudumun değerini anladım.
  • 16:11 - 16:12
    Hep sağlıklı biriyim.
  • 16:12 - 16:14
    Gerçekten şanslı biriyim.
  • 16:14 - 16:17
    Bir tek ben değil,
    benim yaşadıklarımı
  • 16:17 - 16:19
    yaşayan diğer insanlar,
    diğer genç kızlar da
  • 16:19 - 16:21
    vücuduyla mutlu,
    kendileriyle barışık olmalı
  • 16:22 - 16:23
    diye düşünüyorum.
  • 16:23 - 16:24
    İnsanlar ne derse desin,
  • 16:24 - 16:27
    maskülen ya da her neyse,
    çok fazla, çok az vb.
  • 16:27 - 16:30
    Kendimi sevdiğim sürece
    tüm söylenenlerle barışığım.
  • 16:30 - 16:33
    (Alkışlar)
  • 16:35 - 16:37
    Kazanmak sana çok şey öğretti biliyorum.
  • 16:37 - 16:39
    Peki kaybetmek ne öğretti?
  • 16:39 - 16:43
    Kaybetmekten nefret ederim
    ama beni bugüne kaybetmek getirdi.
  • 16:43 - 16:46
    Şu an olduğum kişiyi
    yenilgilerime borçluyum,
  • 16:46 - 16:48
    ki bazıları çok acı incitmiştir.
  • 16:48 - 16:51
    Ama hiç birini silmek istemezdim.
  • 16:51 - 16:54
    Çünkü her yenilgim,
  • 16:54 - 16:56
    bir sonraki yenilgimin süresini uzattı.
  • 16:56 - 16:58
    Çünkü yenilgilerimden çok şey öğrendim.
  • 16:58 - 17:00
    Konuştuğum herkesi cesaretlendiriyorum.
  • 17:00 - 17:03
    Diyorum ki, kaybediyorsan
    ya da kötü bir şey oluyorsa,
  • 17:03 - 17:06
    sporda, işte ya da okulda,
  • 17:06 - 17:07
    bundan ders al.
  • 17:07 - 17:10
    Geçmişi değil şu anı yaşa
  • 17:10 - 17:11
    ve gelecekte aynı hataları tekrarlama.
  • 17:12 - 17:13
    Benim yaşam anlayışım bu.
  • 17:13 - 17:16
    Şu sıralar düğününü planlıyorsun.
  • 17:16 - 17:17
    Catskills ya da Poconos
    gibi bir yerde
  • 17:18 - 17:21
    yurtdışı düğünü mü yapacaksın,
    yoksa Florida'da mı olacak?
  • 17:21 - 17:23
    Ne düşünüyorsun?
  • 17:23 - 17:25
    Büyük mü küçük mü?
  • 17:25 - 17:28
    Aslında çok büyük değil,
    orta boy olmasını istiyoruz.
  • 17:28 - 17:31
    Ama sonra diyoruz ki,
    x ya da y kişisini çağırmasak olmaz.
  • 17:31 - 17:34
    Bu yüzden orta boy düşünüyoruz.
  • 17:34 - 17:37
    Eğlenceli bir kişiliğe sahibim.
    Umarım bugün de öyleyimdir.
  • 17:37 - 17:38
    Çok ciddi biri değilim.
  • 17:38 - 17:40
    Dans etmeyi seviyorsun.
  • 17:40 - 17:43
    Peki Serena Williams için
    sırada ne var?
  • 17:43 - 17:45
    Sırada...
  • 17:45 - 17:47
    Biliyorsunuz, anne olacağım.
  • 17:47 - 17:50
    Fit kalacağım,
    korta geri dönüp tenis oynayacağım
  • 17:50 - 17:52
    ve moda işime de devam edeceğim.
  • 17:52 - 17:53
    Çok eğlenceli olacak.
  • 17:53 - 17:55
    Bebeğin cinsiyetini öğrendin mi?
  • 17:55 - 17:59
    Hayır. Sanıyorum ya kız
    ya da erkek olacak.
  • 17:59 - 18:01
    Yarı yarıya şans, ama öyle sanıyorum.
  • 18:01 - 18:02
    Gayle unisex bir isim.
  • 18:02 - 18:05
    Alexis ve sen nasıl isterseniz,
    sizi kutluyoruz!
  • 18:05 - 18:07
    SW: Teşekkürler.
    GK: Rica ederim.
  • 18:07 - 18:10
    Tebrikler, Serena Williams
    SW: Çok teşekkürler.
  • 18:10 - 18:11
    Herkese teşekkürler.
  • 18:11 - 18:14
    (Alkışlar)
Title:
Tenis, sevgi ve annelik üzerine
Speaker:
Serena Williams ve Gayle King
Description:

Yirmi üçüncü Grand Slam zaferinin ardından, tenis yıldızı Serena Williams gazeteci Gayle Kingle ile, hamilelik haberini yanlışlıkla dünyayla nasıl paylaştığından başlayarak, sıcak, eğlenceli bir söyleşi gerçekleştiriyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
18:28

Turkish subtitles

Revisions