Sizlere alanımla ilgili
yeni bir bakış açısı sunmak istiyorum,
yani yapay zekâ ile ilgili.
Bana göre yapay zekânın amacı
insanı, makine zekâsı ile güçlendirmektir.
Makine zekâsı geliştikçe
biz de gelişiyoruz.
Ben buna "hümanistik yapay zekâ"
-işbirliği yaparak ve insanı geliştirerek
onun ihtiyaçlarını karşılamak üzere
tasarlanmış yapay zekâ- diyorum.
Bugün akıllı bir asistan fikrinin
yaygınlaştığını görmek
beni mutlu ediyor.
İnsanlar ve yapay zekâ arasındaki
arayüz için kabul gören bir benzetme bu.
Siri, yapımına katkıda bulunduğum arayüz.
Siri'yi bilirsiniz.
Siri, niyetinizi bilen ve
bunu yapmanız için size yardımcı olan,
yaptırmanıza yardım eden şey.
Peki Siri'yi hümanistik yapay zekâ olarak,
konuşan bir arayüzle
insanları güçlendirme amacıyla,
kişiliğine ve yeteneğine bakmaksızın
mobil bilgi işlem yapmalarını
sağlamak üzere tasarladığımızı
bilmiyor olsaydınız?
Çoğumuz için
bu teknolojinin etkisi
işleri biraz daha kolaylaştırmaktır.
Fakat arkadaşım Daniel için,
yapay zekânın bu sistemlerde
hayat değiştirici bir etkisi var.
Anlayacağınız üzere,
Daniel oldukça sosyal,
görme engelli,
el ve ayakları felçli biri,
yani bizim hafife aldığımız bu cihazları
kullanmak onun için zor.
Onu son ziyaretimde kardeşi,
"Bir dakika, Daniel meşgul.
İnternette tanıştığı
bir kızla konuşuyor." dedi.
"Vay canına! Bu nasıl olur?"
der gibi oldum.
Daniel, bakıcılarına bağlı olmadan
kendi sosyal yaşamını
- e-posta, mesaj ve telefonunu -
kontrol etmek için Siri kullanıyordu.
İlginç değil mi?
Süper bir ironi var burada.
Yapay zekâ ile olan ilişkisi,
onun gerçek insanlarla
iletişim kurmasını sağlıyor.
İşte bu hümanistik yapay zekâdır.
Hayat değiştirici etkiye sahip
başka bir örnek ise
kanseri teşhis etmesidir.
Doktorlar kanserden şüphelendiklerinde
bunu mikroskopla incelemesi için
patoloğa göndermek üzere
numune alırlar.
Patologlar her gün yüzlerce parçayı,
milyonlarca hücreyi incelerler.
Bunu desteklemek amacıyla
bazı araştırmacılar,
bir yapay zekâ sınıflandırıcı yaptılar.
Artık bu sınıflandırıcı resimlere bakarak
"bunun kanser olup olmadığını"
söyler.
Sınıflandırıcı gayet iyiydi,
ancak bunu çoğu zaman
doğru teşhis eden
insan kadar değildi.
Fakat makine ve insanın yeteneğini
birleştirdiklerinde,
doğruluk oranı yüzde 99.5'e ulaştı.
Yapay zekâyı bir ortak çalışmaya katmak,
insan patoloğun yalnız çalıştığında
yapacağı hataların %85'ini
ortada kaldırmıştı.
Aksi halde bu tedavi edilmemiş
birçok kanser vakası demekti.
İşin ilginç yanı şu:
Yalancı pozitifi reddetmekte insan,
fark edilmesi zor noktaları görmekte
makine daha iyiydi.
Ancak burada önemli olan hangi aracın
bu görsel-sınıflandırma işinde
daha iyi olduğu değil.
Bu tür şeyler her gün değişir.
Burada önemli olan,
insan ve makine yeteneklerini
birleştirmenin
insanüstü bir performansı olan
bir ortaklık ortaya çıkardığıdır.
İşte bu da hümanistik yapay zekâdır.
Şimdi turbo şarj ile ilgili
başka bir örneğe bakalım.
Tasarımla ilgili.
Diyelim ki mühendissiniz.
Bir drone için yeni bir şasi
tasarlamak istiyorsunuz.
Sık kullandığınız yazılım araçlarınız ve
CAD araçlarınızı aldınız,
formu ve malzemeleri girdiniz,
sonra performans analizi yaptınız.
Bu size "bir" dizayn verir.
Aynı araçları bir yapay zekâya verirseniz
yapay zekâ binlerce dizayn üretebilir.
Autodesk'te yapılan bu video inanılmaz.
Ama gerçek.
Yani bu, tasarım yapışımızı değiştiriyor.
İnsan mühendis artık
tasarımın neyi yapması
gerektiğini söylerken,
makine ise
"Tüm olasılıklar şunlar:" der.
Artık burada mühendisin işi
tasarımın amacına en güzel
hizmet edeni seçmektir,
ki bir insan olarak insan muhakeme
ve uzmanlığını kullanmasını
herkesten daha iyi bilir.
Bu durumda kazanan şekil
doğanın dizayn etmiş olabileceği
türden bir şey gibi görünür,
tabii birkaç milyon yıllık evrim ve
tüm kullanılmayan kürkten hariç şekliyle.
Şimdi, hümanistik yapay zekâ fikrini
kurgusal boyutta incelediğimizde
bizi nereye götüreceğine bakalım.
Hepimizin sahip olmak istediği
gelişim nasıl bir şey?
Bilişsel gelişime ne dersiniz?
"Makinelerimizi ne kadar becerikli
yapabiliriz?" yerine
"Makinelerimiz bizi
ne kadar geliştirebilir?"
sorusunu soralım.
Mesela, hafızayı örnek alın.
Hafıza, insan zekâsının temelidir.
Ancak insan hafızasının
eksik yönleri de vardır.
Hikâye anlatmada iyiyizdir,
ancak detayları iyi hatırlamada değiliz.
Ayrıca hafızamız zamanla zayıflar.
Hani "Nerede o güzelim 60'lı yıllar,
gidebilir miyim o yıllara?" deriz ya.
(Gülüşmeler)
Peki ya bilgisayar hafızası kadar iyi
ve sizin hayatınızla ilgili
hafızanız olsaydı nasıl olurdu?
Tanıştığınız herkesi hatırlasaydınız,
isimlerini,
aile bilgilerini, en sevdikleri sporları,
onlarla yaptığınız son konuşmayı
hatırlasaydınız?
Tüm hayatınızı hafızanıza alsaydınız,
yapay zekâ bu zaman içerisinde
insanlarla olan tüm etkileşiminize bakar
ve ilişkilerinizin grafiğine dair
düşünmenizi sağlayabilirdi.
Peki yapay zekâ okuduğunuz
her şeyi okumuş ve
dinlediğiniz her şarkıyı
dinlemiş olsaydı?
En küçük bir ipucundan,
daha önce görmüş ya da
duymuş olduğunuz şeylere
erişiminizi sağlayabilirdi.
Bunun yeni bağlantılar kurmak ve
yeni fikirler oluşturma yetisine
neler katabileceğini düşünün.
Peki ya bedenimize ne olurdu?
Yediğimiz her yemeğin
etkilerini hatırlasak nasıl olurdu,
aldığımız her hapın,
çalıştığımız her gecenin?
Bizi iyi hissettiren ya da
sağlıklı tutan şeylerle ilgili
kendi verilerimize göre
kendi bilimimizi yapabilirdik.
Bunun alerji ve kronik hastalıkları
kontrol etme şeklimizi kökünden
nasıl değiştireceğini düşünün.
Yapay zekânın kişisel hafıza gelişimini
gerçeğe dönüştüreceğine inanıyorum.
Zamanını veya hangi form faktörlerin
işin içinde olacağını söyleyemem,
ama bence bu kaçınılmaz bir şey,
çünkü bugün yapay zekâyı
başarılı kılan şeyler
-kapsamlı veri kullanılabilirliği
ve makinelerin bu veriyi anlama yetisi-
bizim yaşamımıza uyarlanabilirler.
Tüm bilgiler burada,
hepimizin erişimine açık,
çünkü dijital olarak
tasarlanmış hayatlar sürüyoruz,
mobil yada çevrimiçi.
Bana göre kişisel hafıza
özel bir hafızadır.
Hatırlanıp saklanacak şeyleri biz seçeriz.
Bunu güvende tutmak
kesinlikle çok önemlidir.
Pek çoğumuz için
güçlendirilmiş kişisel hafıza
daha gelişmiş zihinsel kazanım olacaktır,
umarım biraz da
sosyal beceri getirebilir.
Fakat alzheimer ve bunama
rahatsızlığı olan milyonlarca insan için
güçlendirilmiş hafızanın farkı,
yalnız bir yaşam ile
saygın ve ilişki kuran bir yaşam
arasındaki farktır.
Şu anda yapay zekâ konusunda
bir rönesansın ortasındayız.
Yani birkaç yıl içerisinde
tam anlamıyla on yıllardır
uğraşmakta olduğumuz
yapay zekâ sorunlarına
çözümler getirildiğini göreceğiz:
Konuşmayı, metni,
görseli anlama yetisi gibi.
Bu güçlü teknolojiyi nasıl kullanmamız
konusunda seçim yapabiliriz.
Yapay zekâyı bizi otomatikleştirmesi
ve bizimle yarışması için,
ya da bizi güçlendirip
bizimle işbirliği yapması,
bilişsel sınırlarımızı aşıp
istediğimiz şeyi daha iyi yapmaya
yardım etmesi için
kullanmayı seçebiliriz.
Makinelere zekâ kazandırmanın
yeni yollarını buldukça
bu bilgileri tüm dünyadaki
tüm yapay zekâ asistanlarına
ve sonuç olarak bunu,
koşulsuz olarak herkese dağıtabiliriz.
Ve işte bu yüzden de,
makine zekâsı geliştikçe
bizim de gelişiriz.
Bu yaymaya değer bir yapay zekâdır.
Teşekkürler.
(Alkışlar)