Bu şeyleri yazamazsınız. watchmojo.com'a hoş geldiniz. Bugün kendi seçimimiz olan ilk 10 doğaçlama film sahnelerini geri sayıyoruz. -Söyle bana. Eğlence nedir? Bu liste için bir aktör tarafından, o anın coşkusuyla doğaçlama çıkan ya da sonradan üzerine ekleme yapılan film sahnesi ya da replikler seçtik. -Bir sihir numarasına ne dersiniz? 10 Numara -Geciktirilmiş Haz Şaka Değildir ''Kara Şövalye'' (2008) -Bu kalemi görünmez yapacağım. Heath Ledger'ın Batman'in düşmanı rolüne katacağı kötülüğü kimse beklemiyordu. -Hiçbir şey söylemenize gerek yok Komisyon Üyesi Gordon! Ve kimse bunu senaryolaştıramazdı da. Ledger'a birkaç dakikadır sufle verilmiyordu ancak, bu gerilimi on kat arttırmıştı. En dikkate değer olan an ise, Joker'in patlayıcı karışıklığıydı. Senaryoda yazdığı gibi patlamalar arasında basitçe otobüsüne binmek yerine, Ledger bu sahneyi ateşleyiciyle aktarmaya karar verdi. Böylece, yerinde kara mizahı ekrana taşıdı. 9 Numara- Tecavüzde Şarkı Söylemek ''Otomatik Portakal'' (1971) Her zaman mükemmeliyetçi Stanley Kubrick bu sahneyi tekrar ve tekrar çekti. Ta ki bu arkadaş grubu, kendi tarzlarında aşırı vahşetlerini bulana kadar. Bu durumda, dayak ve grup seks olarak ortaya çıkmıştı. Ancak bu sahne hala verimsiz duruyordu. Bu nedenle Kubrick, aktör Malcolm McDowell'la biraz doğaçlama eklemesi konusunda yeniden konuştu. O da bunu 'gerçekleştirdi, 'Singing in the Rain'' şarkısını söyleyerek. Mutluluk ve kötülüğün korkunç bir karışımıydı. -Ben Teksas'tan Joe Buck. 8 Numara- Hatırda Kalacak Bir Yürüyüş ''Gece Yarısı Kovboyu'' (1969) -Sana içki ısmarlayacağım, buna ne dersin? -Buna itirazım olmaz. Bu sahnenin gerçekten senaryoda olup olmadığı hakkında tartışmalar sürerken, bu yine de Dustin Hoffman'ın açıkça doğaçlama yaptığı, hatırlanmaya değer bir film sahnesi. -Times Meydanı'nda malları toplarken izleri süremezler. O ve John Voight New York sokaklarında yürüyor, jigololuk işinin getiri ve götürülerini tartışıyorlardı. O anda BAM! -Hey! Burada yürüyorum be! Burada yürüyorum! Bir taksi çekimin yapıldığı yerde çalışıyordu, neredeyse Hoffman'ı oyundan düşürecekti ki, -Defol burdan! ama metot oyunculuğu onun işi olduğundan, tüm bu süre boyunca karakterini canlandırmaya devam etti. -Bunun için kusura bakma. -Aslında sigorta parasını almak için fena bir fikir olmazdı. -Kafan kanıyor. İlk yardım çantası orada. 7 Numara - Tekne Hasreti ''Jaws'' (1975) Bu herhangi bir köpek balığı değil ve Amir Brody bunu biliyordu. Onu oynayan aktör Roy Scheider da öyle. O,filmlerin en meşhur sözlerinin doğaçlama söylenenler olduğunu icat eden kişiydi. -Daha yavaş. Dayan, Daha yavaş! -Buraya gel ve bu lanet olası şeyle sen de yemleme yap! Büyük beyaz köpek balığını ilk kez gerçekten gördüğümüzde Scheider, gerilimi kesmeye karar verdi ve film tarihindeki yerini hak eden bir replik söyledi. -Daha büyük bir tekneye ihtiyacımız olacak Gülüşümüz, gerginlik gülüşü. 6 Numara - Ayna Görüntüsü ''Taksi Şoförü'' (1976) -Senden daha hızlıyım. Martin Scorsese filmlerine katkıda bulunmaları konusunda aktörlerini teşvik eder. Ve burada, aradığını buldu. -Sen hareketini yapıyorsun. Bu senin hareketin. Senaryo okundu, Travis aynada kendiyle konuşuyordu. -Seni denedim aşağılık. Robert De Niro bu bilgileri, sinema tarihinin en meşhur ve acayip alıntı yapılan repliği haline dönüştürdü. -Bana mı dedin? Bana mı dedin? Travis Bickle'ın yalnızlığı ve yabancılaşması harika bir şekilde yakalanmıştı. Bu sahne, onun arızalı kişiliği hakkında en çok şeyi söyleyen sahne olarak da anılmaktadır. -Ama buradaki tek kişi benim. 5 Numara- Nasıl Komik? ''Sıkı Dostlar'' (1990) -Sen gerçekten komiksin. Gerçekten komiksin. -Komiksin derken neyi kast ediyorsun? Bu filmi hiç izlemediyseniz bile bir sahne var ki, bilirsiniz. -Hadi ama bu komikti, sen komik bir adamsın. Scorsese yine, diyalog yaratmaları konusunda aktörlerini teşvik etmişti. Daha sonra geriye dönüp senaryoya ekleyecekti. -Sen komiksin işte. Hikayeyi anlatış şeklin filan. Ve Joe Pesci çok doğru bir dönüş yapabildiğini gösterdiği için bugün Oscar sahibi. -Nasıl komik? Yani bunun nesi komik? Yalnızca doğaçlama yapmamış, aynı zamanda karakterini açıklamıştır. -O koca bir adam, ne söylediğini biliyor. Ne diyorsun? Nasıl komik? Ayrıca ruhsuz yolu izlemeyi bırakmasıyla, seyircisi nefeslerini tutmuştu. -Palyaço gibi komik mi? Mojo gibi? Seni güldürdüm mü? -Hadi oradan Tommy! Kes şunu. -Seni lanet olası! Onu neredeyse kandırıyordum! -Neredeyse kandırıyordum! -Lanet olasıca! 4 Numara- Hopkins'in Tıslayan İsterikliği ''Kuzuların Sessizliği'' (1991) -İyi akşamlar Clarice. Sör ünvanlı Anthony Hopkins, yamyam seri katil rolü Doktor Hannibal Lecter'la, hala hayallerimizde canlı. Onun tanıtıldığı sahne, tartışılır şekilde onun en ürpertici hali. -Günaydın. Ve evet duracak yeri de saydık. Tırmanan gerilim ve epeyce düşmanlık aşikardı. -Onun karaciğerini fava fasulyeleriyle birlikte yedim. -Yanında güzel bir çay ile birlikte. Ama bir tanesi toplandığında en iyi etkiyi bırakmıştı. Tıslama ya da ağız şapırdatmak, ne derseniz deyin, Hopkins bunu bir şaka olarak bulmuştu. Ve bu sebeple Oscar'ını hak etmişti. -Konuşabilmemizi dilerdim. Akşam yemeğinde eski bir arkadaşım var. Hoşçakal. -Ben Çavuş Hartman. 3 Numara- Tam Arıza ''Full Metal Jacket'' (1987) -O pis ağızlarınızdan çıkacak ilk ve son kelime ''Efendim'' olacak. Anlaşıldı mı? -Efendim, evet efendim! Eğitim çavuşlarının ne kadar zalim olduğunu göstermenin en iyi yolu nedir? -Gülmeyeceksiniz! Ağlamayacaksınız! Rakamlar vasıtasıyla öğreneceksiniz! -Size öğreteceğim! Belli ki gerçek bir tane işe almak. Elinden gelenin en iyisini yap yoksa kafanı düzerim ve boynunu döndürürüm! Stanley Kubrick, ordudayken aslen denizci olan R.Lee Ermey'i savaş filminde danışman olarak bulundurdu. Eğitim çavuşu rolü için onun yeterince sert olmadığını düşünüyordu. -Ve bana göre sonun en iyi ihtimalle ananın poposu olur. Ama R. Lee onlara yanıldıklarını gösterdi. Gunnery Çavuş Hartman rolüyle acemi birliğini 40 dakika boyunca ezdi. -Senin adın ne pislik torbası? -Efendim Er Brown Efendim! -Saçmalık! Bundan sonra adın Er Kar Topu. Bu ismi sevdin mi? -Efendim, evet efendim! -Ve o diyaloglarının yarısını kendi yarattı. -O kadar çirkinsin ki modern sanat parçası olabilirsin. 2 Numara- Bunca Çalışma Ama Oyun Olmaması Jack'i Delirtir ''Cinnet'' (1980) -Wendy, eve geldim. Stephen King'in romanını uyarlayan Stanley Kubrick, bazı aktörlerinin akıl sağlıklarında kötüleşmeye neden oldu. Özellikle Shelley Duvall'ın. Bu süreç boyunca ona yardımda bulunan Jack Nicholson, filmin parlayan cinnet sahnesini doğaçladı. Ailesini banyoya kadar kovaladıktan sonra, Jack sahneye komedi ve ürkütücülük katmak için bir geç saat program sloganından alıntı yaptı. -Johnny karşınızda! Kıssadan hisse: Jack Nicholson'la asla saklambaç oynamayın. -Dışarı çık. Her neredeysen. İlk çığlıklar gerçektir. -Çal Sam. ''As Time Goes By''ı çal. 1 Numara- Çocuk Kandırmıyoruz ''Casablanca'' (1942) Bu Hollywood klasiği, alıntı yapılabilecek cümlelerle dolu. -Bütün dünyanın, bütün kasabalarının bütün barları içinde, o benimkinden içeri girdi. Ama yalnızca bir tanesi senaryoda yazılı değildi. Çiftin arasındaki bağı tasvir eden o ünlü kelimeler, film boyunca pek çok kez Humphrey Bogart tarafından söylendi. -O sana bakıyor çocuk. -O sana bakıyor çocuk. -O sana bakıyor çocuk. Anlaşılan o ki bu sözleri Bogart gerçek hayattan alıntı yapmıştı. Çekim aralarında Ingrid Bergman'a poker oynamayı öğretmişti. O anlarda sık sık demişti ki: -O sana bakıyor çocuk. Doğaçlama söylediğiniz kelimelerin film tarihindeki en ünlü ibarelerden biri olacağını kim bilebilir ki? -Bize ne olacak? -Her zaman Paris'imiz var. Listemiz konusunda bizimle hem fikir misiniz? -İlgilenmiyorum! Hangi senaryo olmayan film anı size göre en iyisi? -Aaa! Bu bir savaş yüzüdür. Şimdi senin savaş yüzünü göreyim! Favori filmlerinizle ilgili daha çok ilk 10 listesi için, watchmojo.com'a abone olduğunuzdan emin olun. -Buraya kadarmış adamım. Oyun bitti adamım oyun bitti! -Ne *** yiyeceğiz şimdi? Ne yapacağız?