Sıcak br yaz günü, daha on altı yaşındayken ... ...Herkesin para biriktirip, derede yüzdüğü ..ilk aldığın arabayı, tüm gerçeklerile düşünüyordum. uzun süreli planlar yapmadığını zamanlardır ben ise üç beş kuruş kazanmak için kahve satıyordum. Kendimi şanslı hissettiğim günlerden bir gün... [kapı açılır] ..Yaşlı bir adam kafeye gelip kendisine büyük boy kahve istedi. Kahve dökülür] Kibarca bekledi, gülümsedi ve parasını ödedi Hatta bahşiş bıraktı. Neden dikkatimi çekti bilmiyorum... Ama kapıya yaklaştığında bir kaç şeker paketi cebine indirdi... ...Sonra birkaç tane daha aldı. Başta çok fazla olduğunu düşünmedim, lakin ertesi gün tekrar geldiğinde, [Kapı açılır] yine siparişini verdi, bekleyip bahşiş bıraktı ve yine aynısını yaptı.. üçüncü gün yine aynı şeyi yaptı. {[kapı açılır] bilmememe rağmen sordum.. ''kahvenize biraz şeker istermiydiniz? sade istiyorum dedi.. gülümseyip bahşiş bıraktı . gidişini seyrederken... .. Adam üç şeker paketini alıp cebine koydu. Şekerleri niye aldığına bir türlü anlam veremedim. Belki de cebinde saklamayı seviyordu Yoksa kek mi yapacaktı ? Ya da krem karamel. ya da sadece fareleri beslemek için.. Çürüklerini test etmek için. Bu adam hakında düşündükçe düşündüm. Sabrım sonundayım. Sonunda bu şeker hırsızıyla yüzleşmeye karar verdim. Ertesi gün adam geldiğinde, [Kapı çalınır] Gözleri de biraz kızarıktı Konuşması için beklemedim, geldiğim gibi de cıkaçağımı söyledim, Gerçek bir Plain kahvesi mi? Süt ve ya krema değil. başını salladı ve gözleri hallen şişti. Her defasında şekerleri neden çaldığınızı sorabilir miyim? ''Eli yaşındaki eşim çok hasta ve yemek yemiyor. Belki de her gün tatlı bir şeyler getirmemi istiyordu." Suçluluk duygusuyla gözlerim gözlerim yaşardı . Utançtan zor yutkundum. Titreyen sesimle ancak yaşlı adamın ismini sorabildim. "Grimes." dedi. yorgun gözünü kırptı ve birazda bahşiş bıraktı. Birkaç tane şekeri de alarak dükkandan çıktı. sonraki gün koyu kahvesini istemeye gelmedi, [Kapı çalınır] Belki de iyi olduğunu düşünüyordum lakin onun göz kırpmasını özlüyordum. sonraki gün de gelmedi. [Kapı açılır] Daha sonraki günlerde de... [kapı açılır] Kalbimin derinliklerinde büyük derin kaygılar duyuyordu . The Times'ta görünceye kadar 14 gün geçmişti. (Kağıt hışırtısı) Ölüm ilanlarında yazıyordu. Ölüm ilanlarında yazıyordu. Ölüm ilanlanı da vardı. Robert Grimes'in adı bulunuyordu. 50 yaşında bir marangoz, üç çocuk babası Sevgili eşi Marie'den sadece iki hafta sonra hayata gözlerini yumar. Kapı açılır. Böyle bir günde hikaye anlatmanın garip olduğunu biliyorum, Ama sanırım söyleyecek söz bulamamamı ifade ediyor.